Ezoterizm (Kutsal Olana Daha Derin Bakış)
Ezoterizm, bir konudaki derin bilgilerin ve sırların yalnızca onları anlayabilecek yetenek ve bilgide olanlara, bir üstat tarafından inisiyasyon (erginlenme) yoluyla aktarıldığı bir öğreti sistemidir.
Sözlük anlamı olarak baktığımızda; inisiyasyon Latince kökenlidir. Spiritüel açılımı “bireyin, spiritüel gelişimi için, spiritüel etkiyi alıp aktarabilen bir üstadın kontrolü altında, bir disiplin içinde, sınavlara ve uygulamalara dayalı tarzda, düzenli eğitimi” olarak açıklanabilir.
Ezoterizm bir din ya da inanç sistemi değildir.
Ezoterizm hakkında dikkat edilmesi gereken bir husus da dinlerin ezoterik ve egzoterik yanları olmakla birlikte, ezoterizm sadece dinlerin ezoterik yanı demek değildir. Bunu yanında ezoterizm sadece belli topluluklara ait bir din de değildir. Kutsal olan sadece dinin tekelinde bulunmaz , daha farklı bir deyişle kutsal ile ilgilenen her öğreti bir din olmak zorunda değildir . Ezoterizm kutsal olana daha derin bir bakıştır.
Ezoterik (ezoterizme dair olan) sıfatı bir topluluğu, bir yöntemi, bir yazıyı ya da bir öğretiyi niteleyebilir. Ezoterizm kelimesinin, Grekçe iç, içsel, dışa kapalı anlamlarına gelen esoterikos ya da içsel olan, gizli olan anlamına gelen eisotheo sözcüğünden türetildiği düşünülüyor.
Kelimenin karşılığı Arapçada Bâtıniye, Fransızcada Esotérisme, İngilizcede Esoterism ya da Esotericism ve Türkçede İçrekçiliktir.
Ezoterizm kelimesinin karşıt anlamlısı, egzoterizm ya da eksoterizmdir.
Egzoterizmin kelimesi ise; dışsal, genel ve herkesin olabilen anlamlarına gelmektedir.
Gizemcilik ezoterik kabul edilirken dinler genellikle egzoterik kabul edilir.
Ezoterik öğretiler, egzoterik öğretiler gibi herkes tarafından bilinmez. Tam tersi, belirli kişilerin çeşitli aşamalardan geçerek bilmeye hak kazandığı öğretilerdir.
Öğretinin aktarılacağı kişiler özenle seçilir, bir eğitim sürecinin ardından inisiyasyon yöntemiyle topluluğa kabul edilirler.
Öğretiler, inisiyasyon yöntemiyle bir dereceler ve unvanlar sistemi içinde aktarılır.
Öğretiler simgeler, alegoriler ve özdeyişler içerir.
Ezoterizme ve ezoterik nitelemesine, ilk olarak antik dönemlerde yazılan eserlerde rastlanmaktadır.
Kavram ilk olarak, Samasota von Lukian’ın M.S. 2. yüzyılda yazdığı ve Aristoteles felsefesini ezoterik ve egzoterik olarak ele aldığı hicivsel eserde görülmüştür.
İlerleyen zamanlarda yine yakın anlamlarda bazı yazar ve filozoflar tarafından kullanılmaya devam edilmiştir.
1828 yılında, Jacques Matter’ın Antik Çağ Gnostizmi üzerine yazdığı eserde geçmesinin yanı sıra 1852’de yayımlanan Fransızca bir sözlükte içrek bilgi açıklamasıyla yer almaktadır.
Sonraki yıllarda ise, ezoterime eserlerinde yer veren çeşitli yazar ve araştırmacılar kavrama birbirinden farklı tanımlar getirmişlerdir.
Bunları genel olarak gruplamak gerekirse; ilki, din bilimiyle ilgilidir. Dinin herkes tarafından bilinen yanına değil, daha derin, içrek sırlarına işaret eder.
İkincisi ise, birbiriyle benzerlikler gösteren ve tarihsel anlamda birbiriyle bağlantılı belirli akımların ezoterizm içinde değerlendirilmesidir: Hermetizm, Simyacılık, Kabala, Teozofi, Gnostizm vb.
Buna göre, ezoterizm tarihi antik çağdan başlayarak çağlara ayrılarak incelenir.
Salt Bilimsel, Dinsel-Törensel ve Sanatsal Ezoterizm
Salt Bilimsel: Doğal ve evrensel gerçeklerle ve bunların yasalarıyla ilgilenir.
Salt Dinsel-Törensel: Dinlerin akla uymayan yönleri ayıklandıktan sonra tanrı buyruklarının içsel anlamları araştırılır. Gizemciliğe yakındır. Akıl yoluyla ve deneylerle ulaşılan bilgilerin ötesinde sezgilerle elde edilen bilgilere odaklanır.
Salt Sanatsal: Bireyler arasındaki iletişimin gelişmesinde öznelliği öne alarak duyumsal algılamayı geliştirmeyi öngörür.
Ezoterizmi yalnızca bazı gerçekliklerin bilmeyen fakat gerekli olgunluğa ulaşanlara aktarılması olarak değerlendirmek hatalı olacaktır.
Ezoterizm, bilgiyi geliştirmek, derinleştirmek, yenilemek ve genişletmek için topluluk üyelerinin uyumlu bir şekilde iletişim kurmasını da amaçlar.
Ezoterik bilgileri öğrenmeye başlayan kişi, bilgileri sadece kendisi için öğrenmez. Aynı zamanda bu bilgileri birleştirir, geliştirir, olgunlaştırır ve başkalarına aktarır.
Birbiriyle ortak yönleri olsa da; Türkçede gizli ilimler ya da gizcilik olarak geçen ve simyacılığı, astrolojiyi ve büyüyü içeren okültizm, gizemcilik olarak çevrilebileceğimiz mistisizm, teozofi, spiritüalizm ve parapsikoloji gibi kavramlar ezoterizmle aynı anlama gelmemektedir.
Ezoterik öğreti sistemleri, insanların doğa yasaları, evrenin gerçekliği ve yaşamın gerçeklikleri üzerine düşünmeye başlamalarıyla ortaya çıkmıştır.
Ezoterik sistemlerde, ulaşılan gerçeklerin çok az insan tarafından anlaşıldığına ya da algılandığına inanılır. Bu yüzden ancak belirli bir seviyeye gelen kişilere aktarılabilirler. Bu yüzden, ezoterik topluluklar kapalı bir yapıya sahiptir.
“Ezoterizmin içindeki bilgileri öğrenmek ve bu bilgiler ışığında dinsel metinleri okumak, dinlerin içindeki gerçek mesajları yakalayabilmemizde bize çok büyük kolaylık sağlayacaktır. Dolayısıyla dinlerin de gerçek değeriyle algılanmasında bu çalışma, bizlere büyük bir oranda yardımcı olacaktır.
Ezoterik bilgiler ışığında kutsal metinler incelendiğinde, dinlerle ilgili bilgilerimizin ne kadar eksik olduğu hemen ortaya çıkacaktır. Çünkü dinlerin dili semboliktir ve bu semboller ezoterik içeriklidir. Dinlerin günümüzde hâlâ geniş halk kesimlerince tam olarak anlaşılamamasının ve dinlerle ilgili kulaktan dolma klâsik yorumlarla yetinilmesinin tek sebebi işte budur.
İnanmış olduğumuz dinin bizlere aktarmış olduğu ilâhi mesajları daha kapsamlı olarak öğrenmek isteyen herkes, ezoterizme müracaat etmek zorundadır. Aksi takdirde ilâhi mesajlar bizler için kapalı kalacaktır.”
Ezoterizm üzerine çalışanlar, daha çok “nereden gelip nereye gitmekte olduğumuzu” anlama çabasındalar.
Bir başka deyişle, mensuplarını “sessiz ve derin” bir yolculuğa çıkartıyorlar.
İnsanların içlerine döndüğü, kendilerini sorguladığı, anlama kabiliyetini arttırmaya çalıştığı bu yolculuğu ete kemiğe büründürmeye başlarsa işte o zaman neden söz edildiği daha iyi anlaşılacak gibi görünüyor.
Ezoterizmi öteki bazı kurumlardan ayırmak için, birkaç önemli kavrama göz atmakta yarar var. Bunlar bilim, din ve siyaset.
Bakalım, bu üç kurum ezoterizm cephesinden bakıldığında nasıl görünüyor.
Aydınlanmasını tamamladıktan sonra sanayileşmeye yönelen, bu arada “ahlak” kavramını sözlüğünden çıkartan batılı ülkelerde, bilim ilerlemeyi sürdürüyor. İnternet teknolojileri başını alıp gitti. Her gün yeni bir buluş, yeni bir gelişme.
Mars’ın üzerine koloniler kurmaya da kanseri yenmeye de çok yaklaştık.
Öte yandan, gezegenimizin büyük bir kısmında gelir adaletsizliği her geçen gün daha da baş edilemez hal alıyor. Atlantis ya da Mu’yu aramaya ne hacet, artık Pasifik’te, plastik atıklardan oluşan “yeni bir kıta”mız zaten var. Sadece denizlerimiz değil, dağlarımızın tepelerini ve hatta uzayı bile çöplük haline çevirdik. Tarım artık bir sektör değil, sanayiinin alt birimi. Bu hızla devam edersek, yeni nesiller GDO’suyla oynanmamış son tohumu müzede görecek.
Yüzlerce değil, onlarca yıl sonrasına dair yazılan felaket senaryoları keşke hayal ürünü olsa. Ama gerçek.
Gelişmek için önlerine bilimi koymuş olsalar da “vicdan” gibi kavramları unuttukları için, sanayi ve dijital devrimlerini tamamlamış toplumlar, kör ve sağır.
Kuşkusuz bu durumdan bilimi üreten çevreler değil, onu bir sömürü vasıtası haline getiren ahlaksızlar sorumlu.
Böyle de olsa, bilimin bugün itibarıyla, dünyanın var olan sorunlarını çözmeye değil ağırlaştırmaya hizmet ettiğini söylemekten kaçamayız.
Aydınlanmasını gerçekleştirememiş, henüz sermaye birikimini tamamlayamamış “medeni” dünyaya uzak (emperyalist değil emperyalistlerin sömürdüğü) ülkelerde de durum farklı değil.
“Ahlak ve vicdan” gibi kavramlar buralarda da unutulmuş, yerlerine “din” ikame edilmiş vaziyette.
En ahlaksız ve vicdansızlar, ne hikmetse kendisini hep “dini en bütün” ilan edenlerin arasından çıkıyor.
Siyaset kurumuna dair de durum pek iç açıcı değil.
Neyse ki ezoterizm üzerine çalışan toplulukların büyük bir kısmı, bilim ve din konusunun üzerinde durmadıkları gibi, siyaset meselesini de “es geçmeyi” tercih ediyorlar.
Kuşkusuz bunun için gerekçeleri var.
Öncelikle, “siyaset” toplumların bugünü, yarını, bilemediniz öbür günü üzerine çalışan, bir başka deyişle gündelik bir mesele.
Buna karşılık ezoterizm, toplumların hayatlarını, davranış biçimlerini binlerce yıl öncesinden başlayarak anlamaya, doğru gördüklerini karınca kararınca geleceğe taşımaya çalışıyor. Bu nedenle de çalışmalarını bilim, din ve siyaset üzerine yoğunlaştırmıyor.
Kaynaklar
https://onedio.com/haber/osman-balcigil-yazio-ezoterizm-neden-bilenleri-dilsiz-eder-917945
https://medium.com/bid%C3%BCnyai%CC%87%C3%A7erik/ezoterizm-nedir-7da0af10ee1a
https://10layn.com/10-maddede-ezoterizm-nedir/
http://www.hermetics.org/Ezoterizm%20Nedir.html
Yorumlar
Yorum Gönder