Bosna Savaşı ve Srebrenitsa Katliamı
Bosna Savaşı, Bosna topraklarında yaşanmış olan ve birçok kanunsuz olaya rastlanılan bir savaştır. Savaşın yaşandığı dönemde birçok kişi hayatını kaybetmiştir. Hayatta kalan insanlardan önemli bir kısmı ise yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır.
Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Berlin duvarının yıkılmasından sonra çoğu devlet bağımsızlığını kazanmak için harekete geçmiştir. 1 Mart 1992 tarihinde Bosnalı Müslümanlar ve Bosnalı Hırvatlar yapılan oylama sonucunda Yugoslavya'dan bağımsızlıklarını ilan ettiler.
27 Mayıs 1992 tarihinde sivillerin olduğu bir alanda patlama meydana gelmiştir. Bu patlamayı Sırplar üstlenmiştir. Bu olayda birçok sivil hayatını kaybetmiştir. 30 Mayıs'a gelindiğinde ise Birleşmiş Milletler Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'ne karşı ambargo uygulamıştır. Bundan dolayı ülkede iç savaş başlamıştır. 14 Aralık 1995 tarihine kadar birçok kanlı çarpışma yaşanmıştır. Savaşın sonuçları ise oldukça ağır olmuştur.
Bosna Savaşı Tarihi
Bosna Savaşı'nın ilk kıvılcımlar 1 Mart 1992 yılında ortaya çıkmıştır. Bu tarihten itibaren birçok kanlı olay ortaya çıkmıştır. Yaşanan karışıklık ve çatışma ortamı 14 Aralık 1995 tarihine kadar şiddetli şekilde devam etmiştir.
Bosna Savaşı Kimler Arasında ve Nerede Olmuştur? Bosna Savaşı Tarafları
Bosna Savaşı, iç karışıkların yaşandığı çok büyük bir savaştır. Savaşın en önemli tarafları ise Bosna Hersek ve Sırplardır. Sırplar bu savaş boyunca Bosnalı Müslümanlar ve Hırvatlara karşı çeşitli saldırılarda bulunmuşlardır. Yani savaş Sırplar, Boşnaklar ve Hırvatlar arasında yaşanmıştır.
Bosna Savaşı Nedenleri
Bosna Savaşı'nın yaşandığı dönem üzücü bir dönem olarak tarihteki yerini almıştır. Farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkan bu savaş, birçok insanın yaşadığı topraklarda ölmesine neden olmuştur. Bosnalı Müslümanlar ve Hırvatların bağımsız olma isteği, Sırpların yaptığı saldırıda 17 sivilin ölmesi, Birleşmiş Milletlerin Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'ne ambargo uygulamasını kabul etmesi, Sırpların soykırım yapma düşüncesi.
Bosna Savaşı Sonuçları Bosna'da büyük problemler yaşanmıştır, Sırpların Boşnaklara karşı yaptığı soykırım ortaya çıkmıştır, Savaş sonrasında 300 bine yakın insanın öldüğü belirlenmiştir, 2 milyon civarında insan yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalmıştır, Savaş bittikten sonra Dayton Antlaşması imzalanmıştır,
Dayton Antlaşması: Bosna Savaşı'nı bitiren antlaşma olarak bilinmektedir. Bu antlaşma ile Bosna Hersek'in yönetim şekli belirlenmiştir. Ancak, yapılan bu anlaşma çeşitli tartışmalar yaratmıştır. Çünkü, Bosna Hersek üzerinde farklı devletlerin haklı çıkarıldığı noktalar olmuştur. Bosna Hersek Cumhuriyeti kurulmuştur, Sırp partisinim lideri olan Radovan Karadziç ve bazı komutanlar yaptıkları zulümden dolayı cezalandırılmıştır, Milyonlarca kişi savaşın sonuçlarından olumsuz yönde etkilenmiştir.
Bosna Savaşı'nın Önemi
Tarihe büyük bir iz bırakan Bosna Savaşı'nın en büyük etkisi Bosna'da yaşanmıştır. Bosna'nın verdiği kayıplar oldukça büyük olmuştur. Savaşta yaşanan zulüm ve haksız ölümler tüm dünyadaki insanları etkilemiştir. Önemli sayıda insan yaşadığı topraklardan gitmek zorunda kalmıştır. Tarihe en kanlı savaşlardan birisi olarak geçmiştir. Etkileri ise günümüze kadar bile gelmiştir.
Srebrenitsa Katliamı ya da Srebrenitsa Soykırımı 1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı (Hırvatistan Savaşı ve Bosna Savaşı)'nda Sırp Cumhuriyeti Ordusu'nun Srebrenitsa'ya karşı giriştiği Krivaya '95 Harekâtı esnasında Temmuz 1995'te yaşanan ve en az 8.372 Bosnalı'nın Bosna-Hersek'in Srebrenitsa kentinde general Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından öldürülmesine verilen addır.
Katliamda bir kısım kadın ve küçük yaşta çocuğun da öldürüldüğü, belgelerle kanıtlanmıştır. Sırp Cumhuriyeti Ordusunun dışında katliama "Akrepler" olarak tanınan Sırbistan özel güvenlik güçleri de katılmıştır.
Birleşmiş Milletler Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin varlığı katliamı önleyememiştir.
Srebrenitsa katliamı, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olması ve Avrupa'daki hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olması açısından da önem taşıyor.
Yugoslavya'nın çöküşü üzerine 1992 yılında Sırpların Bosna'da başlattıkları soykırımın ardından bölgeye zoraki olarak müdahale eden Birleşmiş Milletler'in güvenli bölge ilan edilen 6 bölge arasında Srebrenitsa da bulunmaktaydı.
Savaştan önce nüfüsu 24 bin civarı olan kentin nüfusu diğer bölgelerden gelen mülteci göçleriyle 60 bin civarına gelmişti. Artık Srebrenitsa ‘açlık' ve ‘hastalıklar' ile mücadele eden bir ‘toplama kampı'na dönüşmüştü.Müslümanların elindeki silahlar BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı.
Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenitsa'ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında müslümanların toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru, sorumlu Hollanda komutanı Thom Karremans tarafından reddedildi. BM yalnızca iki F16'yı kent üzerinde bir uçuş yaptırmakla yetindi.
Hollandalı askerler bir gece yarısı Bosna'daki BM Barış Gücü komutanı Hollandalı generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşalttılar. Savaş sırasında şehrin güvenliğinden sorumlu olan Hollandalı Komutan Thom Karremans kendisine sığınan 25 bin mülteciyi ve şehri Sırplara teslim etti.
Daha sonra orataya çıkan bir video kasedinde Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri çekilecekti. Bir hafta süren katliam II. Dünya Savaşı'ından sonra insanlığa yapılan en büyük suç olarak arşivlerde yer aldı.
Lahey Adalet Divanı bir hafta süren katliamın bir ‘soykırım' olarak kabul etti; ancak Sırbistan'ın sorumlu tutulmayacağına karar verdi.
Soykırım Kararları ve Suçluları
Hollanda’nın Lahey kentideki Uluslararası Adalet Divanı, 2007’deki kararında, ICTY’den gelen kanıtlar doğrultusunda, Srebrenitsa ve civarında yaşananları “soykırım” olarak nitelendirdi.
Sırp komutan Ratko Mladic, ICTY’de geçen kasım ayında sonuca bağlanan davada, aralarında Srebrenitsa soykırımının da bulunduğu birçok suçtan müebbet hapse mahkum edildi.
Aynı mahkeme, 2016’da sonuca bağladığı davada, Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karadzic’e Srebrenitsa soykırımı dahil 10 ayrı suçtan 40 yıl hapis cezası verdi.
Mahkeme ayrıca, Srebrenitsa soykırımındaki suçları nedeniyle eski Sırp general Radislav Krstic’i 35 yıl, Vidoje Blagojevic’i 15 yıl, Vujadin Popovic ve Ljubisa Beara’yı ömür boyu, Drago Nikolic’i 35 yıl, Ljubomir Borovcanin’i 17 yıl, Vinko Pandurevic’i 13 yıl, Radivoje Miletic’i 19 yıl, Milan Gvero’yu 5 yıl hapse mahkum etti. Bosna Hersek Mahkemesinde görülen davada ise 13 Temmuz 1995’te bine yakın Boşnak sivilin öldürülmesiyle suçlanan Milorad Trbic, 30 yıl hapse mahkum edildi.
Farklı mahkemelerde görülen Srebrenitsa davalarında bugüne kadar 45 Sırp, toplam 699 yıl hapis cezası aldı.
Eski Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Milosevic de Srebrenitsa’daki soykırımla suçlanmış ancak ICTY’deki yargılanması devam ederken tutuklu bulunduğu cezaevinde yaşamını yitirmişti.
Katliamdan sorumlu isimler
11 Temmuz 1995 günü Ratko Mladiç silahlarından arındırılmış kente hiç zorlanmadan girdi. Sonra da Sırp askerler Bosna Müslümanları ve Bosna Hırvatlarını yollarda, dağlarda öldürdüler. Sırp askerler cesetlerin kimlikleri tespit edilmesin diye cesetleri parçalayarak sayıları 64'ü bulan toplu mezarlara gömdüler.[Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi Tarafından Srebrenitsa Soykırımından Dolayı Aranan, Yargılanan ve Mahkûm Olan Sırp Üst Subaylar ve Siyasilerin listesidir.
Hollandalı bakan, uluslararası toplumun Srebrenitsa halkını korumayı başaramadığını vurgulayarak, "Bu topluluğun bir parçası olarak Hollanda hükümeti, bu başarısızlığın siyasi sorumluluğunu paylaşıyor. Bunun için en derin özürlerimizi sunuyoruz" dedi.
Ollongren, kurban yakınlarına hitaben yaptığı konuşmada, acılarını ortadan kaldıramayacaklarını belirterek, "Ama yapabileceğimiz şey, tarihin gözlerinin içine bakmak" diye konuştu.
Hollanda Savunma Bakanı, soykırımdan sadece Bosnalı Sırp güçlerinin sorumlu olduğunu ve sorumlulardan bazılarının şimdi Lahey'de yargılandığını anımsattı.
Ollongren, BM adına görev yapan Hollanda askerlerinin "büyük güçsüzlüğüne" de değindi.
Hollanda Savaş ve Soykırım Araştırmaları Enstitüsü'nün raporuna göre, Dutchbat askerler yeterince silahlı değildi, yetkileri belirsizdi ve BM müttefiklerinden çok az destek alıyordu.
Kurban yakınları uluslararası soruşturma istiyor
Srebrenitsa kurbanlarının yakınları ise Hollanda hükümetinin Dutchbat askerlerine bronz şeref madalyası vererek, iade-i itibarda bulunması nedeniyle tepkili.
Hollandalı kamu yayıncısı NOS'a konuşan kurban yakınları, masum sivilleri korumakla görevli askerlerin, hiçbir şey yapmadığını söyledi. Kurban yakınlarına göre, Hollanda hükümeti, Srebrenitsa'daki başarısızlığı ödüllendirdi.
Uzun süreden beri Hollanda hükümetinden resmi özür bekleyen Srebrenitsa kurbanlarının yakınları, 27 yıl sonra gelen özrü buruk karşıladı. Kurban yakınları, 11 Temmuz 1995'te Srebrenitsa'da tam olarak neler yaşandığına ilişkin kapsamlı bir uluslararası soruşturma istiyor.
Kurban yakınları, bu konuda Hollanda hükümetinin inisiyatif almasını, silahlı kuvvetler, siyasi otorite ve BM nezdinde kapsamlı bir inceleme başlatması çağrısında bulundu.
Ailesindeki tüm erkekleri Srebrenitsa'da kaybeden Hava Avdiç, "27 yıl sonra bu soruşturma yapılsın. Bunu hak ediyoruz. Neden, nasıl ve kim sorumluydu ortaya çıkarılsın" diye konuştu.
Resmi özür tazminat yükümlülüğü getirir mi?
Hollanda hükumetinin 27 yıl sonra Srebrenitsa'daki katliam için özür dilemesi, akıllara "kurban yakınları için tazminat hakkı doğar mı?" sorusunu getirdi.
Hollanda'daki Tilburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Lianne Wijntjens'e göre, resmi özür dilenmiş olması, kurban yakınlarına tazminat ödenmesi gerektiği anlamına gelmiyor.
Doktorasını, özür dileme yükümlüğü üzerine yapan Wiyntjens, tezinde bunu şöyle açıklıyor:
"Örgütler veya hükümetler genellikle bundan korkar, ancak tarihsel adaletsizlik durumunda her zaman kapsamlı bir soruşturma gereklidir. Bu bulgulara dayanarak, bir yargıç tazminatın uygun olup olmadığını değerlendirebilir. Bu nedenle özürler, en fazla tazminat için bir başlangıçtır."
Hollanda, sadece 13 Temmuz 1995'te Ratko Mladiç komutasındaki Bosnalı Sırp güçlerine teslim edilen Dutchbat yerleşkesinde görevli 350 Boşnak için tazminat ödemeyi kabul etti.
Hollanda Yüksek Mahkemesi, 350 Müslüman erkeğin Sırplara teslim edilmesi konusunda devletin hukuka aykırı hareket ettiğine karar vermişti. Bu kararın ardından hükümet, kurban yakınları ile görüşerek bir ödeme planı hazırladı.
Potocari'deki anma törenine çok sayıda kişi katıldı. Kısa süre önce kimliği tespit edilen ve aralarında çok sayıda çocuğun bulunduğu 50 kurban daha tören sırasında yeniden defnedildi.
Srebrenitsa kurbanları için, Hollanda'nın Lahey kentinde de bir anma töreni düzenlendi.
Kaynaklar
https://www.hurriyet.com.tr/egitim/bosna-savasi-tarihi-ve-onemi-bosna-savasi-taraflari-nedenleri-ve-sonuclari-kisaca-bilgi-41802214
https://www.trthaber.com/haber/guncel/srebrenitsa-soykirimi-nedir-ne-zaman-oldu-694177.html
https://www.bbc.com/turkce/haberler-62124159
https://tr.wikipedia.org/wiki/Srebrenitsa_Katliam%C4%B1
https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/srebrenitsada-neler-yasandi-srebrenitsa-katliami-nedir-5924561/
https://www.cnnturk.com/ajanda/srebrenitsa-katliami-nedir-ne-zaman-oldu
Yorumlar
Yorum Gönder