Yin ve Yang
Yin ve Yang'ın ilkesi; kadın-erkek, karanlık-aydınlık ve yaşlı-genç gibi her şeyin ayrılmaz ve çelişkili karşıtlar olarak var olmasıdır.
Eşit zıt çiftler birbirini çeker ve tamamlar. İlke, MÖ 3. yüzyıla hatta daha öncesine dayanır ve Çin felsefesinde, Çin tıbbında ve genel olarak kültürde temel bir kavramdır.
Yin ve Yang sembolünün gösterdiği gibi, her iki taraf da özünde diğerinin bir unsuruna sahiptir (küçük noktalarla temsil edilir).
Her iki kutup da diğerinden üstün değildir ve birinin artması diğerinde buna karşılık gelen bir azalmayı beraberinde getirdiğinden, uyumun sağlanabilmesi için iki kutup arasında doğru bir dengenin sağlanması gerekir.
Kökeni
Yin ve Yang kavramı ve tamamlayıcı kuvvetler fikri, MÖ 3. yüzyılda felsefe ve kozmoloji okuyan Çin Yinyang okulunun çalışmalarıyla popüler hale geldi.
Teorinin başlıca savunucusu, yaşamın beş aşamadan (wuxing) geçtiğine inanan kozmolog Zou Yan (veya Tsou Yen) idi.
Bunlar; ateş, su, metal, ahşap, toprak'tı ve Yin ve Yang ilkesine göre sürekli olarak yer değiştirirdi.
Yin Nedir?
Yin:
dişil
siyah
karanlık
kuzey
su (dönüşüm)
pasif
ay (zayıflık ve tanrıça Changxi)
dünya
soğuk
yaşlı
çift sayılar
vadiler
fakir
yumuşak
ve her şeye ruh verendir.
Yin, kış gündönümü ile etkisinin zirvesine ulaşır. Ayrıca kaplan, turuncu renk ve I Ching'in (veya Değişiklikler Kitabının) trigramlarında kesikli çizgi ile temsil edilebilir.
Yang Nedir?
Yang:
eril
beyaz
aydınlık
güney
ateş (yaratıcılık)
aktif
güneş (güç ve tanrı Xihe)
cennet
sıcak
genç
tek sayılar
dağlar
zengin
sert
ve her şeye şekil verendir.
Yang, yaz gündönümü ile etkisinin zirvesine ulaşır. Ayrıca ejderha, mavi renk ve düz çizgi trigramıyla da temsil edilebilir.
Mitoloji ve Dinde
Çin mitolojisine göre Yin ve Yang, evren ilk yaratıldığında kaostan doğduklarına ve Dünya'nın merkezinde uyum içinde var olduklarına inanılmaktadır.
Yaratılış sırasında, kozmik yumurtadaki dengeyi sağlamaları, ilk insan olan Pangu'nun (veya P'an ku) doğumuna imkan tanıdı. Ayrıca, ilk tanrılar olan Fuxi, Nuwa ve Shennong, Yin ve Yang'dan doğdular.
Çin dininde, Taoistler Yin'i tercih ederken Konfüçyüsçüler, kendi felsefelerinin ana odağına uygun olarak Yang'ı tercih ederler. Taoistler inzivayı vurgularken, Konfüçyüsçüler hayata bağlılığın önemine inanırlar.
I Ching'de ifade edildiği gibi, iki kutup arasındaki sürekli değişen ilişki, evrenin ve genel olarak yaşamın sürekli akışından sorumludur. Yin ve Yang arasında çok büyük bir dengesizlik olduğunda, sel, kuraklık ve veba gibi felaketler meydana gelebilir.
Yin/Yang'ın gizemi
Yin/Yang ibaresi mistisizmle ilgilenen, spiritüel bir arayış içinde olanların önüne mutlaka çıkar.
Mistisizmin temellerinden birisi olarak kabul edilen, MÖ 14. yüzyıldan itibaren Yin/Yang prensibini temsilen kullanıldığı söylenen Tai Ji sembolünün ilk kullanım örneği MÖ 3. yüzyıla ait kemiklerin üzerinde kehanet amaçlı olarak görülmüş.
Bu sembol ile popüler kültürde dövme olarak, yoga stüdyolarının duvarlarında, tuvalet girişlerinde dekoratif figür olarak da sıklıkla karşılaşırız.
Asırlardır gündemden düşmeyen, bir o kadar gizemini koruyan, bir çok mistik okul tarafında kullanılan, ustalara ilham olan Tai Ji sembolünün temsil ettiği Yin/Yang, düalizmi/iki zıt polariteyi öne süren temel prensiplerden birisi olarak biliniyor.
Yin/Yang etkileşimi, polariteyi ve karşıt güçlerin bir diğeri olmadan var olmayacağını bizlere hatırlatır.
Her zaman değişen bir dünyada yaşıyoruz.
Değişim kaçınılmaz.
Değişim sonsuz ve daimi.
Mevsimler, yaşamdan ölüme titreşen bitkiler, insanlar ve diğer varlıklar tüm bu döngünün birer parçası.
Bu bilgileri birçok yerde okuyoruz. Ancak, bir bilgiyi hücresel bazda hissetmek/hatırlamak yaşarken yaşamın ölümü de içinde barındırdığını derinden bilmek, yaşam ve ölümün ayrışmazlığını idrak etmek ise Yin/Yang‘ın gizemine açılan ilk kapıdır.
Yaşam bitip ölüm başlamaz, yaşamın olduğu her yerde ölüm beraberinde kendisini gösterir. Ölümün olduğu her yerde yaşam olmak durumundadır.
Yin/Yang dilin ayrıştırmaya, ötekileştirmeye çalıştığı kavramlara meydan okumadır.
Dil, hayatın gerçekleri ve gizemi karşısında henüz yeterince ileriye gitmemiştir.
Dil her şeyi belli etiketlerle bir birinden ayrıştırmaya çalışır.
Yin/Yang bu ayrışmanın olamayacağının hatırlatıcısıdır. İnsana düşünmek, plan yapmak, iletişime geçmek gibi ileri bilişsel işlevleri kazandıran dilin hayatın zekâsı karşısında yetersizliğinin ve seçiciliğinin göstergesidir. Yin/Yang dil ile anlatılamayanı işaret eder.
İki temel enerji
Yin/Yangın gizemi
Yin/Yang prensibi evrenin iki temel enerjisini kapsar.
Yin; Siyah, ölüm, kış, soğuk, dişi, pasif, gece, ay gibi nitelikleri temsil ederken
Yang; Beyaz, yaşam, yaz, sıcak, eril, aktif, gün, güneş gibi nitelikleri temsil eder.
Yin/Yang’ın evrensel temsili olan Tai Ji sembolü bir daireden oluşur.
Daire sonsuz hareket ve aktiviteyi temsil eder.
Bu aktivitelerin ne başı ne de sonu bellidir. Dairenin içinde siyah olan alan (Yin) beyaz olan alan (Yang)’dan ’’S’’ şeklindeki eğri ile ayrılır.
Bu eğri hiç bir şeyin mutlak olmadığının göstergesidir.
Uzun bir aktiviteyi (Yang), durağanlık takip eder (Yin).
Uzun bir dinginlik (Yin), her zaman hareketlilikle (Yin) sonuçlanır.
Yazın sıcaklığı (beyaz) eninde sonunda yerini kışın soğukluğuna (siyah) bırakır.
Yükselen bir dalga (Yang) mutlaka alçalacaktır (Yin). Yin ve Yang prensibine göre dişi olmadan eril olamaz, kötü olmadan iyi olamaz.
‘’S’’ eğrisi bu iki karşıt güç, iki prensip arasındaki uyumlu, tamamlayıcı ve destekleyici etkileşimin/diyalektin; bir şeyden bir başka şeye sonu gelmeyen geçişlerin/döngülerin yargısız göstergesidir.
Bu iki karşıt güç arasındaki bütünselliği ve uyumlu diyalekti korumanın dengeli bir yaşamın temellerini oluşturduğu öne sürülür.
Ötekini kapsayan yaklaşımı Yang bölümündeki küçük siyah daire ve Yin bölümündeki küçük beyaz daire temsil eder; karşıtlar devamlı birbirleri ile etkileşim içindedirler. Yin/Yang dengesini korumak derin bir duyarlılık gerektirir.
Yin ve Yang’ın etkileşimi, kutuplaşması, birlikteliği Tao’dur. Tao yol demektir. Feng Shui gibi bir çok kadim öğreti bu prensipten yola çıkarak; Yin/Yang’ın etkileşiminin Chi (yaşam enerjisi) üzerindeki tesirine ışık tutarak yol gösterir.
Bir efsaneye göre Yin ve Yang evreni oluşturan kaosta ortaya çıkar. Elementler birbirleri ile kaynaştıkça Yin/Yang dünyanın merkezini oluşturur. Mükemmel bir denge ve uyum içinde varlıklarını sürdürürlerken Pangu isimli ilk insan dünyaya gelir. Akabinde ilk tanrılar olarak bilinen Fuxi, Nuwa ve Sheenong yaşam bulur. Bu mite göre Yin/Yang uyum içine dünyanın merkezinde varlığını devam ettirmektedir.
Kaos ve düzenin felsefesi
Yin/Yangın gizemi
Yin/Yang; kaos ve düzenin felsefesi, kadın ve erkek ilişkilerindeki denge, itim-çekim/sıkışmak-genişlemek gibi kelime ve cümlelerle birlikte sıklıkla karşımıza çıkar.
Yin içsel çekim gücü, Yang dışsal itim gücü; Yin soğukluğu ile kasılma, Yang sıcaklığı ile genişlemenin göstergesi olduğundan bu prensipler modern fizikle de ilişkilendirilir.
Yin/Yang prensibi mistik okullarda içimizdeki dişi ve eril yönleri araştırmak içinde kullanılır.
Buradaki öngörü her erkeğin içinde dişi, her kadının içinde eril enerjinin barındığıdır.
Bireyler içlerinde barındırdıkları bu iki enerjiyi; bu enerjilerin kalitelerini tanımaya ve bu iki enerji arasındaki diyalektte/dansta ustalaşmaya davet edilirler.
Bu dans insan olmak, kendine, düşüncelerine/bedenine/duygularına duyarlı olma sanatının ilk basamaklarıdır.
C.G Jung, Yin ve Yang dansına ‘’ Kişi aydınlık figürler imgeleyerek değil, karanlığın bilincine vararak aydınlanabilir.
Ancak bahsi geçen ikinci yöntem tatsızdır ve bu nedenle tercih edilmez.’’ cümlesi ile daha da kapsamlı bir boyut getirmiştir. Yin/Yang prensibindeki dengesizlikleri, ötekileştirmeleri ve izdüşümlerini toplumlarda, eğitim sistemlerinde, mekan dekorasyonlarında, sağlığımızda görebiliriz.
Geleneksel Çin tıbbında sağlık konusundaki araştırmalar hala devam etmektedir. Bu yaklaşımları daha sonraki yazılarımda biraz daha açacağım.
Yin/Yang prensibinin daha çok Yang elementi ile özdeşleştiği söylenenKonfüçyüs şu sözleri dile getirir;
‘’Yin ve Yang, dişi ve eril, güçlü ve zayıf, katı ve hassas, cennet ve cehennem, ışık ve karanlık, gök gürültüsü ve şimşek, soğuk ve sıcak, iyi ve şeytan, karşıt güçlerin etkileşimi evreni oluşturur’’
Yin/Yang prensibinin daha çok Yin elementi ile özdeşleştiği söylenen Lao Tzu ise Tao Te Ching’de Yin/Yang’dan şöyle bahseder;
Yol biri doğurur
Bir, ikiyi.
İki, üçü.
Üç, on bin şeyi doğurur.
On bin şey
Yin’i sırtında taşır,
Yang’ı kollarında;
İkisinin arasında gidip gelen enerji
Uyumu yaratır.
Yin ve Yang eksi ve artı değerlerin sembolize eder, amblemde ki kavis döngü ise değişimi ifade etmektedir. Yin; dişiyi, geceyi ve koyu renkleri temsil ederken. Yang ise; erkeği, güneşi ve açık renkleri sembolize etmektedir.
İkisinin varlığı neticesinde zıtlıkları birbirini tamamlar ve anlamlı kılar. Yin Yang felsefesince hayattaki her şey zıttı ile varlık kazanabilir.
Kısaca her Yin içinde Yang, her Yang içinde Yin bulunur ve zamanla birbirlerine dönüşebilirler…
Kaynaklar
https://medium.com/t%C3%BCrkiye/yin-yang-nedir-dd8689963137
https://www.milliyet.com.tr/molatik/diger/yin-yangin-gizemi-84383
https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-11596/yin-ve-yang/
Yorumlar
Yorum Gönder