Türkiye Enerji Raporu - 2022



MEVCUT DURUM 


Türkiye’nin enerji talebi, büyüyen ekonomisine paralel olarak gelişim göstermektedir.

2000-2020 yılları arasında yıllık elektrik enerjisi talebi dünyada ortalama yüzde 3 artış gösterirken, ülkemizde bu oran yaklaşık yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiştir. 

Bu yüksek talep artışının güvenli bir biçimde karşılanabilmesi, enerji politikamızın temel önceliğidir. 

2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücünün bu yıl sonu itibarıyla 100 bin 607 MW’a, 2022 sonunda ise 102 bin 423 MW’a ulaşması beklenmektedir. 

Fosil yakıtlar bakımından linyit ve yeni keşfi yapılan Sakarya Sahasındaki doğal gaz hariç zengin rezervlere sahip olmayan Türkiye’de, 2019 yılında birincil enerji kaynaklarında ithalatın oranı yüzde 69 seviyesindedir. 

2019 yılında birincil enerji kaynakları arzında doğal gazın payı yüzde 25,7, petrolün payı yüzde 28,6, kömürün payı yüzde 29,1 ve yenilenebilir kaynakların payı yüzde 16,6’dır. Programın temel amacı, enerji arzının sürekli, kaliteli, sürdürülebilir, güvenli ve katlanılabilir maliyetlerle sağlanabilmesidir.


Doğal Gaz 


Programa göre ülkemizde doğal gazdan elektrik üretim oranı 2001-2019 döneminde yüzde 30 ile yüzde 50 arasında seyretmiştir. 

Elektrik üretimindeki doğal gazın payı 2020 yılında yüzde 23,1 olarak gerçekleşmiş olup 2021 yıl sonunda bu oranın yüzde 30,6 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. 

2020 yılında tüketilen doğal gazın yüzde 28’i elektrik üretiminde, yüzde 26’sı sanayide ve yüzde 46’sı bina ve diğer alanlarda ısınma amaçlı olarak kullanılmıştır. 

Doğal gazdan elektrik üretimine dayalı kurulu güç ise yıl sonunda 25 bin 733 MW’a olup 2022 yılı sonunda 25 bin 108 MW’a gerileyeceği hesaplanmıştır. z

Bu kapsamda, termik santral kurulu gücünde herhangi bir artış planlanmamaktadır. Sakarya Sahasındaki keşfedilen 540 milyar m3’lük doğal gaz ve denizlerimizde bulunması muhtemel yeni rezervlerin üretime geçmesiyle, geliştirilen doğal gaz altyapısı mevcut uzun dönemli doğal gaz alım anlaşmalarının yeniden müzakere edilmesi sürecinde, başta fiyat olmak üzere önemli avantajlar sağlayacağı öngörülmektedir.


Kömür 


Türkiye’de 2020 yılı yerli kömürün kurulu gücü 11 bin 336 MW seviyesinde iken bu yıl sonunda ve 2022’de de aynı kalması beklenmektedir.

İthal kömür kapasitesinin de 2021-2022 döneminde 10 bin 307 MW olarak sabit kalması öngörülmektedir. Milli enerji ve maden politikası kapsamında, yerli kömürün kullanımının artırılmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bu kapsamda, büyük linyit rezervlerinin elektrik üretiminde kullanılmasına yönelik madencilik açısından Kaynak Raporu ile Rezerv Raporu hazırlanmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.


Hidroelektrik 


Ülkemiz su kaynakları açısından oldukça zengin olup 2021 yılı sonunda 53.053 GWh ile en yıllık ortalama elektrik üretim payı en yüksek yenilenebilir enerji kaynağı olarak hidrolik santraller yer almaktadır. 

Tamamlandığında, Türkiye'nin birinci, dünyanın üçüncü en yüksek barajı olacak olan Yusufeli Barajı ve HES projesiyle birlikte 2022 yılı sonunda HES kurulu gücünün 32 bin 228 MW’a yükselmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, kamu tarafından işletilen mevcut barajlardan Keban, Karakaya ve Hirfanlı HES'lerinde, verimlilik ve emre amadeliğin artırılması amacıyla rehabilitasyon yatırımları devam etmektedir.


Rüzgâr


Günümüzde Türkiye’de yenilenebilir enerji alanında rüzgâr enerjisine dayalı elektrik üretiminin payı yüksek mertebelerde seyretmektedir. 

Kurulu güç kapasitesi 2020 yılı sonunda 8 bin 832 MW iken bu süreçte ortalama elektrik üretimi 24 bin 828 GWh olarak gerçekleşmiştir. 2021 yılında rüzgâr enerjisi kurulu gücünün 10 bin 100 MW ile üretiminin 29 bin 137 GWh olması beklenmektedir. 2022 yılında 10 bin 900 kurulu güç kapasitesine ulaşılması öngörülmektedir.


Güneş 


Ülkemiz, güneş enerjisinde Avrupa’daki en verimli bölgelerden biri konumundadır. Güneş enerjisinde ise kurulu gücün 2021 yılı sonu itibarıyla 7 bin 750 MW’a ve ortalama üretim gücü 13 bin 211 GWh olacağı hesaplanmıştır. 2022’de sonunda ise 8 bin 750 MW’a ulaşması planlanmaktadır.


Diğer 


Temeli 2018 yılında atılan ve ülkemizin ilk nükleer santrali olacak olan Akkuyu Nükleer Santralinin tamamlanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Tamamlandığında Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10'unu karşılaması beklenen santral 4 üniteden oluşacaktır.

İlk ünitesinin 2023 yılında devreye alınacak olan santralin, her ünitesi 1.200 MW kurulu güçte ve toplam 4.800 MW kurulu güçte olacaktır.

Akkuyu dışında iki nükleer güç santralinin daha kurulmasına yönelik saha seçimi, yer lisansı, teknoloji sahibi şirket veya ülkelerle iş birliği gibi konularda çalışmalar sürdürülmektedir. 

Jeotermal, biyokütle ve atık ısı kurulu gücünün 2021 yılı sonunda 3 bin 435 MW’a, gelecek yıl sonunda ise 3 bin 536 MW’a yükseleceği öngörülmektedir. Türkiye’nin 2020 yılında 306,1 milyar kWh olan elektrik tüketiminin bu yıl sonu itibarıyla 322,5 milyar kWh’e, 2022 sonunda ise 334,2 milyar kWh’e yükseleceği tahmin edilmektedir. 

Elektrik tüketiminin karşılanmasında bu yıl yenilenebilir enerji kaynaklarının payının yüzde 35 seviyesinde olması bekleniyor. Kuraklık nedeniyle hidroelektrik santrallerinde üretimin düşük olması bu oranda belirleyici rol oynuyor. Söz konusu oranın 2022’de ise yüzde 40’a yükseleceği belirtiliyor. 




Türkiye’de elektrik üreten santral sayısı 10.790’a çıktı. TEİAŞ Mayıs 2022 sonu itibariyle yayınladığı verilere göre aynı dönemde Türkiye elektrik kurulu gücü ise 100.666 MW oldu.

TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim AŞ), Mayıs 2022 sonu itibariyle Türkiye elektrik kurulu güç verilerini yayınladı. 

Yeni yayınlanan verilere göre Türkiye'de elektrik üreten santral sayısı 10 bin 790'a çıktı. Elektrik üreten santral adeti sıralamasında 8.725 santral ile güneş enerjisi santralleri GES) ilk sırada yer aldı.

Kurulu güç sıralamasında ise 31,5 bin MW ile (Megavat) HES'ler ilk sırada yer aldı (Akarsu HES ve Barajlı HES).




  • Toplam elektrik kurulu gücü, 2022 Nisan ayına göre 325,2 MW artarak 100.666,5 MW seviyesine ulaşmıştır. Toplam santral sayısı da bir önceki aya göre 161 artarak 10.790 olmuştur.
  • Yenilenebilir enerji kurulu gücü de 10.366 santralle bir önceki aya göre 324,6 MW artarak 54.662,6 MW‘a yükselirken yenilenebilir santraller toplam kurulu gücün yaklaşık %54,30’nu oluşturdu.
  • Güneş enerji santrallerinin kurulu gücü de 251 MW’lık bir artış ile 8335,9 MW seviyesine yükseldi. Toplam güneş enerji santral sayısı da 8.725 adete yükseldi.
  • Rüzgar enerji santrallerinin de kurulu gücü 47,8 MW artarak 10.930,6 MW oldu.
  • Güneş enerji kurulu gücü toplam kurulu gücün %8,28’ni oluştururken, rüzgar enerji kurulu gücünün toplam kurulu güçteki oranı ise %10,8582 oldu.
  • Rüzgar ve güneşin yanında önemli bir yenilenebilir enerji santrali olan biyokütle santral kurulu gücü de bir önceki aya göre 18,4 MW’lık bir artış göstererek 1.763,8 MW oldu
  • Toplam kurulu güçte ilk sırada 25.302,2 MW ile doğalgaz yer alırken, onu 23.317,8 MW ile barajlı hidroelektrik santralleri takip etti.
  • Fosil yakıtlı santrallerin kurulu gücü de 2022 yılı Mayıs ayı sonu itibariyle 46.003,9 MW seviyesine ulaştı yani toplam kurulu gücün %45,7‘sini oluşturmaktadır.






Yukarıdaki tabloya baktığımız zaman yenilenebilir enerji santrallerinin kurulu gücünde ciddi bir artış göze çarpmaktadır. Özellikle güneşte ciddi oranda bir kapasite artışı gerçekleşmiştir. Bunun en büyük sebepleri de özellikle lisanssız elektrik üretim tesisleri için sağlanan mevzuat iyileştirmeleri ve 4. bölge teşvikleridir. Güneşin yanı sıra rüzgar ve biyokütle santrallerinin kurulu güçleri de artmaktadır. 

Tabi yenilenebilir enerji santrallerindeki kurulu güç artışı tek başına yeterli değildir. Bunun yanı sıra yenilenebilir santrallerinin şebeke entegrasyonun da artırılması gerekmektedir. Yani elektrik üretimindeki payı da artırılmalıdır. Bunun için de özellikle depolama sistemleri hayati bir rol oynamaktadır.

Türkiye'nin enerji ithalatı için ödediği tutar, bu yılın haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 122,5 artarak 8 milyar 82 milyon 93 bin dolara yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan geçici dış ticaret istatistiklerine göre, 2022 yılı Haziran ayında Türkiye'nin ithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39,7 artarak 31 milyar 595 milyon dolar oldu.

Bu tutarın 8 milyar 82 milyon 93 bin dolarlık kısmını, enerji ithalatı olarak özetlenen "mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mumlar" oluşturdu.

Geçen yılın haziran ayında bu rakam 3 milyar 632 milyon 868 bin dolar olarak kayıtlara geçmişti. Söz konusu dönemde, ekonomik aktivitelerdeki canlanma, sanayi üretimindeki artış ve küresel piyasalarda enerji fiyatlarının yükselmesiyle ülkede ithalat faturası da arttı.

Öte yandan, ham petrol ithalatı haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11 artarak 3 milyon 169 bin 597 tona çıktı.

Türkiye’nin enerji ithalatı 2022 yılının ilk 5 ayında yıllık bazda %163,3 artarak 39,7 milyar USD’ye yükselirken, net enerji ithalatı da %181,4 artarak 33,9 milyar USD’ye çıktı. Küresel ölçekte petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki hızlı artışın yanı sıra Türk lirasındaki değer kaybının enerji faturasına olumsuz yansımaları bu dönemde de devam etti.

Ocak-Nisan döneminde boru gazı ithalatını yıllık bazda %11,2 oranında azaltan Türkiye’nin, LNG ithalatına yöneldiği görülüyor. Nitekim ilgili dönemde Türkiye’nin LNG ithalatı yıllık bazda %47,7 oranında artış kaydetti. Enerjide arz güvenliğine ilişkin artan endişelerle özellikle Avrupa ülkelerinin de LNG talebinin artması, uluslararası piyasada fiyatları yukarı çekiyor.

Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yayımlanan Gaz Piyasası raporunda, Avrupa Birliği’nin Rusya’dan gaz alımının 2025 yılı itibarıyla 2021 yılı seviyesine göre %55 oranında azalacağı varsayılan baz senaryoya göre, 2022 yılında küresel doğal gaz talebinin yıllık bazda %0,5 düşeceği öngörüldü. 

Raporda, küresel ekonomik aktivitede beklenen yavaşlamanın ve yüksek doğal gaz fiyatlarının talebe yönelik aşağı yönlü risk oluşturduğuna dikkat çekildi. Talepte beklenen yavaşlama nedeniyle Rusya’nın doğal gaz üretiminde düşüş beklenirken, küresel arzın da 2022’de bir önceki yıla göre sınırlı ölçüde gerileyeceği tahmin edildi.


Sonsöz

33,9 milyar USD ' nin dışarı çıkmaması için;

Artan elektrik enerjisi talebimiz nükleer enerji ve yenilenebilir enerjiler ile aşılabilir. Akkuyu da 4 ünite nükleer tesis, ihtiyacın yaklaşık %10' unu karşılayabiliyorsa, aynı kapasitede en az 20 ünite nükleer tesisimiz faaliyete geçecek olursa, enerji ihtiyacımızın %50' sini nükleer enerjiden sağlayabiliriz. Nitekim yenilenebilir enerjide %70-%50 bandında değiştiğini düşünecek olursak. Enerjimizi NÜKLEER+YENİLENEBİLİR ENERJİYLE karşılayabiliriz. Böylece her yıl yaklaşık olarak 34 milyar USD dışarı çıkmaz.







Kaynaklar

https://www.paraanaliz.com/2022/piyasa/sektorel-guncel-gelismeler-enerji-ithalatinin-maliyeti-artiyor-g 34409/#:~:text=T%C3%BCrkiye'nin%20enerji%20ithalat%C4%B1%202022,9%20milyar%20USD'ye%20%C3%A7%C4%B1kt%C4%B1.

https://www.gensed.org/assets/attachments/dosyalar/2022-May%C4%B1s-Ay%C4%B1-Kurulu-G%C3%BC%C3%A7-Raporu.pdf

https://muhendistan.com/2022-mayis-ayi-kurulu-guc-raporu/

https://www.dunya.com/ekonomi/elektrikte-gun-oncesi-azami-fiyat-limiti-2-katina-cikarildi-haberi-664908

https://www.elder.org.tr/Content/files/a4cfa306-6d2a-44ff-920d-2f2b55741b18.pdf

https://www.elazigfirat.com/elazig/prof-dr-hikmet-esen-son-zamanlarda-gunes-devrimi-yasaniyor-h146803.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çöp DNA (İnsan DNA' sının %98' i)

Bakım Yönetimi

Matrix Felsefesi ve Platon' un Mağara Alegorisi