Kudüs' ün Tarihi ve Önemi




Orta Doğu'nun Kenan bölgesinde, Akdeniz ile Lut Gölü arasındaki Yehuda Dağları [en]'ndaki bir plato üzerine kurulmuş eski bir şehirdir. İbrahimî dinler olan Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için kutsal bir şehirdir. İsrail, başkentinin Kudüs olduğunu ilan etmiştir.[4] Birleşmiş Milletler ise bu kararı tanımadığını açıklamıştır.[5][6] Aynı şekilde Filistin de tıpkı İsrail gibi kendi başkentinin Kudüs olduğunu ilan etmiştir.

Akdeniz ve Ölüdeniz’in (Lut Gölü) kuzey sınırı arasında yer almaktadır. Doğu Kudüs’le birlikte düşünüldüğünde, alan ve nüfus olarak, İsrail’in büyük şehridir.[8][9] 800.000 üzerinde nüfusa[10] ve 125,1 km2 alana sahiptir.

Doğu Kudüs 50 yıldır işgal altında

Dünyanın en kadim kentlerinden Kudüs, bugün Orta Doğu'daki sorunların merkezinde yer alıyor.

İsrail, kentin doğusunu 1967'de işgal etti ve 1980 yılında tamamını başkenti ilan etti. Ancak bugüne kadar Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan hiçbir devlet olmadı. Bu anlamda, Trump'ın kararı da bir ilk olma özelliği taşıyor.

Filistinliler de Doğu Kudüs'ü ileride kurulacak Filistin devletinin başkenti olarak görüyor. Oslo anlaşmalarında Kudüs'ün statüsü barış görüşmelerinin ileri aşamalarına bırakılmıştı.

Üç semavi dinin de Kudüs'te kutsal mekanlarının bulunması, kentin tarih boyunca uluslararası öneme sahip olmasına yol açtı.

Kudüs'te hangi kutsal yapılar var?

Arapça El Kuds, İbranice Yeruşalayim olarak adlandırılan Kudüs, dünyanın en eski kentlerinden birisi.

Tarih boyunca, birçok kutsal yapıya ev sahipliği yapmasından dolayı çok sayıda savaşa sahne oldu ve defalarca yıkıldı, yeniden inşa edildi.

Osmanlı İmparatorluğu, 1517'de işgal ettiği Kudüs'ü 1917 tarihine kadar kontrolü altında tuttu.

Kudüs, üç semavi din olan İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık için çok kutsal yerleri içinde barındırıyor. Kutsal yerlerin önemli bir kısmı Doğu Kudüs'te yer alıyor.

Kudüs'ün içinde binlerce yıllık tarihi barındıran dar sokaklarla dolu Eski Kenti, dört ana bölümden oluşuyor. Bunlar Müslüman, Yahudi, Hristiyan ve Ermeni mahalleleri olarak sıralanıyor.

Eski Kent'in etrafı ise kalın, taş duvarlarla çevrili.

Müslümanlar için en kutsal yerlerden biri kabul edilen Mescid-i Aksa ve Kubbet'üs Sahra'nın bulunduğu Harem-üş-Şerif, Doğu Kudüs'te yer alıyor. Muhammed Peygamber'in buradan göğe yükseldiğine inanılıyor.

Yahudiler için Mescid-i Aksa'nın hemen altında yer alan ve Süleyman döneminde yapılan tapınağa ait olduğuna inanılan Ağlama Duvarı yer alıyor. Burası Yahudilik inancının en kutsal mekanı.

Hristiyanlar için ise Kudüs'te bulunan Kutsal Kabir Kilisesi'nde İsa Peygamber'in çarmıha gerildiği ve kabrine konulduğu düşünülüyor. Bu kilise, aralarında Rum Ortodoks Patrikhanesi, Roma Katolik Kilisesi ve Ermeni Patrikliği'nin de olduğu farklı mezheplerin temsilcileri tarafından yönetiliyor.

Kudüs'ün durumu neden tartışmalı?

Kudüs'ün statüsü, İsrail-Filistin çatışmasının da en merkezi sorunlarından birini oluşturuyor.

İsrail, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'nda o zamana kadar Ürdün'ün kontrolü altında bulunan Doğu Kudüs'ü işgal etti. O tarihten bu yana da İsrail işgali altında bulunuyor.

İsrail, 1980 yılında kabul ettiği kanunla Kudüs'ü "bölünmez başkenti" ilan etti. Ayrıca aynı kanunla kentte yaşayan Araplara vatandaşlık verildi.

Araplar da Doğu Kudüs'ü ileride kurulması muhtemel Filistin devletinin başkenti olarak kabul ediyor. 1993 yılında imzalanan Oslo Barış Anlaşmaları'nda Kudüs'ün nihai statüsünün barış görüşmelerinin ileri aşamalarında ele alınması öngörülüyor.

İsrail devletine ait meclis, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlıklar gibi resmi kurumlar Kudüs'te yer alıyor.

Ancak İsrail'in Kudüs üzerindeki başkent ilanı uluslararası alanda tanınmıyor. İsrail büyükelçiliğini Kudüs'te tutan hiçbir ülke bulunmuyor. Trump'ın açıklaması bu anlamda bir ilk olma özelliği taşıyor.

Türkiye'nin de İsrail Büyükelçiliği Tel Aviv'de bulunuyor. Ancak Türkiye, Kudüs'te diplomatik temsilcilik bulunduran az sayıda ülkeden birisi.

Türkiye'nin Filistin yönetimi ile ilişkilerini sürdürmek amacıyla Kudüs'te başkonsolosluğu bulunuyor. Kudüs Başkonsolosluğu'nda Türkiye büyükelçi düzeyinde temsil ediliyor.

İsrail işgali demografiyi değiştirdi mi?

İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgal etmesinden bu yana kentteki Yahudi nüfus da önemli bir artış kaydetti.

1967 yılından bu yana İsrail burada en az 10 yerleşim birimi kurdu. Buraya yaklaşık 200 bin civarı Yahudi yerleştirildi.

Uluslararası hukuk tarafından Kudüs'teki Yahudi yerleşimleri yasa dışı kabul ediliyor. Ancak İsrail, buna itiraz ediyor.

Kudüs'te yaklaşık 850 bin kişi yaşıyor. Nüfusun yüzde 37'sini Araplar, yüzde 61'ini de Yahudiler oluşturuyor.

Kudüs tarihi çok eski dönemlere dayanıyor. Günümüze kadar sürekli genişleyen Kudüs hem Müslüman, hem Yahudi, hem de Hristiyan inancında kutsal olarak kabul edilmektedir. Peki tarihte Kudüs'te neler yaşandı?

Orta Doğu'da yer alan ve dünyanın en eski kentlerinden biri olan Kudüs, pek çok açıdan önemli bir şehir olarak kabul edilmektedir. Semavi dinler açısından kutsal kabul edilen Kudüs, oldukça büyük bir yerleşim yeridir. Dini ve tarihi anlamda oldukça önemli yapılar bulunan şehir Filistin-İsrail çatışmasının en büyük nedenlerinden biri olarak görülmektedir.

Kudüs ismi nereden geliyor?

Kudüs tarihine bakıldığında kentin isminin etimolojik olarak Mısır Orta Krallığı'na kadar uzanmaktadır. Bu dönemde düşmanların listelendiği antik yazılarda 'Rušalim' adından bir şehirden bahsedilir ve bu ismin genelde Kudüs olduğu kabul edilmektedir. Yine Abdi-Heba'nın Amama Mektuplarında 'Urušalimin' olarak Kudüs'ten bahsedilmektedir. Kitab-ı Mukaddes'teki Yeşua kitabında ilk olarak ortaya çıkan 'Yeruşalayim' Yireh (tanrıya uyan yer) ve Şalim (Tanrı) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Ayrıca Şalom (İbranice), Salam (Arapça) barış anlamına geldiğinden bu kenti Barışın Şehri de denmektedir. Diğer taraftan Arapçada Kudüs, Al-Quds olarak geçer. Bu da Kutsal Tapınak anlamına gelmektedir. Bakıldığında İslamiyet inancında Kudüs'ün ilk kıble olması da ismi daha anlaşılabilir kılmaktadır.

Kuruluşu

Günümüzde Kudüs topraklarının yer aldığı bölgede yapılan arkeolojik araştırmalarda şehirde yaşamın Bakır Çağında, yerleşimin ise Bronz Çağında başladığını göstermektedir. Yani Kudüs gerçekten oldukça eski bir kenttir ve bugün varlığını giderek genişleyerek sürdürmektedir. Yapılan araştırmalara göre Kudüs'ün Samiler tarafından milattan önce 2600 yılında yerleşim alanı olarak kurulduğu, ilk yerleşim alanlarının ise Ofel Tepesi olduğu belirlenmiştir.

Hz. Davud ve Hz. Süleyman dönemi

Bronz Çağının sonlarına doğru ise Kudüs, Mısır'a bağlı bir devletti ancak bugünkinin aksine küçük, bir kaç ücra köyün bağlı olduğu bir şehirdi. Sonraları bölgede, I. Seti ve II. Ramses zamanında zenginliğin artması ile yeni yapılar inşa edilmeye başlandı. Bu dönemden sonra Kenan bölgesinin bir parçası olan Kudüs, Kenani kabileler tarafından işgal edilmiş olsa da, kentin Bünyamin kabilesine verilmiş sınırlar içerisinde olduğu belirtilir. Davud kenti işgal eder ve böylece Kudüs Birleşik İsrail Krallığı'nın başkenti ve dini merkezi olur. Kutsal kitaba göre Hz. Davud kente 40 yıl hükmeder, ardından ise oğlu Hz. Süleyman ülkeyi yönetmeye başlar. Bu dönemde Moriah Dağı üzerine Kutsal Tapınak inşa edildi. Birinci tapınak olan Süleyman Tapınağı, Ahit sandığının barındığı yer olduğundan Yahudi tarihi için önemli bir role sahiptir.

Hz. Süleyman'ın ölümünden sonra on kuzey kabilesi Krallıktan ayrıldı. Bunun üzerine Kudüs, Yehuda Krallığı'nın başkenti olarak kaldı. Milattan önce 722'de Asurlular, İsrail Krallığını işgal etti. Ardından yine milattan önce 586'da Babil istilası Birinci Tapınak Dönemini sona erdirdi.

Persler, Makedonlar ve Selevkoslar

Babil esaretinin ardından Pers Kralı Büyük Kiros, Yahudilerin yeniden Yehuda'ya dönmesini ister ve tapınağo kurmalarına izin verir. Bunun üzerine İkinci Tapınak inşasına başlanır ve M.Ö. 516'da Büyür Daryus yönetiminde tamamlanır. Ardından ise şehrin duvarları yeniden inşa edilir ve Kudüs yeniden başkent ve dini merkez olma özelliğini kazandı. Ancak Büyük İskender'in Pers topraklarını işgal etmesi ile Kudüs ve Yehuda bu kez Makedon Krallığı'nın kontrolüne girdi ve zaman içinde Helen asıllı olan Ptolemaios Krallığı'nı kontrolüne geçti. Fakat M.Ö. 198'de V. Ptolemaios Epiphanes bölgeyi Selevkos'a karşı kaybetti. Selevkoslar Kudüs'ü yeniden şehir devleti haline sokmaya çalıştı ve M.Ö. 168'de Makabi isyanı sonucunda Hasmonean Krallığı kuruldu ve M.Ö. 152 yılına kadar Kudüs bu krallığın başkenti oldu.

Roma - Part mücadelesi

M.Ö 63 yılında ise Roma Cumhuriyeti yöneticilerinden Pompey, Hasmonean hanedanlığındaki bir taht kavgasına karıştı ve Kudüs'ü ele geçirdi. Böylece Roma'nın Kudüs üzerindeki etkisi arttı ancak o dönem Roma'nın doğudaki en büyük rakiplerinden olan Part İmparatorluğu bölgeyi işgal etmesiyle Kudüs, Yehuda, Roma ve Partlar arasında çekişmenin merkezi haline geldi. Ancak zamanla Roma Cumhuriyeti'nin güçlenmesi ile Kudüs'ün başına yerel idaresi olan Herod getirildi. Herod döneminde Kudüs oldukça büyüdü, güzelleşti. Ancak ayaklanmalar sonrasında Hadrianus buradaki direnci kırmak adına Iudaea şehrini diğer kentlerle birleştirdi ve Yehuda adını ortadan kaldırmaya çalıştı. Kudüs'ün Romalı bir şehir haline getirilme çabaları kapsamında şehrin adı Aelia Capitolina olarak değiştirildi ve Yahudilerin kente sadece yılda bir kez girmesine izin verildi.

Bizans - Pers mücadelesi

Bu yasak uzun yıllar devam etti. Roma İmparatorluğu'nun ardından Kudüs üzerinde bu kez Bizans Pers İmparatorlukları mücadelesi başladı. Roma döneminde burayı Hristiyan bir şehre dönüştürme çalışmaları Bizans döneminde de devam ederken, Sasanilerin Bizans'a saldırısına yerel Yahudiler destek verdi ve 614 yılında Kudüs ele geçirildi. Bunun üzerine Sasaniler ve Yahudilerin şehirdeki binlerce Hristiyanı katlettiği yazılmaktadır. 15 yıl Sasani yönetiminde kalan kent, 629'da yeniden Bizans tarafından işgal edildi.

Müslümanlar Kudüs'ü fethediyor

Bizans İmparatorluğu yönetimindeki Kudüs, Hz. Ömer yönetimindeki Müslüman ordusu tarafından fethedildi. Kudüs'ün Müslümanlaştırılması 620'de başladı. Kudüs, İslamiyet'te ilk kıble olarak kabul edilmektedir ve yine Hz. Muhammed'in Kudüs'ten miraca yükselmesi kentin önemini artırdı. Ancak 16 ay sonra kıble Mekke'ye çevrildi. 638 yılında Halifelik yönetim alanını Kudüs'e kadar genişletti. Hz. Ömer, bu dönemde Yahudilerin kente girmesine izin verirken, Hristiyanların ve kutsal alanların da Müslümanların yönetimi altında güvende olacağını temin etti. Bu dönemlerde inançlar arasında uzlaşında bahsedilmektedir. Öyle ki hem Arap hem de İbrani kaynakları Mescid-i Aksa'nın etrafının çöplerle dolu olduğunu ve Yahudi ve Arapların bu alanı birlikte temizlediğini yazmaktadır. Halife Abdülmelik, 7. yüzyılın sonuna doğru kente Kubbet-ü Sahra'yı inşa ettirir.

İlk Haçlı seferi

Orta Çağ, Kudüs için savaşların sıklaştığı dönemlerdir. Yerli Hristiyanların şehirden kovulması sonrasında Hristiyanlar ilk haçlı seferini gerçekleştirdi ve kentteki Müslüman ve Yahudilerin bir çoğunu katletti. Sonrasında ise Haçlılar tarafından Kudüs Krallığı kuruldu. Müslüman ve Yahudilerin kente dönüşünü engellemek için bölgeye Hristiyan topluluklar yerleştirildi.

Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü geri aldı

Kudüs Krallığı'nın sonunu getiren ise 1187'de Selahaddin Eyyubi oldu. Kudüs'ü geri alan Eyyubi, Müslüman ve Yahudilerin kente dönmesine izin verdi. Selahaddin Eyyubi Kudüs'ün gelişimi için mücadele etse de bölgede yaşanan savaşlardan dolayı bölgeye olan ilgi azaldı. Bu dönemde Memlükler ile Haçlılar arasında Kudüs için bir çok savaş gerçekleşti.

Kudüs Osmanlı toprağı oldu

1517'de Kudüs ve çevresi Osmanlılar tarafından fethedildi. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde tüm ülkede olduğu gibi Kudüs'te de zengin bir dönem yaşandı. Osmanlı yönetimi boyunca Kudüs her zaman önemli bir vilayet ve din merkezi olarak kabul edildi. 1744 yılında ise bir İngiliz referans kitabı Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak saydı.






2017 - Mescid-i Aksa abluka altında

14 Temmuz 2017: İsrail polisi Cuma günü sabah saatlerinde Mescid-i Aksa'da silahlı saldırıda bulunduğunu iddia ettiği üç Filistinliyi öldürdü, olayda yaralanan iki İsrail polisi de hayatını kaybetti.

Bu olay üzerine Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Harem el Şerif bölgesine giriş-çıkışlar iki gün boyunca yasaklandı. Açıldığında ise giriş noktalarına metal detektörleri yerleştirildi. Dedektörleri protesto eden Filistinliler, Doğu Kudüs'ün sokaklarında namaz kılmaya başladı.

Gerilim arttı Doğu Kudüs'te hem de Batı Şeria'da protestocu Filistinlilere İsrail polisi müdahale etti ve toplamda dört Filistinli öldürüldü. Ardından bir Filistinli, üç İsrailli sivili bıçaklayarak öldürdü.

6 Aralık 2017: ABD Başkanı Trump, İsrail'in başkenti olarak Kudüs'ü tanıdıklarını belirterek, İsrail ABD Büyükelçiliği'ni Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyacaklarını açıkladı.

2018 - İsrail ordusu 59 Filistinliyi öldürdü

3 Ocak 2018: İsrail Parlamentosu (Knesset) 'Birleşik Kudüs' yasasını kabul etti. Birleşik Kudüs yasası 3 saatten fazla süren tartışmalı oturumun ardından, 51'e karşı 64 oyla kabul edildi. Bu yasayla İsrail'in işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs dahil şehrin herhangi bir kısmından çekilmeyi neredeyse imkansız hale getirilmiş oldu. Yasaya göre çekilmeyi onaylamak için parlamentoda en az üçte iki çoğunluk yani 80 milletvekilinin onayı aranacak. Knesset'te toplam 120 sandalye bulunuyor. Yasa aynı şekilde, 61 Knesset üyesi oy kullanmadıkça gelecekte yasanın yürürlükten kaldırılmayacağını kapsayan bir madde içeriyor.

19 Mart 2018: Kudüs'te İsrailli bir güvenlik görevlisini bıçakla ağır yaralayan bir Filistinli vatandaşı açılan ateş sonucu öldürüldü. İsrail basınına göre, 30 yaşındaki güvenlik görevlisi hastaneye kaldırıldıktan sonra yaşamını yitirdi. Saldırganın 28 yaşındaki Filistinli Abdurrahman Beni Fazıl olduğu açıklandı.

14 Mayıs 2018: ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararı almasının ardından binanın açılışı yapıldı. ABD Büyükelçiliği açılışı ve Nakba'nın (Büyük Felaket) 70. yılı nedeniyle Gazze'de iki gün boyunca yapılacak protesto gösterileri için henüz hazırlık yapılırken İsrail askerleri göstericilere saldırdı. 59 Filistinli İsrail askerleri tarafından öldürüldü.








Kaynaklar

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kud%C3%BCs
https://www.cnnturk.com/ajanda/kudus-tarihi-gecmisten-bugune-kuduste-yasananlar
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42248198
https://bianet.org/bianet/siyaset/192219-filistin-israil-1897-den-2017-ye

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çöp DNA (İnsan DNA' sının %98' i)

Bakım Yönetimi

Matrix Felsefesi ve Platon' un Mağara Alegorisi