Sefiller - Victor Hugo (Bir toplum, en zayıfına nasıl davrandığıyla ölçülür.)
1. Jean Valjean’ın Suçu ve Dışlanışı
Roman, Fransa’da yoksulluk ve adaletsizliğin hâkim olduğu bir dönemde başlar. Jean Valjean, aç kalan yeğenlerini doyurmak için bir somun ekmek çaldığı gerekçesiyle kürek cezasına çarptırılır.
Kaçma girişimleri yüzünden cezası uzar ve 19 yıl hapiste kalır.
Hapisten çıktığında artık özgürdür ama toplum onu bir “suçlu” olarak damgalar. Kimse iş vermez, kimse evine almaz.
2. Piskopos Myriel ve Ahlaki Dönüm Noktası
Valjean’ı insan gibi karşılayan tek kişi Piskopos Myriel olur.
Valjean, piskoposun gümüşlerini çalar ve yakalanır. Ancak piskopos onu ele vermek yerine:
“Bunları sana ben verdim.”der ve hatta iki gümüş şamdanı da ekler.
Bu sahne, romanın ahlaki merkezidir. Valjean ilk kez gerçek merhametle karşılaşır ve hayatını değiştirmeye karar verir.
3. Yeni Kimlik: Saygın Bir Adam
Jean Valjean yeni bir kimlikle (Monsieur Madeleine) küçük bir kasabada fabrika kurar, iş sağlar ve belediye başkanı olur. Topluma faydalı, adil ve dürüst bir insan hâline gelir.
Ancak geçmiş peşini bırakmaz:
-
Javert, katı adalet anlayışına sahip bir polis müfettişidir ve Valjean’ın eski bir mahkûm olduğunu sezmiştir.
4. Fantine’in Trajedisi
Valjean’ın fabrikasında çalışan Fantine, gayrimeşru çocuğu Cosette’i Thénardier ailesine bırakmıştır.
İşini kaybedince sefalet içinde kalır, saçını ve dişlerini satar, sonunda fuhşa zorlanır.
Fantine ölmeden önce Valjean gerçeği öğrenir ve Cosette’i bulacağına söz verir.
5. Cosette’in Kurtuluşu
Cosette, Thénardier’lerin yanında köle gibi çalıştırılan bir çocuktur.
Valjean onu satın alırcasına kurtarır ve baba–kız gibi yaşamaya başlarlar.
Bu noktadan sonra roman, babalık, şefkat ve yeniden doğuş temasını derinleştirir.
6. Sürekli Kaçış ve Javert
Javert, Valjean’ın peşini bırakmaz. Onun gözünde:
-
Kanun = Mutlak doğru
-
Suçlu = Asla değişmez
Valjean ise tam tersini temsil eder: İnsan değişebilir.
Bu ikili arasındaki çatışma romanın felsefi omurgasını oluşturur.
7. Devrimci Gençler ve Marius
Romanın ikinci büyük ekseni Marius Pontmercy’dir.
İdealist, cumhuriyetçi bir gençtir ve Cosette’e âşık olur.
Marius, Paris’teki öğrenci devrimcilerinin (Haziran Ayaklanması – 1832) arasına katılır. Hugo burada:
-
Barikatları
-
Yoksulluğu
-
Umutsuz idealleriepik bir dille anlatır.
8. Barikatlar ve Fedakârlık
Jean Valjean, Marius’un Cosette’i sevdiğini öğrenince kıskançlık yerine fedakârlığı seçer.
Barikatlarda Marius’u ölümden kurtarır, onu Paris kanalizasyonlarından taşıyarak hayata döndürür.
Bu sahneler romanın en ağır ve sembolik bölümlerindendir:
Toplumun pisliği içinde insan onuru taşınır.
9. Javert’in Çöküşü
Valjean, barikatlarda Javert’i öldürme şansı bulur ama serbest bırakır.
Javert için bu, çözülemez bir çelişkidir:
-
Bir suçlu merhametlidir
-
Kanun her zaman adil değildir
Bu düşünceyle yüzleşemeyen Javert intihar eder.
10. Son: Sessiz Bir Ölüm
Marius ve Cosette evlenir. Valjean geçmişini açıklar ve geri çekilir.
Toplumun kenarında, sessizce yaşar. Ölüm döşeğinde, onu anlayan tek şey:
-
Vicdanı
-
Sevgiyle geçen bir ömürdür
Roman şu mesajla biter:
İnsan en karanlık yerden bile aydınlığa çıkabilir.
Romanın Temel Temaları
-
Adalet vs. merhamet
-
Toplumsal eşitsizlik
-
Yoksulluk ve suç
-
İnsan değişebilir mi?
-
Sevgi ve fedakârlık
Victor Hugo’nun özü:
Bir toplum, en zayıfına nasıl davrandığıyla ölçülür.
Yorumlar
Yorum Gönder