Dark Web ve Deep Web Nedir?
Dark Web: İnternetin Karanlık Yüzü!
Internet. Bugün aldığı hali bundan 30 yıl önce birilerine gösterseniz vereceği tepkiyi bir düşünün. Önceden akla hayale sığmayacak şekilde insanları, kurumları, tüm dünyayı birbirine bağladı. İlk başlarda işin başındakilerin bile sadece askeri ve uluslararası ilişkiler amacı ile kullanacağını düşündüğü internet ile bugün yediğimiz yemeği, evcil hayvanlarımızın yaptığı komiklikleri milyarlarca kişi ile paylaşıyoruz.
Burada da biraz algı problemi karşımıza çıkıyor. Bugün bir nevi “mobil” dünyaya sıkıştırılmış ve sosyal medyadan ibaret olduğu düşünülen internetin asıl gücü, derinliği ve en önemlisi barındırdığı bilgi miktarı gözden kaçırılıyor ve asıl potansiyelini göz ardı ediyoruz. En azından büyük bir çoğunluk açısından.
İnternette erişebileceğiniz bilgilerin çoğundan haberimiz bile yok. Ürünlerden, hizmetlere, yasal veya yasadışı gerçekleşen faaliyetlere inanamazsınız. O nedenle kimin nasıl kullandığına bağlı olarak internet kötülüğün de iyiliğin de bir arada bulunduğu bir mecra.
Hatta şöyle söyleyelim. Surface Web adı verilen ve bildiğimiz Facebook, Twitter veya İnstagram gibi platformlardan ve genel erişime açık web siteleri gibi oluşumlardan oluşan internetin, internetin tamamının sadece %5’ini oluşturduğu düşünülüyor.
Yani insanların çoğu “vay be, her şeyi yapabiliyor ve her şeye erişebiliyoruz, ne kadar uçsuz bucaksız” dediği surface yani yüzeysel web aslında buzdağının sadece görünen kısmı.
Onun altında ise pastanın en büyük payına sahip deep web ve çok daha derinlerde, sadece çok çok az kişinin erişebildiği yerde, karanlıkta ise “dark web” bulunuyor. Gelin bu karanlığa doğru bir dalalım birlikte…
Şimdi. İnterneti 3 katmana ayırabiliriz.
İlk katman bizim bildiğimiz Surface Web dediğimiz internet. Yani söylediğimiz gibi Youtube, Twitter filan hepsi bu katmanda bulunan, yüzeyde bulunan ve bu nedenle bir cihazı ve internet bağlantısı olan herkesin kolayca erişebileceği hizmetler ve içeriklerle dolu yüzey. Bu katmanda bulunan her şey Google gibi arama motorları tarafından her saniye endekslenerek bulunmaya, erişime açık hale gelir. Örneğin her saniye, bakın her saniye Instagram’da 1000’in üzerinde fotoğraf paylaşılıyor, Twitter’da 8000 kadar tweet atılıyor. Her saniye 70.000 google araması yapılıyor ve Youtube’da 100.000 videoya tıklanıyor. Hepsi de bu katmanda, surface web’te gerçekleşiyor. Ve bahsettiğimiz gibi baktığımız zaman devasa, sonsuz gibi geliyor bize. Aslında öyle de. Genel anlamda baktığımızda neredeyse sıradan bir insanın ihtiyaç duyduğu her şey, her türlü bilgi bu katmanda bulunuyor. Elbette dil kısıtlamasını yok sayarsak en son neyi arayıp bulamadığınızı bir düşünün? Bulamadıysanız muhtemelen başka bir dilde aradığınız o bilgi oradadır.
İnsanların çoğu ile ilgili de çok genel de olsa bilgi edinebileceğiniz bir yer burası.
Fakat burada ne bulamazsınız?
Bu insanların okuduğu okulu, nerede çalıştığını bulabilirsiniz ancak bu insanların banka hesap bilgilerini. Evet. Bulamazsınız. Hesap şifrelerini. Özel maillerini bu katmanda bulamazsınız. Bunlar endekslenmez.
Bunlar nerede bulunuyor peki?
İşte ikinci katmana burada giriş yapıyoruz.
Deep Web…
Genellikle Deep Web, Dark Web ile karıştırılır. Burası orası değil arkadaşlar.
Deep Web basitçe arama motorlarının endekslemediği bilgileri içeren içeriklerdir.
Yani aslında çok gizemli bir şey değil. Mail adresinizde oturum açtığınızda aslında siz de “Deep Web”e giriş yapmış oluyorsunuz.
Bu haliyle Deep Web kulağa o kadar da havalı gelmiyor biliyorum ama durum bu. Kendisini Surface Web ile Deep Web’i ayıran levha da aslında bir güvenlik şerididir. Şifre ile korunan içerikleri bu katmanda ele alabiliriz.
Ancak. Asıl olay da burada.
Surface Web tüm internetin %5’i demiştik ya. Deep Web internetteki tüm bilgilerin %94’ü kadarını barındırır. Neredeyse her şey buradadır desek yeridir. Tüm hayatınızı bu katmandaki bilgileri aramaya ayırsanız bile bitirmenin yanına bile yaklaşamazsınız.
Ancak şimdi en derine inelim. Adı üstünde karanlık bölgeye.
Adı üstünde. Dark Web’e…
Kullanıcıların sadece şifre değil şifreli yazılımlar aracılığı ile eriştiği bir alan. İnternetin sadece %1’ini oluşturan ancak birçok sırı da barındıran karanlık bir bölge.
Bu şifreli özel yazılımlarla bu bölgeye giren kişiler bu sayede kimliklerini de tamamen gizlemiş oluyorlar.
Ancak bunu nasıl yapıyorlar? Yani sonuçta internetten bahsediyoruz. Hepimizin erişimi var. Nasıl gizlenebiliyorlar.
Yüzeysel webde gezinirken takip edildiğinizi biliyorsunuz artık değil mi? Yani giriş yaptığınız siteler, alışveriş yaptığınız platformlar. Hepsi sizinle ilgili birçok bilgiye, kimliğinize kadar birçok özel bilgiye ve kişilik özellikleriniz ve kullanım alışkanlıklarınıza dair bilgilere sahiptir. FBI sizi izliyor derler ya. Yani o kadar da olmasa da bu katmanda yaptığınız her şey bir şekilde kayıt altında. Ancak merak etmeyin çok büyük bir kısmı size daha fazla ürün satmak ve size gösterilecek reklamları ayarlamak üzere kullanılıyor bu bilgilerin.
Bu işi biraz abartıp Facebook ve Amazon gibi şirketlerin doğrudan bilgilerinizi reklam şirketlerine ve hatta siyasi otoritelere sattığı da biliniyor zaten.
Ancak gizlilik her zaman insanların, özellikle belirli bir grubun vaz geçmek istemediği bir şey oldu.
Elbette bunun başında devletler geliyor. İnternet gibi açık bir dünyada devlet sırlarına herkesin erişebilmesi korkunç bir senaryoydu.
Bundan yola çıkarak 1990’larda ABD hükümetine bağlı bir kurum “Onion Router” adı verilen bir hizmet geliştirdi.
Bir tür “gizli” internet gezgini yazılımı diyebiliriz aslında.
The Onion Router olarak bilinen bu yazılım bugün bildiğimiz haliyle “TOR” adını almıştır ve herkes bilgisayarına indirebilir.
Onion yani Soğan adını almasının da mantığı şu.
Bu tarayıcı ile iletilen mesajlar bir soğanın katmanları gibi dünyanın farklı yerlerinde bulunan en az 3 sunucuya iletildikten sonra asıl alıcıya gönderilir. Yani 3 farklı güvenlik katmanına sahiptir. Bu sayede dışarıdan müdahale çok çok zor hale gelmiştir.
Yani garip gelebilir belki ancak Dark Web’in temellerini, yasadışı faaliyetlerin gerçekleştiği karanlık dünyanın temelini ABD istihbarat kurumları atmıştır.
Daha da garibi, 2002’de herkesin erişimine açılmış bu hizmeti ABD hala fonlamakta, finansal destek sağlamaktadır.
Çok da mantıksız değil aslında. Çünkü. Sadece devlet sırlarının bulunduğu bir oluşum haliyle bu sırları ele geçirmek isteyenlerin nereye saldırması gerektiğini gösteriyor. Bir nevi hedef haline getiriyor. Fakat birçok kullanıcının faaliyetleri ile hangi verilerin devlet sırrı hangilerinin olmadığını anlamak çok daha zor hale geliyor haliyle.
Anonim kullanıcılardan oluşan bir kalabalıkta saklanmak daha kolaydı kısacası.
Ancak dark web’i tor ile sınırlandırmak da doğru olmaz. Bu katmana erişebileceğiniz hizmetlerden en yaygın olanı sadece.
Peki şimdi dikkatli bir şekilde daha da derine inelim. Emin olun burada çok dikkatli hareket etmeniz gerekiyor. Kaldı ki en baştan uyaralım. Aslında insanların büyük bir çoğunluğunun buraya girmesine gerek yok. Birazdan anlayacaksınız.
Öncelikle. 2014’te yapılan bir araştırmaya göre dark web’teki web sitelerinin sınıflandırılması yapılıyor ve ilk sırada şaşırtıcı olmayacak şekilde yasadışı uyuşturucu ticareti bulunuyor. Ardından dolandırıcılık, siber saldırı ve çoğunlukla kara para aklamaya yönelik Bitcoin siteleri bulunuyor.
Çok detaya girmeden dark web’in temel kullanım amacı çoğunlukla yasadışı ürün veya hizmetlerin alınması ve satılmasından ibaret diyebiliriz. Buna silahlar, uyuşturucu maddeler ve hatta kiralık katiller bile dahil.
Hatta. Ünlü bir web sitesi Silk Road isminde bu tip hizmet ve ürünlerin satılması için açılmıştı. Haliyle kredi kartı ile alışveriş yapmıyordu insanlar burada. Sadece bitcoin ve benzeri kripto paralar ile alışveriş yapılan bu site 2011 yılında açılmış ve 2013 yılında kapatılana kadar yaklaşık 150 milyar dolar kar etmişti. Ticaretin büyüklüğünü hayal edebiliyor musunuz?
Ancak kurucusu için işler pek iyi gitmedi. Silk Road’un kurucusu Ross Ulbricht 2 kere ağırlaştırılmış müebbet aldı. Sonrasında birçok benzeri açıldı elbette. Hala da devam ediyor bu tip girişimler. Zaten gizlilik söz konusu olduğu için özellikle bu katmanda insanları engellemek çok zor.
Talep olduğu sürece arz da bulunuyor haliyle.
Bu arada Dark Web’in illa ki yasadışı veya karanlık olmasına da gerek yok.
İnternet sansürünün ve ifade özgürlüğü kısıtlamalarının çok çok sert olduğu ülkelerde mesela dark web insanların anonim bir şekilde haber alıp verebildiği ve özgürce düşüncelerini ifade ederek bir araya gelebildiği bir platform da sunuyor.
Sadece bu ülkelerde de değil. New York Times veya CNN gibi büyük medya şirketlerinin bile dark web’te siteleri bulunuyor. Normal şartlarda isminin bilinmesini istemeyen ancak çok önemli bilgiler paylaşabilecek kişiler de anonim olarak bu siteler aracılığı ile bu medya şirketlerine bilgi sağlayabiliyorlar.
Diğer taraftan yine yasadışı olsa da kimi ülkelerde sağlık açısından hayati olan bazı ilaçlara ulaşımı da insanlar yine dark web üzerinden sağlayabiliyor.
Yani evet. Dark Web adı üstünde karanlık bir tarafı olan, aklınıza bile gelmeyecek adi suçların kol gezdiği bir ortam.
Ancak gizlilik ve ifade özgürlüğü açısından da insanlara, özellikle bazı ülkelerdeki insanlara çok önemli fırsatlar da sunabiliyor.
Son olarak uyarımızı da yapmayı unutmayalım. Kimi zaman dark web’e ait web sitelerinde bulunmanız, bu sitelere yanlışlıkla girmeniz bile başınıza bela olabilir. Bu tip sitelere uğradıktan sonra tüm kart bilgilerinin çalındığını, haberi olmadan bilgisayar kamerasından tüm hayatının izlendiğini, hakkında davalar açıldığını söyleyen insanların sayısı hiç az değil. O nedenle uzak durmakta fayda var. Bilginiz olsun.
Özet Olarak;
Verilen örneklerde buzağına benzetilen Deep Web, özetle internette olan ama arama motorları tarafından indekslenmeyen her şeydir. Buradaki dosyalar sadece belirli kişilerin erişimine açıktır ve dışarıdan ulaşılamaz. Örneğin buluta yüklediğimiz bir fotoğraf ya da istediğimiz yerden erişebildiğimiz e-postalar Deep Web’in bir parçasıdır.
Yine buz dağı benzetmesini kullanacak olursak Dark Web ise su altındaki buz dağının ulaşması en zor olan uç kısmıdır.
Dark Web, sadece Tor gibi özel tarayıcılarla erişilebilen, gizli internet sitelerinin bulunduğu bir ağdır. Özgür bilgi paylaşımı ve sansürden kaçış gibi amaçları olan bu ağ, aynı zamanda pek çok yasa dışı faaliyetler için kullanılmaktadır.
Chrome ve Firefox gibi geleneksel arama motorlarında gözükmeyen Dark Web siteleri, sadece özel yollarla erişilebilir. Yasa dışı ürünler ve hizmetler satın alabileceğiniz gizli ağ, uyuşturucu ticaretinden kiralık katile kadar pek çok suç öğesini içinde barındırır.
Dark Web’e erişmenin en yaygın yolu ise Tor isimli tarayıcıdır. Açılımı The Onion Routing olan Tor, Amerika Birleşik Devletleri Deniz Kuvvetleri tarafından 1990’larda geliştirilmiştir. Orijinal amacı çeşitli ülkelerde olan ajanlarla iletişime geçmek olan tarayıcı, verileri düğüm olarak bilinen rastgele yollardan şifrelenmiş bir şekilde geçirerek en güvenli erişimi sağlar.
Böylelikle kullanıcılar, faaliyetlerinin izlenmesi ya da tarayıcı geçmişlerinin açığa çıkmasına dair herhangi bir endişe yaşamadan Dark Web’e bağlanır. İlk zamanlar sadece ABD ajanlarına açık olan Tor, zaman içinde halka açık hale getirilerek yaygınlaştı.
Dark Web’e girmek güvenli mi?
Bu soruya verilebilecek en net cevap “HAYIR”. Dark Web ne yaptığını bilmeyen ve sadece adını duyduğu bu ağı deneyimlemek isteyen insanlar için kesinlikle güvenli değil. Burada gezinen kullanıcıları fidye ve tuş kaydedici gibi kötü amaçlı yazılımlar, kimlik hırsızlığı ve dolandırılma gibi çeşitli tehditler beklemektedir.
Genellikle yasadışı bir hizmet almak için girilen Dark Web, sık sık dolandırıcılık için kullanılıyor. Bitcoin ile ödeme yapılan bu yasa dışı ağda parasını ödediğiniz hiçbir hizmetin gerçekleşeceği konusunda bir garanti yok. Aynı zamanda devletler tarafından da gizlice denetlenen bu ortamlarda yasa dışı faaliyetler gerçekleştirmeye çalışırken da yakalanma ihtimaliniz bulunuyor.
Uzak durmanızı tavsiye ettiğimiz Dark Web’e girmek isteyen kullanıcıların mümkün olduğu kadar dikkatli olması gerekiyor.
Deep Web ve Dark Web kavramlarını daha iyi anlayabilmek için internetin katmanlarına bir göz atmak faydalı olacaktır. İnternetin kabul edilen sekiz katmanı bulunmaktadır.
Seviye 0 - Common Web: Bu katmanı, gün içinde kullandığınız internet olarak düşünebilirsiniz.
Seviye 1 - Surface Web: Arama motorları üzerinden basit aramalar yaparak ulaştığınız siteler, bu katmanda yer alır.
Seviye 2 - Bergie Web: Arama motorları ile erişilemeyen ftp server, indekslenmeyen porno içerikler vb. bu katmanda bulunur.
Bu seviyeden itibaren Deep Web başlar. Bundan sonraki seviyeler için vekil sunucu olarak adlandırılan proxy kullanmak gerekecektir.
Seviye 3 - Deep Web: Bu seviye, Proxy seviyesi ve Tor seviyesi şeklinde ikiye ayrılır.
Proxy seviyesi: Bu seviyedeki siteler .onion uzantısı taşımayan, arama motorları tarafından yasaklanmış, yasa dışı içeriklere yer verir.
Tor seviyesi: .onion uzantılı siteleri bulunduran, dizinler üzerinden yönlendirilen içerikler bu katmandadır. Gizli devlet belgeleri, silah ve bomba gibi eğitimler, yasa dışı araştırmalar vb içerikler bu seviyede yer alır.
Seviye 4 - Charter Web: Bu seviye de ikiye ayrılır: Tor seviyesi ve özel erişim seviyesi
Tor Seviyesi: Tor tarayıcısı kullanmak dışında ek bir işleme gerek duymaksızın erişilen siteleri barındırır. Burada da milyonluk bahis sonuçları, silah kaçakçılığı, çok yüksek bütçeli satışlar, yasaklanmış kitaplar, filmler, müzikler, illegal deneyler gibi içeriklerin olduğu belirtilmektedir.
Özel Erişim Seviyesi: Erişim yapabilmek için Tor tarayıcılarının da yetmediği, .clos uzantılı sitelerin bulunduğu ve ancak Closed Shell System isimli özel bir yöntem ile ulaşılabilen sitelerin bulunduğu seviyedir. Wikileaks belgelerinin de buradan çıktığı söylenir.
Seviye 5 - Marianas Web: Bu seviyenin varlığına dair bazı şüpheler vardır çünkü henüz ulaşılamamıştır. Ulaşabilmek için kuantum teknolojisi ile çalıştırılan bilgisayarları ve interneti gerektirdiği söylenmektedir. İsmini dünyanın en derin noktası olarak bilinen Marianas Çukuru’ndan almaktadır.
Seviye 6: Bilinen en tehlikeli seviye olarak kabul edilir. En gelişmiş teknoloji ile denense bile, halen bu seviyeye ulaşılabilmiş değil.
Seviye 7 - The Fog/Virus Soup: Hakkında hiçbir bilginin bulunmadığı bir başka seviye de burasıdır. Savaş bölgesi olarak adlandırılır. Bu ismin verilmesinin sebebi, ola ki bir gün bu seviyeye ulaşılırsa, bir üst seviye olan 8. seviyeye çıkılmasının önüne geçilmesi için bu seviyedeki herkesin birbiri ile savaşacak olmasıdır.
Seviye 8 - The Primarch System: En düz tabiriyle, internetin en son noktası olduğu söylenebilir. Hiç kimsenin ya da herhangi bir hükümetin dahi bilmediği Primarch sistem tarafından kontrol edilmektedir. Bu sisteme İnternetin Tanrısı adı verilmiştir.
Deep Web için tehlikelidir demek, tam anlamıyla doğruyu yansıtmaz. Ancak yukarıda da gördüğümüz gibi tehlikeli olan kısımlarını da göz ardı edemeyiz.
Deep Web’e Giriş Nasıl Yapılır?
Sizin de fark etmiş olacağınız gibi, aslında gün içinde farkında olmadan Deep Web’e giriyoruz. Bankacılık işlemlerimizi yapmak için ya da e-postalarımıza bakmak için kullandığımız sayfalar, Deep Web’in parçalarıdır. Elbette ki Deep Web sadece bunlarla sınırlı değildir.
Deep Web’in tehlikeli, adından da anlaşılacağı gibi karanlık bir yüzü var ki o da Dark Web olarak tanımlanmaktadır. Her ne kadar Deep Web ve Dark Web iki ayrı kavram olsalar da günümüzde zaman zaman bu iki kavram karıştırılmakta ve birbirinin yerine kullanılabilmektedir. İkisinin arasındaki farkı şu şekilde özetleyebiliriz: Biraz önce bahsettiğimiz gibi, arama motorlarında görüntülenmeyen her şey Deep Web’i içerir. Dark Web de Deep Web’in bir parçasıdır ancak daha tehlikeli ve yasa dışı işlemlerin yapıldığı bir bölümdür.
Özel bilgilerin paylaşıldığı, sansürden uzak ve bu sebeplerle yasa dışı faaliyetlerin sıklıkla görüldüğü bir alandır. Burada yasa dışı faaliyetler ile anlatılmak istenen, uyuşturucu ticaretinden yasa dışı ürünlerin satışına, kiralık katilden sahte pasaportlara, pornografik içeriklerden terör propagandasına, illegal deneylerden gizli devlet belgelerine kadar uzanan her şeydir. İnternetin sadece özel tarayıcılar ile girilebildiği bu kısmında kişiler anonim kalır.
Her ne kadar Dark Web’te karanlık işler dönse de bu alana girmek yasa dışı değildir ama tehlikeli olduğunu unutmamak gerekir. Dark Web’e Tor (The Onion Routing) adı verilen özel bir tarayıcı ile girilebilir. Bu tarayıcı, kullanıcılara .onion kayıt operatörünü barındıran web siteleri üzerinde gezinme imkanı sunar. Tor sayesinde konumunuz anlık olarak değiştirildiğinden aynı anda hem Meksika’dan hem de İtalya’dan giriş yapmış gibi gözükürsünüz.
Dark Web’e Girmek Tehlikeli mi?
Tor isimli özel tarayıcıyı kullanmak yasalara aykırı olmasa da Dark Web konusunda yeterince bilgi ve deneyim sahibi değilseniz, pek çok tehlikeye açık bir hale gelirsiniz.
Dark Web, tepeden tırnağa kötü amaçlı yazılımlarla doludur. Dolayısıyla Dark Web’e giriş yaptığınız anda siber saldırıların hedefi haline gelebilirsiniz. Bu kötü amaçlı yazılımları, tuş kaydediciler, fidye yazılımları, kimlik bilgilerinizi ele geçiren yazılımlar, botnet vb. olarak sıralayabiliriz.
Dark Web, siber saldırıların yanı sıra dolandırıcılık faaliyetlerinin de oldukça yüksek olduğu bir alandır. Buradan bir ürün satın alsanız da o ürünün size ulaşıp ulaşmayacağından asla emin olamazsınız. Bu denli tehlikeli ve yasa dışı bir alan olması gerekçesi ile elbette ki devlet izlemesi altındadır. Yetkililer, özel yazılımlar sayesinde buradaki sitelere sızarak gerek müşterilerin gerekse sitede bulunan kişilerin kimliklerini tespit etmektedirler. Bu nedenle sadece meraktan Dark Web üzerindeki bir siteye girmiş veya izlemiş olsanız dahi bu durum, sizi şüpheli konumuna getirilebilir.
Asla unutmamanız gereken bir gerçek vardır ki Dark Web üzerinde bulunan içeriklerin neredeyse tamamına yakını yasa dışıdır. Nasıl ki hırsızların, dolandırıcıların, tacizcilerin ya da katillerin bulunduğu bir odada bulunmak her türlü tehlikeyi de beraberinde getirmeye müsaitse, bu tür kişilerin kol gezdiği sanal ortamlarda bulunmak da aynı risklere gebedir.
Tüm bu tehlikelere rağmen insanlar Dark Web’i ziyaret etmeye devam ediyor. Bunun sebebinin tek bir açıklaması olabilir: Merak. Bilinmeyene, görünmeyene ya da karanlık olan şeylere duyulan meraktan Dark Web de nasibini alıyor.
Kaynaklar
https://shiftdelete.net/dark-web-nedir-iste-internetin-karanlik-yuzu
https://bebarbilim.net/dark-web-internetin-karanlik-yuzu/
https://berqnet.com/blog/dark-web-ve-deep-web-nedir
Yorumlar
Yorum Gönder