Küresel Enerji Krizi
"30 yıldır bu sektörün içindeyim. Böylesini görmedim."
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, küresel enerji krizini bu şekilde tanımlıyor.
Bakan Dönmez'in de işaret ettiği gibi başta gaz olmak üzere, petrol, kömür ve genel olarak enerji fiyatları rekor seviyelere çıkmış durumda.
Doğalgaz, konutların ısınmasını ve bazı enerji santrallerinin çalışmasını sağladığı için tam da kış gelirken büyük önem taşıyan bir meta.
Bu yıl Avrupa gaz fiyatlarında şimdiye kadar yüzde 600'e varan bir yükseliş yaşandı.
Bu da elektrik fiyatlarına yansıdı; İngiltere'de kısa vadeli elektrik fiyatları bir ara normal seviyesinin 10 katına kadar çıktı.
Yükselen gaz fiyatları, gaz ithal ettiği ülkelerle sözleşmelerinin bu yıl sona ermesi sebebiyle Türkiye'yi de etkileyecek.
Eski BOTAŞ (Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi) yöneticisi ve enerji uzmanı Ali Arif Aktürk, bu gelişmelerden ötürü Türkiye'nin gaz alım maliyetinin ortalama yüzde 30-35 artacağını öngörüyor.
Bu durumun hanehalklarına nasıl yansıyacağı konusunda ise Aktürk, "Bunu tüketiciye ne şekilde yansıtırlar, o artık Hazine'nin gücüne bağlı" diyerek açıklıyor.
Evlere verilen doğalgazda kesintiler beklenmese de doğalgaz ile çalışan santrallerin zora girmesi durumunda elektrik kesintileri yaşanabilir.
Aktürk, "Kış çok soğuk geçerse sıkıntılı dönemlerde gaz santrallerinin gazı kesilir, o zaman da elektrik kesintileri başlar; elektrik kesintilerini de gezdirerek çözerler" diyor.
GazDay Enerji Danışmanlık Şirketi Genel Müdürü Mehmet Doğan da Türkiye'nin gaz alım faturasının önümüzdeki altı aylık dönemde yaklaşık 10 milyar dolar artabileceğini düşünüyor.
Bu artışların bir kısmının kamu tarafından karşılanması sebebiyle devletin artan gaz maliyetlerinin ne kadarını vatandaşa yansıtacağı henüz bilinmiyor.
Doğan ayrıca, "Hükümet zam yapmasa da siz siz olun gaz kullanmayın, az kullanmaya çalışın. Sonuçta bu ülkeye ve devlete zarar verecek bir şey. Yalıtımınızı yaptırın, polarlarınızı, kazaklarınızı giyin, evinizi 18 dereceye kurun ki az doğalgaz tüketilsin" tavsiyesini veriyor.
Avrupa'daki enerji krizinin nedenleri
Öncelikle enerji krizinin neden Avrupa'da başladığını anlatalım.
Aslında krizin nedeni, hem arz hem talep hem de piyasa tarafında, çok fazla unsurun bir araya gelmesiyle ortaya çıktı.
Gaza talep yükseldi
Pandeminin etkisini azaltmasıyla ekonomik büyümenin hızlanması ve sanayi üretiminin artması, doğalgaza talebi yükselten nedenler arasında.
Geçen kışın soğuk geçmesi ve evden çalışmanın artmasıyla hanelerin kullandığı doğalgaz miktarının artması da talebi yükseltti.
Avrupa'da geçen kış ortaya çıkan talep, gazın depolardaki oranının yüzde 30 gibi endişe verici seviyelere inmesine neden oldu.
Yeşil politikaların güç kazanmasıyla santrallerde kömür yerine daha yeşil olduğu kabul edilen doğalgaz kullanılmaya başlandı.
Avrupa'nın genelinde rüzgar ve güneş gibi yeşil enerji kaynakları önceliklendirildi; nükleer santraller kapatıldı ve kömür kullanımı azaltıldı.
Ancak rüzgar ve güneşin istikrarlı bir şekilde enerji sağlayamaması, doğalgaza olan talebi artırdı.
Arz, talebi karşılayamamaya başladı
Üreticiler ise artan bu talebe yetişemedi.
Gaz santralleri pandemi döneminde yapmaları gereken bakımları geciktirince artan talebe olması gerektiği kadar yetişemedi.
Norveç, beklenenden daha az gaz üretti.
Hollanda, gaz sahası Groningen'deki deprem riski nedeniyle üretimde kısıntıya gitti.
Diğer taraftan Avrupa'nın en büyük gaz ithalatçısı olan Rusya ise artan talebe ilave arz ile yanıt vermedi.
Rusya'nın elindeki Kuzey Akım 2 kozu
Buna neden olarak da Avrupa'nın karşı çıktığı Kuzey Akım 2 boru hattı projesini Rusya'nın bu vesile ile kabul ettirme gayreti gösteriliyor.
Gas&Power Enerji Uzmanı Emin Emrah Danış, bu süreci, "Başta Baltık ülkeleri, doğu Avrupa ülkeleri ve ABD olmak üzere kimi ülkeler, Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattının inşa edilmesini engelleyemese de iki seneye yakın bir süre geciktirdi" diyerek anlatıyor.
Danış, Ukrayna'yı es geçerek doğalgaz ihracatının önemli bir bölümünü Kuzey Akım 2 ve Türk Akım 2 boru hatlarına kaydırmayı planlayan Rusya'nın, AB'nin çıkardığı engellere ilave gaz tedariği yapmayarak yanıt verdiğini aktarıyor.
Danış'a göre Rusya'nın Kuzey Akım 2 boru hattına gaz doldurmaya başladığı haberleri gelse de bu hattan gaz akışı henüz başlamış değil.
Bütün bunlara bir de finansal piyasalardaki spekülatif işlemler eklenince Avrupa bir enerji krizine girdi.
Avrupa'da yükselen fiyatlar ise dünyanın kalanına da sıçradı.
İflas eden şirketler, üretimi kesen fabrikalar
Daha şimdiden Avrupa'da havlu atan enerji şirketlerini, Çin'de üretime ara veren fabrikaları duymak mümkün.
Bu krizin en hızlı etkisi enerji yoğun sektörlerde görülüyor.
Avrupa'da şimdiden gübre üreticileri arz kesintisine gitti.
Bu da halihazırda yükselen küresel gıda fiyatlarının daha da artmasına yol açabilir.
'Bütün malların temininde eksiklik olabilir'
Enerji uzmanı Mehmet Doğan bütün bu krizde suçun Avrupa'da olduğunu düşünüyor:
"Avrupa'nın enerji ihtiyacı ve talebini doğru planlayamamış olmasından başka bir şey değil."
Doğan'a göre piyasa koşulları ve doğalgaz alımı için yapılan sözleşmeler yüzünden bütün sektörlerdeki üreticiler için adil olmayan bir rekabet ortamı oluştu.
Bu yüzden kimi şirketlerin üretimini durdurduğunu söyleyen Doğan, "Her türlü malın temininde eksiklik, her türlü fiyatta yükselme beklemek lazım" diyor.
Türkiye'nin biten ithalat sözleşmeleri
Avrupa'da baş gösteren bu krize doğalgazın neredeyse tamamını ithal eden Türkiye de zor bir dönemde yakalandı.
Türkiye'nin 2021 yılının sonuna kadar bitmesi beklenen ithalat sözleşmeleri var.
Doğalgaz, boru hatlarıyla taşınarak evlere ve santrallere ulaşıyor.
Ancak doğalgazın ihtiyacı karşılayamadığı durumlarda ya da taşınamadığı yerlerde LNG devreye giriyor.
LNG, doğalgazın belirli bir soğutma işleminin ardından sıvı hale dönüştürülmesiyle elde ediliyor, enerji ihtiyacının olduğu yerlere kolayca taşınabiliyor.
Türkiye de doğalgazın ihtiyacını karşılamadığı durumlarda LNG alımı gerçekleştiriyor.
Türkiye'nin bu kış da LNG alması bekleniyor.
Ancak LNG fiyatlarının da yükselmesi de enerji faturasının kabarmasına yol açacak.
Türkiye, doğalgazı Rusya, Azerbaycan ve İran'dan boru hatlarıyla, LNG'yi de Cezayir, Nijerya ve diğer ülkelerden gemilerle satın alıyor.
Türkiye'nin Rusya, Azerbaycan ve Nijerya ile 1990'lı ve 2000'li yıllarda imzaladığı uzun vadeli doğalgaz ithalat sözleşmelerinin ise bu yıl vadesi doluyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, ilave doğal gaz anlaşmasının Azerbaycan ile 2024 sonuna kadar geçerli olmak üzere yapıldığını açıkladı.
'Faturayı yine biz ödüyoruz'
Gas&Power Enerji Uzmanı Emin Emrah Danış, "Döviz kurlarındaki artışı da dikkat aldığımızda enerji fiyatlarındaki artışın hem toplam enerji ithalat faturası hem de tüketicilere uygulanan nihai fiyatlarda önümüzdeki dönemde artışlara yol açması bekleniyor" açıklamasında bulunuyor.
Bu yüzden Danış'a göre konutlarda, fabrikalarda ve işyerlerinde elektrik ve doğal gazın verimli kullanılması kamu kaynaklarının korunması ve karbon salımını düşürmek için önemli.
GazDay Enerji Danışmanlık Şirketi Genel Müdürü Mehmet Doğan ise kamunun artan maliyetlerinin vatandaşa yansıtılması gerektiği görüşünde.
Doğan, "Bu fatura hanehalkına, sanayiye ve enerji santrallerine yansıtılmalı, yoksa büyük bir zararı olur. İnsanların yaktıkları gazın fiyatını bilmesi lazım, devlete gelecek büyük yükü daha sonra yine biz ödüyoruz" yorumunda bulunuyor.
Yeşil enerji bir hayal mi?
Uzmanlara göre Avrupa'daki enerji krizi yeşil politikaların da bir sonucu.
Enerji uzmanı Ali Arif Aktürk, karbon nötr bir dünyanın hayal olduğu görüşünde:
"Karbon nötr bir dünyaya geçelim, bunu herkes istiyor. Ancak bunu sadece rüzgarla, güneşle, yanında bir yedeği olmadan yönetmenin imkanı yok.
"Ya nükleer santraliniz olacak, ya gaz ya kömür ya da petrolden elektrik üreteceksiniz bunların üretemediği dönemde."
Uzmanların üzerinde anlaştığı bir diğer konu da Rusya lideri Vladimir Putin'in elinin Avrupa'ya karşı güçlenmiş olduğu.
Putin, şimdiye kadar yaptığı gibi bundan sonra da her diplomatik meselenin tartışılması sırasında gaz kartını masaya koyabilecek.
Aktürk buna, "Putin'in bir cümlesiyle gaz piyasası yüzde 40 gerileyebiliyor" diyerek örnek gösteriyor.
Enerji uzmanı Mehmet Doğan da Avrupa'nın yeşil politikalarına karşı Putin'in güç kazandığı görüşünde:
"Putin'in açıklamalarında da bu var, 'Gazı istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Biz gazı üret mi diyeceğiz üretme mi diyeceğiz?'"
Doğan'a göre enerjide yeşil dönüşümün sağlanması için kriz yaşanmaması gerek:
"Çünkü kriz altında kalan bir sistem hiçbir şeyle mücadele edemez."
Avrupa’da, özellikle de İngiltere’de hem sanayide hem de hanehalklarında hissedilmeye başlanan enerji krizinin Asya ve Amerika’ya da yayılması ve kuzey yarım kürede soğuk bir kış geçirilmesi durumunda enerji arzındaki açığın daha fazla üretim kesintisine ve daha yüksek enerji faturalarına neden olarak pandemi sonrası iyileşmeyi yavaşlatması öngörülüyor.
Tedarik darboğazları nedeniyle zaten bozulmakta olan küresel büyüme görünümü, fabrikalara enerji sağlayan ve haneleri aydınlatıp ısıtan dopalgazdan kömüre birçok enerji kaleminde yaşanan fiyat rallileriyle daha da kötüleşiyor. Financial Times’a konuşan Westpack Küresel Piyasa Stratejisti Robert Rennie “Sadece İngiltere ve Avrupa değil, kış aylarında olası bir küresel enerji krizi öngörüyoruz” diyor.
Katar, Trinidad ve Tobago ve ABD gibi LNG ihracatçısı ülkelerin tüm müşterilerine yetişemeyecek olması da Asya’dan Avrupa’ya, Ortadoğu’dan Güney Amerika’ya ekonomilerin etkilenebileceği anlamına geliyor. Katar Enerji Bakanı Saad Al-Kaabi bu ay gerçekleşen bir konferansta “Tüm müşterilerden çok büyük bir talep var ancak herkesin talebini karşılayamayacağız” dedi. ABD’nin LNG ihracatları herzamankinden daha yüksek düzeyde ancak sanayiden ABD Enerji Bakanlığı’na “Stoklar normale dönene kadar ihracatı azaltın” talebi geldi.
Alüminyum ve çelik fiyatlarına sıçrama yaşatabilir
Enerji verimliliği ve kirliliği azaltma hedefleri nedeniyle Çin’in yerel yönetimler sanayide elektrik üretimine kısıtlar getiriyor. Otoriteler doğalgazı haneleri aydınlatmaya ve ısıtmaya yönlendirirse sanayideki enerji krizinin daha da derinleşebileceği belirtiliyor. Şimdiye kadar 80’den fazla çelik fabrikasının eylül üretimlerini askıya almasına neden olan elektrik kesintileri devam ederse çelik ve alüminyum fiyatlarında da sıçrama olabileceği belirtiliyor. Ayrıca Çin kömür piyasasında da arz açığı yaşıyor. Morgan Stanley verilerine göre kömür stokları en son 2017 yılında görülen düzeylere kadar geriledi. İlk sekiz ayda kömür üretimi %6 büyürken, kömür üretiminden elde edilen elektrik aynı dönemde yüzde 14 artarak stokları eritti.
En kötü senaryoya göre neler olabilir?
Bloomberg’de yer alan enerji analizine göre en kötü senaryoda;
■ Mayıs 2020’den bu yana gösterge doğalgaz vadelilerinin yüzde 1,300 artış kaydettiği Avrupa’da stokların tarihi dip düzeylerde olması nedeniyle, soğuk bir kış geçirilirse elektrik kesintileri yaşayabilir
■ Çin’de hanehalklarına enerji arzında öncelik verilmesi nedeniyle, çip üreticileri ve alüminyum üreticileri de dahil sanayi genelinde fabrika kapanmaları yaşanabilir.
■ Çin’in seramik, cam ve çimento üreticileri fiyatlarını artırarak maliyetleri müşterilerine yansıtabilir
■ Tedarik zincirleri artan enerji maliyetleri nedeniyle daha da sıkışabilir
■ Gıda fiyatları bu sıkışmalarla ve karbondioksit darboğazıyla birlikte daha da artabilir ve enflasyonu daha da yükseltebilir
■ Enerji faturalarının yükselmesi kamuoyunda rahatsızlık yaratarak krizi siyasetin önemli gündemlerinden biri haline de getirebilir.
■ Pakistan ve Bangladeş gibi bazı ekonomilerde yakıt fiyatlarının karşılanamaması durumunda özel sektör faliyetleri durma noktasına bile gelebilir.
Şimdiye kadar neler oldu?
Avrupa’da 70 Euro’yu aşan gösterge doğalgaz fiyatları sonrası gübre üreticileri kepenk kapatmaya başladı. Karbondioksit arzını da vuran bu kapanmalar hayvancılıktan çimentoculara, nükleer santrallerden içecek sektörüne etkileri olacak bir gelişmeydi.
■ Çevre hedefleri nedeniyle kömür büyümesi hız kesen Çin’de yerel yönetimler sanayiye verilen elektrikte kısıtlamalar getirmeye başladı.
■ İngiltere’de birçok enerji şirketi batma noktasına geldi ve hükümet enerji şirketlerine devlet kredisi vermeye başladı. 8 bin akaryakıt istasyonunun büyük bir çoğunluğunda panik alımları nedeniyle yakıt kalmazken, Başbakan Boris Johnson kaosu engellemek için istasyonlara askeri güç konuşlandırdı. Ülkenin sağlık sektörü derneği çalışanların yakıt sıkıntısı nedeniyle işe gidemeyebileceğini ve sektöre öncelik verilmesi gerektiğini söyledi.
■ Güney Kore sekiz yıldır ilk kez elektrik fiyatlarını artıracağını söyledi.
■ Eylül ayı başında elektrik faturaları giderek artan İspanyollar sokaklara döküldü. 2020’de 1 megawatt elektriğe 40 euro ödeyen İspanyolların bu sene aynı enerji için ödediği bedel 115 euroyu aştı.
■ Fransa’da enerjiden elde edilen yüksek kazanca olağanüstü vergiler getirildi. İtalya ve Yunanistan’da da hükümet hane halklarını korumak için bazı önlemler aldı.
■ Brezilya’nın doğalgaz ithalatı temmuzda tarihi rekor düzeye ulaştı.
Arz endişeleriyle Brent 90 dolara koşuyor
Küresel enerji krizi, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) bazı üyelerinin de öngördüğü gibi, petrol piyasasında da fiyatları hızlandırıyor. Küresel petrol piyasasının en önemli gösterge ham petrolü Brent haftanın ilk gününde yüzde 2’ye yakın yükselişle rallisini hızlandırdıktan sonra salı günü psikolojik bir sınır olan 80 dolar/varil düzeyini de aştı. Yükselişte hem ABD’de üretimi aksatan kasırgalar sonrası arz endişeleri hem de yeniden açılan ekonomilerin ötelenmiş güçlü talebi etkili. Ancak doğalgaz krizinin de petrol piyasasına taşma etkileri bulunuyor. Öte yandan rallinin hızını kesen bir unsur da var: Çin’de elektrik kesintileri nedeniyle bazı fabrikalarda üretimin durması. Nijerya ve Angola gibi Afrika’nın en büyük petrol ihracatçılarının OPEC tarafından kendilerine verilen üretim kotasını gelecek yıla kadar yeterli yatırım olmaması ve bakım problemleri yaşamaları ise petrolde arz tarafına yönelik diğer endişeler. Goldman geçtiğimiz hafta Brent’te soğuk bir kış yaşanması durumunda 90 doların görüleceğini öngörmüştü. Banka analistlerinden Damien Courvalin bir müşteri notunda “İzlenebilen stok düşüşleri tarihte görülmüş en büyük düşüşler. Arz açığı önümüzdeki aylarda kapatılamayacak çünkü ölçeği OPEC+’in üretimi artırmak isteyebileceği boyutların ötesinde” diyor. Barclays ise bir müşteri notunda stokların onlarca yılın en düşük düzeyine inmesiyle petrolde fiyatların hızlanmakta olduğunu söylüyor. Morgan Stanley ise 3. çeyrekte Brent için karamsar senaryoda 77,5 dolar, iyimser senaryoda 85 doların görülebileceğini belirtiyor. Mizugo Securities’den Bob Yawger, Brent’in 80 dolar psikolojik sınırında hız kesmesinin sebebinin bazı spekülatif yatırımcılardan kaynaklandığını belirterek “80 dolar direnç noktasına önümüzdeki günlerde tekrar bir şans vermek gerekecek” diyor. Brent dün yüzde 0,6 yükselişle gün içinde 80,75 dolara kadar yükselirken, WTI da TSİ 14:33 itibariyle 76,67 dolara kadar çıktı.
Kaynaklar:
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-58933489
https://www.dunya.com/dunya/enerji-krizi-bu-kis-kuresellesecek-haberi-635071
https://www.criturk.com/kuresel-enerji-krizi-endiseleri-artiyor/
Yorumlar
Yorum Gönder