Gezegen X, Marduk veya Nibiru

Bu tür haberler klasikleşti, belli bir yaşın üzerinde olan herkes defalarca dünyanın sonu veya gök taşı çarpması kehanetleri duymuştur. 

Yine benzer bir kehanet ile karşı karşıyayız. Bu kez de uzun yıllardır özellikle mistisizm ve UFO araştırmacılarının gözdesi Gezegen X, Marduk veya son dönemdeki yaygın adıyla Nibiru'nun dünyamıza çarpacağı söyleniyor.


Gezegen X, Marduk veya Nibiru


Bu üç isimden birini mutlaka duymuşsunuzdur. Bu isimler, Güneş Sistemi'ndeki onuncu (Plüton'un gezegenlikten çıkarılmasının ardından dokuzuncu) gezegeni tanımlamak için kullanılıyor. 

Tarih boyunca Sümerlerin Nibiru, Babil astronomlarının ise Marduk olarak tanımladığı bu gezegen aslında hayali. NASA'nın Gezegen X olarak tanımladığı gök cisminin Nibiru olduğu düşünülüyor.


NASA'nın gözünden Nibiru


Nasa'nın yaptığı açıklamaya göre Niburu diye bir gök cismi yok ve hiç var olmadı. Ancak araştırmacı teorisyenlere göre NASA da Nibiru'yu araştırıyor ve hatta kendisi hakkında bilgilere sahip. 

Kısaca ETNO denen Neptün Ötesi Cisimler kapsamında değerlendirilen Gezegen X adlı gök cisminin Niburu olduğu düşünülüyor. Madrid Complutense Üniversitesi'nden profesör Carlos de la Fuente Marcos liderliğindeki bilim adamları ekibi; ETNO davranışlarını gözlemledi ve Plüton ötesinde devasa astronomik nesnelerin yer çekimsel etkisini ortaya koyduğunu söyledi.

Komplo teorisyenlerine göre NASA'nın New Horizons ve Voyager 2 projelerinin temelinde bu gizemli gezegeni keşfetme amacı vardı.




NASA'nın bu projeleri Gezegen X'i aramak için yaptığına, ancak çalışmaların tamamını açıklamadığına inanılıyor. Oort Bulutu’nun iç parçası olduğuna inanılan, Plüton’un ötesinde ve Dünya'dan daha büyük olduğuna inanılan bir gezegenin varlığı inancı, 2014 Mart ayında cüce gezegen 2012 VP113’in keşfini duyuran Chadwick Trujillo ve Scott Sheppard’ın yaptığı çalışmalarla daha da güçlendi. 

Kimilerine göreyse Gezegen X'in varlığı Neptün'ün keşfinden, yani 19. yüzyıldan beri biliniyor. Plüton'un keşfinin altında da aslında Nibiru'nun aranması olduğuna inanılıyor.

Mistisizm ile ilgilenenlere göre o kötü bir gezegen ve dünyaya felaketler getiriyor.



Yakın tarihe dönecek olursak; 1996'da dünyanın yakınından geçen gezegenin doğal afetlere, depremlere yol açtığı öne sürülmüştü. Daha sonraki kehanetin tarihi 31 Mayıs 2003'tü; volkanlar patlayacak, sel felaketleri olacaktı. 

Son olarak 21 Aralık 2012'de Maya takviminin sona erdiği ve bu yüzden dünyanın sonunun geleceği kehanetlerini hatırlıyorsunuzdur. Bu da doğrudan Nibiru'yla ilgiliydi. Şimdi de 25 Şubat tarihi öne sürülüyor. Bu kehanetler nereden, nasıl çıkıyor bilinmez; ama mistisizm uzmanlarına göre Nibiru böyle birkaç yılda bir dünyaya uğrayan bir gezegen değil. Her 3600 yılda bir kez yaklaşıyor ve felaketlere yol açıyor.

Hayali bir gezegenin insanlığı bu kadar etkilemesinin asıl sebebi tarihe dayanıyor.




Sümer tarihine baktığımızda, ilk çağa göre oldukça ileri bir teknoloji görüyoruz. Sümer mitolojisinde Tanrı veya Kralın Soyundan Gelenler anlamı taşıyan Annunaki'lerin halka bilim ve teknolojiyi getirdiğine inanılıyor. 

Onları 'göklerden gelenler' olarak tanımlayan Sümerler, Annunaki'lerin Nibiru gezegeninden geldiğine inanıyordu.

Sümer mitolojisine göre insan ırkı Nibiru'dan gelmişti.



  • İnanca göre Mars ve Jüpiter arasında Tiamat adlı bir gezegen daha bulunuyordu. 
  • Niburu bir geçişi sırasında Tiamat'la çarpıştı ve kopan parçalardan Dünya meydana geldi.
  • Sümer yazıtlarına göre her geçiş sırasında Niburu halkı üstün ırk Annunaki' ler dünyamıza iniyor, insanlara bilim ve din öğretiyordu. 
  • Babil mitolojisinde de benzer bir hikaye mevcut. Pagan ve Tengri inançlarına da yansıyan bu hikaye farklı bir biçimiyle Tevrat'ta da anlatılıyor.
  • Komplo teorisyenlerine göre ilkel insanın DNA'sı Annunaki'ler tarafından değiştirildi.



Komploculara göre sadece insana özgü olan zeka, konuşma ve yazma gibi özellikler; Annunaki'ler tarafından değiştirilen DNA sayesinde ilkel insana kazandırıldı.

Annunaki'ler aynı zamanda ilk çağlardan beri dünyanın yeraltı kaynaklarını çıkarıyor ve özellikle altını alıp gezegenlerine götürüyor. 

Afrika'nın pek çok kültüründe yıldızlardan gelen ve kaynakları çıkaran ziyaretçi efsaneleri vardır, örneğin Zulu kabilesinde.

Piramitleri inşa eden, dünya liderlerini oluşturan uzaylı ırkı teorisini duymuşsunuzdur.




İşte Illuminati adlı örgütle ilişkilendirilen bu teori de Nibiru gezegenine dayanıyor. İddiaya göre dünya liderleri sadece Annunaki soyundan gelen kişilerden oluşuyor.

Hemen hemen tüm dünya efsanelerinde bir yeri olan Nibiru' nun dünyaya çarpmayacağını söyleyebiliriz.

Sümer yazıtları ve Annunaki' ler hakkında araştırmalarıyla tanınan arkeolog Zecharia Sitchin, ölümünden önce bir sonraki geçişin 2085 yılında olacağını iddia etmişti. Adı üstünde hayali bir gezegen ve söylentilerin de tıpkı daha önce olduğu gibi bilimsel bir dayanağı yok. Ancak bu söylenti birkaç yılda bir yeniden gündeme gelecektir. 

İnsanlığın ortak tarihinin en gizemli olaylarından biri olan gezegen; günümüzde Tiamat, Planet X, Marduk ve Nibiru isimlerindeki gruplarla metal müzik dünyasına ilham olmayı sürdürüyor.


Nibiru / Gezegen X


Şimdiye kadar Nibiru‘ dan çok bahsettik, ama asıl önemi nedir?

Nibiru, güneş sistemimizde Sümerlerin belgelediği ve adlandırdığı ek bir gezegendir. Sitchin ‘in araştırmalarına göre Nibiru Onikinci Gezegen olarak gözükür. 

Şu an ise Nibiru ‘yu güneş sistemimizde potansiyel olarak ancak dokuzuncu (hala Plüton ‘u sayarsanız onuncu) gezegen olarak düşünebiliriz. 

Sitchin, sayısız gezegenle çevrili bir güneş ikonografisinde Niburu ’nun özel bir renkle çizildiğini göstererek Sümerler için bu gezegenin önemli olduğunu desteklemiştir. Ancak bu denli gelişmiş bir bilim ile kendi güneş sistemimizde bilmediğimiz fazladan bir gezegen nasıl olabilir? Özellikle antik Sümerler zamanında bu nasıl keşfedilmiş?


Nibiru: Bu antik Sümer mühürünün Nibiru’ nun varlığını doğruladığı söylenir.

Bu, aynı zamanda “Gezegen X” olarak da anılan Nibiru ’nun ileri sürülen yörüngesi ile açıklanabilir. 

Sitchin güneş etrafında tam bir dönüşün yaklaşık 3.600 Dünya yılını aldığını belirtir. Sadece birkaç bin yıl sonra bir gezegene temas edeceğiz. Sitchin, birkaç kutsal kitap ve tarihi olayı Nibiru ‘nun varlığına bağlar. Hatta Kutsal Kitapta anlatılan büyük sel ‘e Nibiru ‘nun yerçekimsel kuvvetinin neden olduğunu iddia eder.

Her ne kadar Nibiru ve Dünya ‘nın yörüngesi Sitchin ’in önerdiği zaman çizelgeleri üzerinde iyi bir temel oluştursa da aynı düşüncede olan takipçileri yörüngesinin uzunluğunun yüzyıllarca süren yerçekimi kaymasından dolayı değişebileceğini iddia ediyorlar. Potansiyel bir geçiş düşündüğümüzden çok daha erken bir zamanda gerçekleşebilir.


Anunnaki ve İnsan Irkının Evrimi 



Basitçe söylemek gerekirse, “ Anunnaki ” terimi, Sümerler, Akadlar, Babiller ve Asurlular tarafından tapılan tüm tanrıların tapınağını ifade eder. 

Bu tanrılar göklerin tanrısı An ‘dan doğmuştur. Başka kültürlerde bulunan daha yaygın tanrılar ve tanrıçalar ‘Marduk ve Inanna’ daha sonra ortaya çıkan Ishtar ‘la birlikte sık sık dile getirilmiştir. 


Antik Sümerler diğer toplumların çoğu gibi bir grup tanrıya ibadet ettiler, Peki Sümer mitolojisinin ve dininin Nibiru gezegeniyle ne ilgisi var? Ya da Anunnaki ‘nin hiç tanrı olmadığını, bunun yerine uzaylı olduğuna dair duyumlar aldınız mı?


Sitchin ’in Anunnaki teorisi “Ancient Aliens” dizisinde görmeyi beklediğiniz şeye tam olarak uyuyor. Sitchin ‘in teorisine göre Anunnaki Nibiru gezegenine özgü gelişmiş bir ırktır. Dünya’ya kendi gezegenleri ve atmosferlerinde eksik olan madenler – özellikle de altınlar- için geldiler. Dünya’ya geldiklerinde köleleri olarak hizmet etmeleri için insanları yarattılar ve yetiştirdiler.

Sitchin evrimsel boşlukları ve eksik bağlantıları açıklamak için bu zorlama teoriyi kullanır. Daha güçlü ve ileri düzeyde olan Anunnaki, insan köleleri arasında tanrılar olarak tanımlanıyorlardı.

Bu fikir şimdilerde popüler olan “eski astronotların” (“Eski astronotlar”, dünya dışı zeki varlıkların Dünya ‘yı ziyaret ettiği ve antik çağlarda ve tarih öncesi zamanlarda insanlarla temas kurduğu yalancı bilimsel fikri ifade eder.) ya da yakın geçmişte gelişmiş medeniyetlerin yabancı gezegenlerden Dünya’ya geldiği ve tanrı olarak ortaya çıktığı teorisi ile uyumludur. Bu teoriler eskiden inşa edilmiş şaşırtıcı yapıları açıklamak için sıklıkla kullanılır.


Dünyanın sonu?


Peki, tüm bunlar dünyanın sonuna nasıl bağlanıyor? Her şey Nibiru ’nun güneş etrafında dönmesine ve yörüngesine bağlı. Sitchin tarafından önerilen zaman çizelgesi kapalı olsa da birçok kişi son yıllarda Nibiru ‘nun gelişinin yakın olduğunu ilan etti. 

Bir kısım da aslında yörüngesinin yıllardır bize yakın olduğunu ancak NASA ‘nın endişe havası yaratmamak adına gizlediğini söylüyor.

Bir çok kişi Dünya ‘nın başını belaya sokacak, belki de başka bir büyük sele yol açacak olan Nibiru ‘nun çekimsel kuvveti olduğunu iddia ediyor. Diğerleri ise daha dinozor öldüren bir asteroid etkisine benzer bir kıyamet hayal ediyor gibi görünüyor. Tam etkisi ne olursa olsun fikir birliği Nibiru ‘nun gelişinin dünyanın sonu olduğu anlamına geliyor.


Dünyanın sonu – Peki Sümer Kaynakları Ne Söylüyor?


Sitchin ‘in Sümer metinlerinin çevirileri büyük ölçüde eleştirilir ve yorumları daha da fazla eleştirilir. Yeni başlayanlar için Nibiru aslında Sümer metinlerinde gerçek bir gezegenden ziyade bir yıldız olarak anılır. Ayrıca Anunnaki ‘nin Nibiru ile bu tür bağlarını destekleyen gerçek metinler veya kanıtlar yoktur. Gerçekten hiçbir kanıt yok.

Sadece bir adamın iddiaları ve bir teoriye uydurmak için metinleri çevirmesinden ötede hiçbir şey yok – çok eğlenceli ve merak uyandırıcı olsa da.

Peki, Dünya ’nın sonu için hazırlık yapmaya başlamalı mısın? Belki, ama dünyanın sonu güneş sistemimizde bir yerlerde gizemli bir ek gezegen gelmesiyle gerçekleşmeyecek. Nibiru ‘nun kıyameti tetiklediği konusunda endişelenmeyin – Sümerler de endişelenmedi.

Yunan ve Roma mitolojilerinin kaynağını oluşturan Sümer metinleri daha eski bir tarihe sahip olmalarına rağmen oldukça zengin bilgilerle dolu.

Sümer metinlerinde geçen Anunnakiler ve yaradılış sırları sonrasında dinsel metinlerin birçoğunda görülüyor. Anunnakilerin dünyayı tohumladığını ve burada köle olarak kullanmak üzere bir ırk yarattıklarını belirten metinler oldukça detaylı tanımlamalarla dolu.

Anunnaki’nin insanın yaratıcıları olduğuna inanılıyor. Bu güçlü Tanrılar, uzak geçmişte Dünya’yı terk ettiler; bir gün, Dünya’ya döneceklerine söz vererek.

Tuhaf bir şekilde, dünyanın dört bir yanındaki eski kültürlere bakarsak, Tanrılarının çoğu-Yaratıcı Tanrıları-Dünya’yı terk edip bir gün döneceğine söz verdi. Bazı araştırmacılara ve yazarlara göre Anunnaki, spiritüel uyanışı ve insan bilincinin evrimini hızlandırmak için “yanlış yaptıklarını düzeltmek” amacıyla Dünya’ya dönecek.

Anunnakiler ‘in bu dönemde dünyaya dönecekleri düşünülüyor




Sümer mitolojisinde Anunnaki, Dünya’ya gelen ve sonunda insan ırkını yaratan iyi ve kötü tanrı ve tanrıçalar grubuydu.

Dünya çapında birçok yazar tarafından Anunnakilerin dünyaya gelmiş olduğuyla ilgili sayısız kaynak toplandı. Antik bir geçmişte dünyaya gelen Anunnakiler, araştırmacılar tarafından uzun bir süreden beri tartışılıyor. Varlıkları ve dünya gezegenine gelişleri farklı kültürlerde sayısız metinde işleniyor, ancak bu metinlerin görmezden gelindiği Anunnaki araştırmacıları tarafından iddia ediliyor.




Anunnakiler, Görmezden Gelinen Tarih


Bazı Afrika kültürlerinde, dünya dışı varlıkların on binlerce yıl boyunca Dünya’yı ziyaret ettiğine inanılıyor. Örneğin, Zulu efsanelerinde yıldızlardan gelen ziyaretçilerin altın ve diğer doğal kaynakları çıkardığını, bu kaynakların çıkarılması için köleler yarattıklarını söylüyor. Bazı kaynaklar bu tanrıların Niburu’dan geldiğini söylüyor.

Asuriler ve Babiller gezegeni ‘Marduk’ olarak adlandırıyorlar. Sümerler, Nibiru’da bir yılın Dünya’da 3.600 yıla eşdeğer olduğunu söylüyor. Niburu ’nun var olup olmadığı ise büyük bir tartışma konusu. Güneş sisteminin dışında muazzam bir gezegenin olduğunu gösteren çok sayıda bilgi mevcut. Bilim insanları bu gezegene Planet X ismini verdiler.

Washington Post’a göre: “Muhtemelen samanyolundaki dev gezegen Jüpiter kadar büyük ve bu güneş sisteminin bir parçası olan, Orion takımyıldızının yönünde, yeni bir gezegen ABD’deki bir teleskop tarafından bulundu.

IRAS akademisyeni Gerry Neugebauer ortaya çıkan bulgulara dair, “Size söyleyebileceğim tek şey, bunun ne olduğunu bilmediğimiz “dedi. R. Harrington, 1988’de Astronomical Journal’da çok ilginç bir yazı yazdı.

Birçok araştırmacı tarafından Niburu’nun var olduğu öne sürülüyor.

Harrington, Dünya’dan üç ya da dört kat daha büyük bir gezegenin var olduğunu ve Pluto ‘ya göre güneşten üç ya da dört kat uzakta bir yerde olduğunu söyledi. Sunulan matematiksel modellere göre, Niburu ya da Planet X olarak isimlendirilen gezegen 30 derecelik son derece eliptik bir yörüngeyle hareket ediyor.IRAS akademisyeni Gerry Neugebauer

2008’de Japon araştırmacılar, hesaplamalarına göre, Dünya gezegeninin üçte ikisine kadar bir büyüklüğe sahip yaklaşık 100 AU uzaklıkta bir “keşfedilmemiş” gezegen bulunması gerektiğini açıkladı. Birçok araştırmacı tarafından Niburu’nun var olduğu öne sürülüyor.

Eski metinlere göre Anunnaki’nin ortalama ömrünün 120 SAR olduğuna, yani 120 x 3.600 ya da 432.000 yıl olduğuna inanılmaktadır. Sümerlerde ortaya çıkan kral listesinde binlerce yıl boyunca hükmeden krallardan söz etmektedir.

Metinde, “Krallığın cennetten inmesinden sonra krallık Eridug’daydı. Eridug’da, Alulim kral oldu; 28800 yıl hükmetti. Alaljar 36000 yıl hükmetti. 2 kral; 64800 yıldır hükmetti. ” ibareleri bulunuyor.

Sümer Kral Listesi hakkında en ilginç ayrıntılardan biri, ilk listenin, Dünya üzerinde 241.200 yıl boyunca hüküm süren sekiz kralın, orijinal krallığın ‘cennetten’ aşağı indiği zamana dek “Büyük Tufan”, bu topraklarda süpürüldüğünü ve bir kez daha gökten indiklerini belirtmesi.

Anunnakilerin yarattığı insan ırkıyla ilgilide araştırmacıların bazı iddiaları bulunuyor. Kazakistandan bazı araştırmacıların ortaya attığı hipotez, daha gelişmiş bir dünya dışı medeniyetin farklı dünyalarda yeni hayat tohumladığı ve dünyanın da sadece onlardan birisi olduğu yönündedir.


.


Araştırmacılar, “DNA’da gördüğümüz şey, iki versiyondan, dev bir yapılandırılmış koddan ve basit veya basit koddan oluşan bir program.” Araştırmacılar, DNA kodumuzun ilk bölümünün Dünya üzerinde yazılmadığına ve onlara göre doğrulanabilir olduğuna inanmaktadır.


Anunnakiler – Bilimsel bulguların sonuçları


İkincisi ve en önemlisi, genlerin tek başına evrim / ani evrim sürecini açıklamak için yeterli olmadığı ve ‘oyunda’ bir şey daha olması gerektiği yönünde. 

Araştırmacı Makukov’a göre “Er ya da geç,” “dünyadaki tüm yaşamların dünyevi kuzenlerimizin genetik kodunu taşıdığını ve evrimin bizim düşüncemiz olmadığını kabul etmeliyiz” dedi.

Bu bilimsel bulguların sonuçları, insanlara benzeyen uzaylılarla temas kurduğunu iddia eden diğer kişiler ve gözlemciler tarafından ortaya atılan iddiaları güçlendiriyor. İnsan benzeri uzaylılar insan evrimi için gerekli bazı genetik materyali dünya insanı için sağlayabilir.

Biri, “Neden yaratılışın kaynağı, DNA’nın çoğunu kapatarak genetik yeteneklerimizi sınırladı” diye sormalı. Ortaya atılan bir teoriye göre DNA’mız Anunnaki yaratıcılar tarafından kontrol içerisinde kalabilmemiz için sınırlandırıldı.

Birçok araştırmacı Anunnaki’nin milyonlarca yıldır ‘bizi kontrol eden’ kişiler olduğuna inanıyor ve insanoğlunun gerçek genetiğini onların bildiğini düşünüyor. Çoğu yazar, bir gün dönmeyi vaat eden sayısız kültürde bahsedilen Tanrı olabilecek Anunnaki’nin, insanın yaratıcıları oldukları için bizi tamamen kontrol edebildiğini iddia ediyor.

Bir ufo araştırmacısı olan Simon Parkes, 12 şerit DNA ‘ya sahip olduğumuzu ve her bir kolun belirli bir galaktik ırkla ilgili olduğunu söylüyor. Varsayımsal olarak, DNA’daki latentkodonları tutuşmanın bir yolunu bulabilirsek, pratik olarak gezegenimizdeki her insanın iyileşmesi ve gezegenimizin iyileşmesi gibi konular başta olmak üzere neredeyse her şeyi yapabiliriz.


Sonsöz


Kadim bir uygarlık olan Sümerler, çağına göre çok ileri bir medeniyetti. Teknolojide ve bilimde ileri olmalarının sebebi, antik uzaylı bir medeniyetten sağlamış olduğu teknoloji ve bilgi transferi olmalı. 

Bu bir komplo teorisi olarak görünse de bence ciddi bir doğruluk payı var. Çünkü taşlara oyarak yapmış olduğu çizimlerde bunları doğrular niteliktedir. Ayrıca bir çok antik medeniyette de bu Annuaki uzaydan gelen varlık tasvir edilip, metinlerde yer almıştır.









Kaynaklar


https://beyinsizler.net/anunnakiler-gormezden-gelinen-tarih/
https://beyinsizler.net/sumerler-dunyanin-sonu-nu-tahmin-etti-mi-anunnakiler-nibiru/
https://onedio.com/haber/25-subat-ta-dunyanin-sonunu-getirecegine-inanilan-nibiru-ya-da-marduk-gezegeninin-gizemi-754228

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çöp DNA (İnsan DNA' sının %98' i)

Bakım Yönetimi

Matrix Felsefesi ve Platon' un Mağara Alegorisi