3’ler–7’ler–40’lar
3’ler–7’ler–40’lar anlatısını hem tasavvuf/Alevi-Bektaşi irfanı hem de Jung’un kolektif bilinçdışı diliyle aynı potada eritelim. (Not: Bunlar “tarihsel olarak kanıtlı bir kurul” değil; sembolik–mistik bir öğretidir.)
1) 3’ler – 7’ler – 40’lar: Dışarıda bir “kurul” değil, içeride bir “mertebe haritası”
Bu sayılar çoğu anlatıda “erenler” diye geçse de, tasavvufi bakışta asıl mesele şudur:
-
Kişi değil, hal (ruh hâli) önemlidir.
-
Mekân değil, makam (bilinç seviyesi) önemlidir.
-
“Meclis” dediğimiz şey de çoğu zaman bir salon değil, birlik hâlidir.
Yani “40’lar Meclisi” dendiğinde, aynı frekansa gelen insanların/erenlerin “hakikat alanında buluşması” anlatılır.
2) 40’lar Meclisi (Tasavvuf-Alevi-Bektaşi diliyle)
Meclis neyi temsil eder?
40’lar Meclisi anlatıları genellikle şunları vurgular:
-
Eşitlik: Mecliste “ben üstünüm” yoktur.
-
Egosuzluk: “Ben” erimiştir, “biz” bile kalmaz; birlik kalır.
-
Hizmet: Olgunluk güç gösterisi değil, hizmet ve merhamettir.
-
Sır: Hakikat herkesin gözü önünde değil; “hazır olana” açılır.
Neden “40”?
“40” Anadolu irfanında bir tamamlanma/olgunlaşma sayısıdır:
-
40 gün çile / erkan
-
40 yaş “kemal”
-
40 günün dönüşüm döngüsü gibi (sembolik)
40 = “insanın ham hâlden olgun hâle geçiş eşiği”
3) 3’ler – 7’ler – 40’lar: Bilinç mertebesi gibi düşün
Bunu “bilinç mimarisi” olarak okursak:
3’ler (Öz/Çekirdek)
Hakikatin “çekirdeği”.
-
Birliğin kaynağı
-
Hak–Muhammed–Ali sembolizmiyle anlatılır (Alevi-Bektaşi geleneğinde yaygın bir çerçeve)
-
“Öze temas” fikri
7’ler (Yol/Düzen)
Hakikatin “yola dönüşmüş hâli”.
-
Disiplin, terbiye, düzen
-
Nefis mertebeleri / aşamalar gibi okunur
-
Kişiyi olgunluğa taşıyan eşikler
40’lar (Olgunluk/Birlik)
Hakikatin “insanda vücut bulmuş hâli”.
-
İnsan-ı kâmil fikri
-
Birlik bilinci
-
Hizmet/merhamet ile görünür olan olgunluk
3 = öz, 7 = yol, 40 = kemal (olgunlaşma)
4) Jung ile harman: 40’lar Meclisi = “kolektif bilinçdışı + Kendilik (Self) alanı” gibi okunabilir
Şimdi Jung tarafına geçelim.
Jung’un temel taşları (kısa ama net)
-
Bilinçdışı sadece bastırdıklarımız değildir.
-
Jung’a göre herkesin derininde ortak bir katman var: Kolektif bilinçdışı.
-
Bu katmanda evrensel kalıplar yaşar: arketipler (Anne, Kahraman, Gölge, Bilge, Trickster vb.).
-
Kişinin olgunlaşma süreci: individuation (bireyleşme)→ Ego şişmesini bırakıp, Kendilik (Self) denilen daha büyük bütünlük merkezine yaklaşma.
Burada “Meclis” ne olur?
Jung diliyle “40’lar Meclisi”ni şöyle düşünebilirsin:
-
Meclis = tek tek egoların toplandığı yer değil,
-
Kolektif bilinçdışının (ortak insanlık hafızası) “bilgelik” katmanıyla temas hâli.
-
Orada “ben” konuşmaz; arketipik bilgelik konuşur.
Bu yüzden meclis anlatılarında sıkça şu motifler olur:
-
“Eşitlik” → Ego hiyerarşisi çözülür
-
“Sır/işaret” → Bilinçdışının simgesel dili
-
“Semah/dönüş” → Ruhun merkez etrafında dönmesi (Self’e yaklaşma)
5) 40’lar Meclisi’ni Jung’la okumak: “Ben”in erimesi ve “Self”e bağlanması
A) Meclise girmek = “Ego eşiğini geçmek”
-
“Ben haklıyım” değil
-
“Ben bilirim” değil
-
“Ben üstünüm” hiç değil
Meclis = ego enflasyonunun bittiği yer
B) 40’lar = “Bilge İhtiyar/İçsel Rehber” arketipiyle temas
Jung’un “Wise Old Man” arketipi (Bilge ihtiyar), kişiye:
-
yön
-
anlam
-
sakin bir güç getirir.
40’lar = Bilgelik arketipinin çoğul/alan formu
C) Semah = individuation metaforu (merkez etrafında dönüş)
Semahın “dönüş” hali Jung’la şöyle okunabilir:
-
Ego, hayatın etrafında savrulmayı bırakır
-
Merkeze (Self) yaklaşır
-
Dönüş bir “trans” değil sadece; düzenli bir iç merkezlenme metaforu
6) 3–7–40’ı Jung’la eşleştiren bir model (sembolik okuma)
Bunu bir “psikolojik yolculuk haritası” gibi düşün:
3’ler = Self’in (Kendilik) çekirdeği
-
Birlik fikri
-
Öz benlik
-
“İç merkez”in varlığı
7’ler = individuation aşamaları
-
Gölgeyle yüzleşme
-
Persona (maskeler) çözülmesi
-
Anima/Animus dengesi
-
Değerler, anlam, etik inşaBunlar tek tek “7”ye zorla denk gelmek zorunda değil ama “aşamalı yol” fikri çok örtüşür.
40’lar = Self ile hizalanmış bilinç
-
Ego artık kral değildir
-
Kişi anlamı “dış onayda” değil, “iç doğrulukta” bulur
-
Merhamet ve hizmet doğal hale gelir
7) Neden bu anlatı insanı bu kadar çeker?
Çünkü “40’lar Meclisi” hikâyesi, aslında şunu söylüyor:
-
İnsan tek başına değildir.
-
İnsanlık hafızası vardır.
-
“Olgunluk mümkün.”
-
Ve bazı anlarda bir şey olur: Sanki içeriden biri (bilge, rehber, işaret) “doğru yöne” çağırır.
İkisi farklı dil, aynı mesele:
İnsan, kendi içindeki büyük bütünlüğe çağrılır.
8) Mini sonuç (kısa kısa)
-
40’lar Meclisi: egonun eridiği, birliğin hissedildiği “bilinç hâli”
-
Jung’la: kolektif bilinçdışının bilgelik katmanına ve Self merkezine temas
-
3–7–40: öz → yol → kemal (çekirdek → süreç → olgunluk)
Burayı iyi kavra; çünkü 40’lar Meclisi masal gibi anlatılır ama aslında yaşanan bir bilinç hâlidir.
40’LAR MECLİSİ → ÖRNEKLERLE ANLATIM
Aklında şu olsun:
👉 Meclis = bir oda değil
👉 Meclis = aynı bilinç seviyesine gelmiş hâllerin buluşması
1️⃣ GÜNLÜK HAYATTAN ÖRNEK (en net örnek)
Durum:
Bir olay yaşıyorsun.
Normalde ne olur?
-
Ego konuşur:
“Ben haklıyım”
“O haksız”
“İntikam almalıyım”
Ama bazen çok nadir bir şey olur.
O an:
-
İçinden bir ses gelir
-
Sakin ama net
-
Yargılamaz
-
Şöyle der:
“Dur. Böyle yapma. Daha büyük bir yerden bak.”
İşte o an, sen:
-
nefsinle değil
-
egonla değil
-
korkuyla değil
daha geniş bir bilinçle hareket ediyorsundur.
👉 Bu hâl, 40’lar Meclisi bilincine kısa süreli temas gibidir.
Meclise “girdin” değil
Meclis sende açıldı
2️⃣ PEYGAMBER KISSALARIYLA ÖRNEK (sembolik okuma)
Bu noktada dikkat:
Burada “tarihsel mucize” anlatmıyorum,
bilinç hâli anlatıyorum.
Örnek: Taşlanan peygamber anlatıları
Birçok peygamber için anlatılır:
-
Hakaret edilir
-
Taşlanır
-
Kovulur
Ama cevapları şudur:
“Onlar bilmiyor.”
Bu cümle:
-
Ego cümlesi değildir
-
Haklılık cümlesi değildir
-
40’lar bilinci cümlesidir
Çünkü:
-
Kişisel alınma yok
-
İntikam yok
-
Üstten bakma yok
👉 Bu hâl = benliğin ötesinden konuşmak
3️⃣ JUNGLA BAĞLAYALIM (somut örnek)
Jung buna ne derdi?
Jung diliyle:
Bu anlarda:
-
Ego geri çekilir
-
Bilinç “merkez”e yaklaşır
-
Self (Kendilik) devreye girer
Yani:
-
Sen değil
-
Senin içindeki daha büyük bütünlük konuşur
Jung buna:
“Bilge ihtiyar arketipinin aktive olması” der.
Tasavvuf buna:
“Himmet geldi”
“Gönül açıldı” der.
Alevi-Bektaşi diliyle:
“40’lar kapısı aralandı”
4️⃣ TARİHTEN ÖRNEK (mistik ama net)
Birçok eren anlatısında ortak bir sahne vardır:
-
Birine büyük kötülük yapılır
-
İntikam alma gücü vardır
-
Ama kişi şunu yapar:
-
Affeder
-
Uyarır ama ezmez
-
Kendini üstün görmez
-
Bu insanlar genelde şöyle tarif edilir:
-
“Sanki başka yerden bakıyordu”
-
“Sanki o an orada değildi”
-
“Sakin ama çok güçlüydü”
👉 Çünkü:
-
Güç egoda değil
-
Güç merkezdeydi
Bu merkez = 40’lar Meclisi’nin sembolik alanı
5️⃣ ÇOK KRİTİK BİR ÖRNEK (ince fark)
Ego hâli:
“Ben affettim çünkü ben büyüğüm.”
Bu 40’lar değildir.
Bu ego enflasyonudur.
40’lar hâli:
“Affetmek doğal geldi.”
Burada:
-
üstünlük yok
-
gösteri yok
-
bilinçli poz yok
Sadece:
-
sakinlik
-
netlik
-
iç huzur
40’lar Meclisi = “ahlaklı rol” değil, ahlaklı hâl
6️⃣ SEMAHI BU GÖZLE DÜŞÜN
Semah neden dönülür?
-
Dışarıdan: ritüel
-
İçeriden: merkez etrafında bilinç düzenlenmesi
Dönen kişi:
-
egoyu merkeze koymaz
-
kalbi koyar
-
dengeyi korur
Jung’la:
-
Ego yörüngede
-
Self merkezde
👉 Semah = Meclis’in bedensel sembolü
7️⃣ MODERN ÖRNEK (çok çarpıcı)
Bir düşün:
-
Büyük bir kriz anı
-
Herkes panikte
-
Sen de panik olabilirsin
Ama bazen biri çıkar:
-
Bağırmaz
-
Parlamaz
-
Emir yağdırmaz
Sakin sakin:
“Tamam. Şimdi şunu yapıyoruz.”
Herkes rahatlar.
O kişi:
-
En zeki olmayabilir
-
En güçlü olmayabilir
Ama en merkezde olan odur.
👉 İşte bu hâl, 40’lar Meclisi bilincinin dünyevi tezahürüdür.
8️⃣ SONUÇ (net cümleyle)
40’lar Meclisi, bir dağda toplanan gizli insanlar değil;egonun sustuğu,kalbin merkez olduğu, insanın insanlığa açıldığı bilinç hâlidir.
Ve evet peygamber,
-
Bazen bir anlığına
-
Bazen bir kriz anında
-
Bazen bir affedişte
hepimiz o kapıya yaklaşabiliriz.
Yorumlar
Yorum Gönder