Tıbbi Literatür (Diyabet, Kolesterol, Tansiyon Hk'da)



Amerikan Kalp Derneği’ne göre, şeker hastalığınız varsa, kardiyovasküler hastalık geliştirme riskiniz genel popülasyonun iki katından fazladır.

Tip 2 diyabetli insanlar için kalp hastalığı en yaygın ölüm nedenidir.

Çağın hastalıkları arasında en ön sıralarda yer alan diyabet (şeker hastalığı), ölümcül birçok hastalığın oluşumunda birinci sırada rol oynayan ve dünyanın her yerinde çok yaygın olarak görülen bir hastalık türüdür.

Hastalığın tam adı olan Diabetes Mellitus, Yunancada şekerli idrar anlamına gelir. Sağlıklı bireylerde açlık kan glukoz düzeyi 70-100 mg/dL aralığındadır. Kandaki şeker seviyesinin bu aralığın üzerine çıkması, genellikle diyabet hastalığına işaret eder.

Hastalığın nedeni insülin hormonu üretiminin herhangi bir nedenle yetersiz olması veya hiç olmaması, ya da vücut dokularının insüline karşı duyarsız hale gelmesidir. 

Birçok farklı çeşidi bulunan diyabet hastalığının en yaygın görülen ve genellikle 35-40 yaş üzeri bireylerde ortaya çıkan türü Tip 2 diyabettir. Bir diğer adı insülin direnci olan Tip 2 diyabette pankreasta insülin üretimi yeterli olduğu halde hücrelerde insülin hormonunu algılayıcı reseptörlerin çalışmaması nedeniyle bu hormona karşı duyarsızlık gelişir. Bu durumda kan şekeri insülin tarafından dokulara taşınamaz ve kan glukoz düzeyi normalin üzerine çıkar. Bu durum ağız kuruması, kilo kaybı, çok su içme ve çok yemek yeme şeklinde belirtiler ile kendini gösterir.

Birçok farklı önemli hastalığın oluşumunda birincil neden olarak karşımıza çıkan Tip 2 diyabette tedavi ilkelerine tam olarak uyulması büyük önem taşır. Uzun süre yüksek seyreden kan şekeri; kardiyovasküler sistem, böbrekler ve gözler başta olmak üzere tüm vücutta kalıcı hasarlara yol açtığından diyabet teşhisi konulan bireyler derhal diyabet eğitimi almalı, diyetisyen tarafından uygun görülen beslenme programına tam olarak uymalıdır.


Diyabet (Şeker Hastalığı) belirtileri nelerdir?


Diyabet hastalığı, bireylerde kendini üç temel belirti ile gösterir.
 
Bunlar normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk ve tatlılık hissi ve buna bağlı olarak aşırı su içme isteği olarak sıralanabilir. Bunun haricinde kişilerde görülebilecek diğer diyabet belirtileri şu şekilde sıralanabilir: 

  • Halsizlik ve yorgunluk hissi
  • Hızlı ve istemsiz kilo kaybı
  • Bulanık görme
  • Ayaklarda uyuşma ve karıncalanma şeklinde rahatsızlık hissi
  • Yaraların normalden daha geç iyileşmesi
  • Ciltte kuruluk ve kaşıntı
  • Ağızda aseton benzeri koku oluşumu

Diyabet (Şeker Hastalığı) nedenleri nelerdir?


Şeker hastalığı nedenleri konusunda yapılan birçok araştırmanın neticesinde, diyabet hastalığında genetik ve çevresel nedenlerin birlikte rol aldığı sonucuna varılmıştır. 

Temelde Tip 1 Diyabet ve Tip 2 Diyabet olarak iki türü bulunan şeker hastalığında hastalığa neden olan etmenler bu türlere göre farklılık göstermektedir.

Tip 1 Diyabet nedenleri arasında yüksek oranda genetik faktörler rol oynamakla birlikte kan şekerinin düzenlenmesinde görev alan insülin hormonunu üretimi yapan pankreas organına zarar veren virüsler ve vücut savunma sisteminin çalışmasındaki aksaklıklar da hastalığa sebep olan etmenler arasındadır. Bunun yanı sıra şeker hastalığının daha yaygın görülen türü olan Tip 2 diyabetin nedenleri arasında şu şekilde belirtilebilir:
  • Obezite (aşırı kilo)
  • Ebeveynlerde diyabet öyküsünün bulunması
  • İleri yaş
  • Hareketsiz yaşam tarzı
  • Stres
  • Gebelik sırasında gestasyonel diyabet oluşumu ve normalden yüksek doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme

Diyabet (Şeker Hastalığı) çeşitleri nelerdir ?


Diyabet hastalığının türleri şu şekilde sıralanır:

Tip 1 Diyabet (İnsüline bağımlı diyabet): Genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkan, pankreasta insülin üretiminin yetersiz olması veya hiç olmaması kaynaklı ve dışarıdan insülin alımının zorunlu olduğu diyabet hastalığı türü

Tip 2 Diyabet: Hücrelerin kan şekerini düzenleyen insülin hormonuna karşı duyarsızlaşması sonucunda görülen diyabet hastalığı türü

Latent Autoimmune Diabetes in Adults (LADA): İleri yaşlarda görülen, otoimmün (bağışıklık sistemindeki çalışma bozukluğu sebebiyle vücudun kendi kendine zarar vermesi) kaynaklı Tip 1 diyabet benzeri insüline bağımlı diyabet hastalığı türü

Maturity Onset Diabetes (MODY): Erken yaşta görülen Tip 2 diyabet benzeri diyabet hastalığı türü

Gestasyonel Diyabet: Gebelik sırasında gelişen diyabet hastalığı türü

Yukarıda belirtilen diyabet türleri haricinde halk arasında gizli şeker hastalığı olarak adlandırılan pre-diyabet dönemi, Tip 2 diyabet oluşumunun öncesinde kan şekerinin diyabet tanısı koymak için yeterli yükseklikte seyretmeden hafif bir yükseklik eğiliminde olduğu, doğru tedavi ve diyet ile birlikte diyabet oluşumunun önüne geçilebildiği veya yavaşlatılabildiği döneme verilen addır. 

Şeker hastalığının en çok görülen iki çeşidi Tip 1 Diyabet ve Tip 2 Diyabettir.


Diyabet (Şeker Hastalığı) tanısı nasıl konulur?


Diyabet tanısında kullanılan en temel iki test açlık kan şekeri ölçümü ve şeker yükleme testi olarak da bilinen Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT)'dir.

Sağlıklı bireylerde açlık kan şekeri düzeyi ortalama 70-100 mg/Dl arasında değişkenlik gösterir. 

Açlık kan şekerinin 126 mg/Dl'nin üzerinde olması, diyabet tanısının koyulabilmesi için yeterlidir.

Bu değerin 100-126 mg/Dl arasında olması durumunda bireye OGTT uygulanarak tokluk kan şekeri araştırılır. 

Öğün başlangıcından 2 saat sonra kan şekerinin ölçülmesi sonucunda kan glukoz seviyesinin 200 mg/Dl'nin üzerinde olması diyabet hastalığının, 140-199 mg/Dl aralığında olması gizli şeker adı verilen pre-diyabet döneminin göstergesidir. Bunların yanı sıra yaklaşık son 3 aylık kan şekerini yansıtan HbA1C testinin %7'den yüksek olması diyabet tanısını işaret eder.


Diyabet (Şeker Hastalığı) tedavisi yöntemleri nelerdir?


Diyabet tedavi yöntemleri, hastalığın türüne göre farklılık gösterir.

Tip 1 diyabette insülin tedavisi ile birlikte tıbbi beslenme tedavisi titizlikle uygulanmalıdır. Hastanın diyeti doktor tarafından önerilen insülin dozu ve planına göre diyetisyen tarafından planlanır. Besinlerin içerdiği karbonhidrat miktarına göre insülin dozunun ayarlanabildiği karbonhidrat sayımı uygulaması ile birlikte Tip 1 diyabetli bireylerin hayatı oldukça kolaylaştırılabilmektedir.

Tip 2 diyabetli bireylerde ise tedavi beslenme düzeninin sağlanmasının yanı sıra genellikle hücrelerin insülin hormonuna duyarlılığını artırmaya veya doğrudan insülin hormonu salınımını artırmaya yönelik oral antidiyabetik ilaçların kullanılmasını içerir.

Diyabet hastalığında dikkat edilmesi gerekenler ve önerilen tedavi ilkelerine uyulmadığı durumlarda kan şekerinin yüksek seviyelerde seyretmesi, başta nöropati (sinir harabiyeti), nefropati (böbreklerde hasar oluşumu) ve retinopati (göz retinasında hasar oluşumu) olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açar. Bu nedenle eğer siz de diyabet hastalığına sahip bir bireyseniz, düzenli olarak kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyiniz.

Kalp hastalığı riskinizi azaltmak için yapabileceğiniz birçok şey vardır. Diyabet ve kalp hastalığı arasındaki bağlantıyı anlamak, önlenmeye yönelik ilk adımdır.


Diyabet kalp hastalığına neden olur mu?


Diyabetli kişilerin kanındaki yüksek glikoz (şeker) seviyeleri sonunda kan damarlarına ve onları kontrol eden sinirlere zarar verebilir.

Vücut dokuları genellikle şekeri bir enerji kaynağı olarak kullanır. Karaciğerde glikojen olarak depolanır.

Şeker hastalığınız varsa, şeker kan dolaşımınızda kalabilir ve karaciğerden kanınıza sızabilir, ardından kan damarlarınıza ve onları kontrol eden sinirlere zarar verebilir.

Tıkanmış bir koroner arter, kanın kalbinize oksijen ve besin sağlamasını yavaşlatabilir veya durdurabilir. Diyabetiniz olduğu sürece kalp hastalığı riskiniz artar.

Kan şekerini izlemek, diyabetin düzgün bir şekilde yönetilmesinin önemli bir parçasıdır. Doktorunuzun talimatlarına göre ölçüm cihazı ile seviyeleri kontrol edin.

Sonuçlarınızın bir günlüğünü tutun ve bir sonraki tıbbi randevunuza getirin, böylece doktorunuzla birlikte gözden geçirebilirsiniz.

Aşağıda, şeker hastalığınız varsa kalp hastalığı riskinizi artırabilecek bazı ek faktörler bulunmaktadır.


Yüksek tansiyon


Yüksek tansiyon, diyabetli insanlar arasında kalp hastalığı için en yaygın risk faktörlerinden biridir.

Tansiyonunuz 14/9 dan yüksek olmamalıdır. Ideal tansiyon 12/8 dir. Hipertansiyon tehlikeli, yaşam kısaltan bir hastalıktır ancak tedavi ile kontrol altına alınabilir.

Kalbinizde gerginlik yaratır ve kan damarlarınıza zarar verir. Bu, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli komplikasyonlara karşı daha duyarlı hale getirir:

• kalp krizi
• inme
• böbrek problemleri
• görme sorunları

Hem şeker hastalığınız hem de yüksek tansiyonunuz varsa, şeker hastalığı olmayan insanlardan en az iki kat daha fazla kalp hastalığı geliştirme olasılığınız vardır.

Kan basıncınızı yönetmenin en basit yolu, sağlıklı bir diyet benimsemek, düzenli egzersiz yapmak ve gerekirse doktorunuzun reçete ettiği ilaçları almaktır.


Yüksek kolesterol


Kolesterol ve trigliseritler gibi kötü yönetilen kan yağ seviyeleri diyabetli kişilerde yaygındır. Ayrıca kalp hastalığı geliştirme riskini de artırabilirler.

Çok fazla LDL (”kötü”) kolesterol ve yetersiz HDL (”iyi”) kolesterol, kan damarlarınızda yağlı plak birikmesine neden olabilir. Bu kalp krizi ya da inmeye götürebilen tıkanıklıkların oluşmasına sebep olabilir.

Birçok durumda genetik, kolesterol seviyelerini etkilese de, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yaparak ve düzenli bir egzersiz rutini sürdürerek seviyelerinizi yönetebilir ve geliştirebilirsiniz.


Kolesterol nedir?


Kolesterol insanların kanında bulunan ve başta karaciğerde olmak üzere bütün hücreler tarafından doğal olarak üretilen, mumsu yapıya sahip bir lipid yani yağ türüdür. 

Kolesterol kanda bulunan, mumsu bir yapıya sahiptir. İnsan vücudunun sağlıklı hücreleri oluşturabilmesi için hücre zarlarının yanı sıra bazı hormonlar ile D vitamininin oluşturulmasında kullanmak üzere belirli bir miktar kolesterole ihtiyacı vardır.

Ancak kolesterol suda çözünmez, bu nedenle kana kendi başına geçemez ve tek başına vücuda dağıtılamaz. Kolesterolün taşınmasına yardımcı olmak için karaciğer tarafından lipoproteinler üretir. İnsan vücudundaki kolesterol taşıyan lipoproteinler düşük yoğunluklu lipoprotein yani LDL ve yüksek yoğunluklu lipoprotein yani HDL olarak farklı görevlere sahip iki gruba ayrılır.

LDL kan dolaşımı içinde kolesterolün taşınmasını gerçekleştirirken HDL karaciğer ve dokular içinde kolesterol taşınmasını sağlar. Toplam kolesterol, ya da diğer adıyla total kolesterol ise kanda bulunan her iki kolesterol türünün toplamıdır.

Kolesterol değerleri kanda yüksek seviyelerde bulunduğu zaman hem damarlarda sertleşmeye yol açabilir hem de kan damarlarında yağ birikintilerinin gelişmesine neden olabilir. Bu birikintilere kolesterol plakları adı da verilir. Zaman içinde büyüyen bu birikintiler, damarlardan yeterli miktarda kan akmasını zorlaştırır ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olur.

Yüksek kolesterol kalıtsal nedenlerden kaynaklanabilir, ancak daha yaygın olarak çeşitli önlenebilir ve tedavi edilebilir sağlıksız yaşam tarzı seçimlerinin sonucu ortaya çıkar. Sağlıklı bir diyet sürdürmek, düzenli egzersiz yapmak ve bazı durumlarda ilaç desteğine başvurmak yüksek kolesterol değerlerini azaltmaya yardımcı olabilir.


LDL kolesterol veya “kötü kolesterol” nedir?


Düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) aynı zamanda kötü kolesterol olarak adlandırılır. Görevi kolesterolü ve vücudun enerji için kullandığı yağ türü olan trigliseritleri atardamarlarında taşımaktır. Eğer bir bireyin LDL kolesterol seviyesi çok yüksekse, zaman içinde arterlerin duvarlarında birikebilir.

Bu duruma ateroskleroz adı verilir ve ortaya çıkan plaklar da kolesterol plakları ya da aterosklerotik plaklar olarak adlandırılır. Bazı vakalarda bu birikintiler parçalanarak pıhtı atabilir ve bu sayede kalp başta olmak üzere çeşitli organlardaki kan akışı düzenini bozabilir.

Bu şekilde oluşan bir kan pıhtısı kalbe giden damarları tıkarsa kalp krizine veya beyine giden bir damarı tıkarsa felce ya da diğer adıyla inmeye neden olabilir. Yüksek kolesterol aynı zamanda safra dengesizliği oluşturabilir ve safra taşı riskini artırabilir.


HDL kolesterol veya “iyi kolesterol” nedir?


Yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) aynı zamanda “iyi kolesterol” olarak adlandırılır. LDL kolesterolün vücuttan atılması için karaciğere geri dönmesine yardımcı olur. Bu sayede atardamarlarda kolesterol plaklarının birikmesini önler.


Trigliserit Nedir?


Trigliseritler kolesterolden farklı, başka bir lipit türüdür. İnsan vücudu hücre çeperlerini, belirli hormonları ve D vitaminini oluşturmak için kolesterol kullanırken, enerji kaynağı olarak trigliserit kullanır.

Bir birey vücudunun kullanabildiğinden daha fazla kalori aldığında, bu fazla kaloriler trigliseritlere dönüştürülür ve yağ hücrelerinde depolar. Vücudun kullanabileceğinden daha fazla kalori alındığında trigliserit seviyeleri yükselir ve bu da kalp hastalığı ve inme gibi çeşitli sağlık sorunları riskini artırabilir.


Yüksek Kolesterol Nedenleri


Kontrol edilebilir hareketsizlik, obezite ve sağlıksız beslenme gibi faktörler yüksek LDL kolesterol değeri ile düşük HDL kolesterolü değerine katkıda bulunur. Bunun yanı sıra genetik gibi kontrol dışı faktörler de yüksek kolesterol değerleri görülmesinde rol oynayabilir.

Kötü kolesterol riskini artıran faktörler:

Egzersiz eksikliği: Bireylerin düzenli olarak egzersiz yapması vücudunuzun HDL yani iyi kolesterol seviyesini artırmaya yardımcı olurken, LDL yani kötü kolesterolün miktarını ve bundan meydana gelen plakların boyutunu azaltır.

Kötü beslenme: Hayvansal ürünlerde bulunan doymuş yağın yanı sıra, işlenmiş abur cubur tarzı ürünlerde bulunan trans yağları tüketmek bireylerin kolesterol seviyesini yükseltebilir. Kırmızı et ve tam yağlı süt ürünleri gibi kendiliğinden kolesterolü yüksek olan gıdalar da kolesterol seviyesini artırabilir.

Obezite: Vücut kitle indeksinin (BMI) 30 veya üstünde olması bireyin yüksek kolesterol riskini artırır.

Sigara içmek: Sigara içmek kan damarlarının duvarlarına zarar vererek daha kolay yağ birikintisi biriktirebilir bir hale getirir. Bunun yanı sıra HDL veya "iyi" kolesterol seviyesini de düşürebilir.

Kalıtsal Nedenler: Bireyin genetik yapısı kandan LDL kolesterolü uzaklaştırma işleminin etkili bir şekilde gerçekleşmesini engelleyebilir veya karaciğerin gereğinden daha fazla kolesterol üretmesine neden olabilir.

Şeker hastalığı (Diyabet). Yüksek kan şekeri, çok düşük yoğunluklu lipoprotein yani VLDL adı verilen ve çok tehlikeli bir kolesterol türünün kandaki seviyesini yükseltirken HDL kolesterol seviyesinin de düşmesine yol açar. Yüksek kan şekeri aynı zamanda damar çeperlerine de zarar verir. Böbrek hastalığı veya hipotiroidizm de kolesterol seviyelerinde sorunlara yol açar.

Yaş. Bireyler yaşlandıkça vücut kimyası değiştiği için yüksek kolesterol riski artar. Örneğin, karaciğerin LDL kolesterolü ortadan kaldırması daha düşük bir oranda gerçekleşir.


Kolesterol Değerleri Kaç Olmalıdır?


Günümüzde bireyler için yüksek kolesterol olup olmadığını belirleyen kolesterol seviyeleri tek başına göz önüne alınmaz. Bu kolesterol değerlerinin yanı sıra kalp hastalığı için başka risk faktörlerinin varlığı da durumun değerlendirilmesinde kullanılır.

Günümüzde kullanılan kılavuzlara göre başka bir kalp rahatsızlığı riski olmayan bireylerde açlık sonrası gerçekleştirilen lipid testinden elde edilen kan kolesterol düzeyi değerleri içinde toplam kolesterol 200 mg/dl altında ise ideal, 200-239 mg/dl arası sınırda, 240 mg/dl üzeri ise yüksek olarak değerlendirilir.

Yine aynı testte görülen LDL kolesterol düzeyi 130 mg/dl altında iken ideal, 130-159 mg/dl arası sınırda, 160 mg/dl üzeri ise yüksek olarak nitelendirilir. Buna karşılık testte HDL kolesterol düzeyi 40 mg/dl altında görüldüyse, bu durum tehlikeli olarak görülür. HDL kolesterol düzeyinin sağlıklı ortalamasının kadınlarda 40 mg/dl ve erkeklerde 50 mg/dl üzeri olduğu kabul edilmektedir.

Nadir durumlarda, yüksek kolesterol, kalıtsal olarak aileden gelen hiperkolesterolemiden kaynaklanır. Bu genetik bozukluk karaciğerin LDL'yi temizlemesini önler. Yapılan araştırmalara göre bu durumdan etkilenen yetişkinlerin çoğunun toplam kolesterol seviyeleri 300 mg/dL üzerinde ve LDL seviyeleri ise 200 mg / dL üzerindedir.


Yüksek Kolesterol Nasıl Önlenir? Kolesterol Nasıl Düşürülür?


Öncelikle kalp ve vücut için sağlıklı yaşam tarzını benimsemek kolesterol seviyesini düşürür. Bu önlemler aynı zamanda yüksek kolesterolü de önler. LDL kolesterol değerlerinin yükselmesini önlerken HDL kolesterol değerlerinin sağlıklı bir seviyede kalmasını sağlamak için önerilen önlemler ve uygulanması gereken kolesterol diyetinde tercih edilmesi gereken besinler arasında aşağıdakiler mevcuttur:

Kepekli tahıllar, meyve, ve sebze ağırlıklı ve düşük miktarda tuz içeren bir diyetle beslenmek.
Tüketilen hayvansal yağların miktarını sınırlamak ve yerine alınan iyi yağları makul miktarlarda kullanacak şekilde azaltmak. Örneğin tereyağı yerine sızma zeytinyağı kullanmak ve etin yağsız kısımlarını tercih etmek.
Tavuk ve balık gibi et türlerini, özellikle bol miktarda omega-3 yağ asitleri içeren diğer yiyecekleri tercih etmek
Kızarmış yiyecekler yerine kavrulmuş, fırınlanmış, ızgara, veya buğulama yiyecekler tercih etmek
Gıda etiketlerindeki doymuş ve trans yağlara ve ilave şekerlere dikkat edip ve bunların tüketimini azaltarak günlük alınan kalorinin yüzde 10'undan fazlasının doymuş yağlardan veya eklenen şekerlerden gelmemesine dikkat etmek. Abur-cubur atıştırmalıklar yerine ceviz ve badem gibi omega-3 yağ asidi içeren kuruyemişlere yönelmek.
Fazla kiloları vermek ve sağlıklı bir kiloyu korumak.
Kesinlikle sigara veya tütün ürünleri kullanmamak.
Haftanın en az dört günü günde 30 dakika egzersiz yapmak.
Eğer varsa, alkol tüketimini çok ılımlı seviyelerde tutmak.
Günlük hayatın getirdiği stresi yönetmek


Kolesterol Belirtileri Nelerdir?


Yüksek kolesterolün dışa dönük bir belirtisi yoktur. Bu nedenle uzun yıllar boyunca fark edilmeden ilerlemesini sürdürebilecek bir tıbbi sorundur. Ancak ileri aşamalarda kalbe kan sağlayan koroner arterler etkilenirse, göğüs ağrısı yani anjina veya diğer koroner arter hastalıklarının belirtileri görülebilir.

Bireyde yüksek kolesterol sorunu olup olmadığını tespit etmenin tek yolu kan testidir. Bu teste “lipit profili” adı verilir ve 9 ila 12 saat aç kaldıktan sonra yapılır. 

Alınan kan üzerinde gerçekleştirilen test sonuçlarında; toplam kolesterol, LDL yani kötü kolesterol, HDL yani iyi kolesterol ve trigliseritlerin vücuttaki anlık görüntüsü elde edilir.

Tıp uzmanları tarafından normal şartlar altında kalp hastalığı için risk faktörü bulunmayan çocuklar ve genç yetişkinlerin genellikle 9 ve 11 yaşları arasında bir defa ve 17 ve 19 yaşları arasında bir defa daha test edilmesi tavsiye edilmektedir.

Yine kalp hastalığı için risk faktörü bulunmayan yetişkinler için testin genellikle beş yılda bir tekrar edilmesi tavsiye edilmektedir. Bu test sonuçlarında yüksek kolesterol değerleri çıkarsa ya da sonuçlar istenen aralıklar dahilinde değilse, birey sigara kullanıyorsa, kendisinde diyabet veya yüksek tansiyon gibi diğer risk faktörleri mevcutsa ya da ailede yüksek kolesterol ve kalp hastalığı gibi tıbbi öyküler mevcutsa doktor daha sık test yapılmasını tavsiye edebilir.


Tedavi Yöntemleri
Kolesterol Nasıl Tedavi Edilir?


Doktorlar yüksek kolesterol teşhisi konulmuş bireylerin kolesterol değerlerini düşürmek için öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri önermektedir. Örneğin, bireyin diyetinde, egzersiz alışkanlıklarında veya günlük rutininin diğer taraflarında değişiklikler tavsiye edebilirler.

Ancak doktorlar diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin yeterli olmadığı vakalarda bunların yanı sıra kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı olacak ilaçlar veya diğer tedavileri de reçete edebilirler. Statinler yüksek kolesterol için en sık reçete edilen ilaçlardır. Bu ilaçlar karaciğerin daha fazla kolesterol üretmesini engellerler.

Bunun yanı sıra niasin, sekestran, kolestiramin, veya kolesterol emilim inhibitörleri de reçete edebilirler. Bu ilaçların bir kısmı hem vücudunun gıdalardan kolesterol emilimini hem de karaciğerin kolesterol üretimini azaltmaya yardımcı olan ilaçların bir kombinasyonudur.


Obezite


Diyabetli kişilerin obez ya da aşırı kilolu olması muhtemeldir. Her iki durum da kalp hastalığı için risk faktörleridir.

Obezite güçlü bir genetik bileşene sahiptir.

• kan basıncı
• kan şekeri
• kolesterol düzeyleri

Kilo kaybetmek kalp hastalığı riskini azaltabilir.

Kilonuzu yönetmenin en etkili yollarından biri, sağlıklı bir beslenme planı oluşturmak için bir diyetisyen veya beslenme uzmanı ile çalışmaktır. Düzenli egzersiz de kilo yönetiminde önemli bir rol oynar.


Sedanter yaşam tarzı


Sedanter bir yaşam tarzına sahip olmak, yüksek tansiyon ve obezite gibi kalp hastalığı risk faktörlerini ciddi şekilde artırabilir.

Hastalık Kontrol ve Önleme merkezleri (CDC), her yetişkinin haftada en az 2 saat 30 dakika orta yoğunlukta aerobik egzersiz yapmasını önerir.

Örnekler şunlardır:

• Yürüyüş
• bisiklet sürme
• dans etmek

CDC ayrıca, uygun olmayan günlerde haftada en az iki kez kuvvet antrenmanı egzersizleri yapmanızı önerir.

Hangi egzersizlerin fitness ihtiyaçlarınız için en uygun olabileceğini öğrenmek için doktorunuzla konuşun.


Sigara içmek


Şeker hastalığınız varsa ve sigara içiyorsanız, kalp hastalığı geliştirme riskiniz sigara içmeyenlerden çok daha yüksektir.

Hem sigara içmek hem de diyabet birlikte arterlerde plak oluşumuyla darlaşmaya sebep olur.

Bu, kalp krizi ve felçten ayak problemlerine kadar çeşitli komplikasyonlara neden olabilir. Ağır vakalarda, ayak problemleri hatta amputasyona bile yol açabilir.

Bırakmak için asla çok geç olmadığını unutmayın. Doktorunuza hangi sigarayı bırakma yöntemlerinin sizin için en iyi şekilde çalışabileceğini sorun.

Kalp hastalığının belirtileri şiddetine bağlı olarak değişebilir. Bazı insanlar hiç semptom yaşamazlar. Bunlar en yaygın semptomlardan bazılarıdır:

  • kollarınıza, boynunuza veya sırtınıza yayılabilen göğüs kemiğinin arkasındaki basınç, gerginlik veya ağrı
  • nefes darlığı
  • yorgunluk
  • baş dönmesi veya zayıflık hissi

Diyet


Şeker hastalığınız varsa kalp hastalığını önlemeye yardımcı olmak için, diğer faydaların yanı sıra genel kolesterolünüzü ve kan basıncınızı azaltmaya yardımcı olabilecek kalp sağlığına uygun bir diyet izlemeyi deneyin. Kalp-sağlıklı gıdaların örnekleri şunlardır:

• ıspanak ve lahana gibi yapraklı yeşillikler
• somon ve sardalye gibi soğuk su balıkları
• badem, ceviz ve fındık
• tam tahıllar ve yulaf

Şunların tüketimini sınırlamaya çalışın:

• sodyum
• şeker
• trans yağ
• doymuş yağlar

Her zaman marketlerde veya restoranlarda düşük yağlı seçenekleri tercih etmeye çalışın.


İstatistikler


CDC, kardiyovasküler hastalığa bağlı ölümlerin diyabetli yetişkinlerde onsuz olanlara göre yüzde 70 daha yüksek olduğunu bildirdi.

2017 yılında yapılan bir araştırmaya göre, tip 2 diyabetli kişilerin yaklaşık yüzde 32’sinde kalp hastalığı vardır.

Amerikan Kalp Derneği’ne göre, 65 yaş ve üstü diyabetli kişilerin en az yüzde 68’i bir çeşit kalp hastalığından ölecek.

Diyabetli 65 yaşın altındaki insanlar da önemli ölçüde daha yüksek risk altındadır.:

• kalp krizi
• inme
• böbrek hastalığı

Şeker hastalığınız varsa kalp hastalığını önlemenin yolları vardır.

Bunu yapmak için, Ulusal diyabet ve sindirim ve böbrek hastalıkları Enstitüsü, diyabetinizi yönetmenizi önerir:

A1c testi. Bu kan testi, son 3 ay boyunca ortalama kan şekeri seviyenizi gösterir. Diyabetli çoğu insan için sonuç yüzde 7’nin altında olmalıdır.

Kan basıncı Diyabetli birçok insan için kan basıncı hedefi 140/90 mm Hg’nin altındadır.

Kolesterol. Kanınızdaki çok fazla LDL (”kötü”) kolesterol, kan damarlarınızda tıkanmalara neden olabilir. Doktorunuza kolesterol seviyenizin ne olması gerektiğini sorun.

Sigara içmek. Diyabet ile birlikte, sigara içmek kan damarlarınızı daraltır. Sigarayı bırakırsanız, kalp krizi, felç ve diğer sağlık sorunlarının yanı sıra kalp hastalığı riskinizi de azaltacaksınız.


Diyabette kalp hastalığının tedavisi


Sağlıklı bir diyet takip etmenizi ve düzenli egzersiz yapmanızı önermenin yanı sıra, doktorunuz diyabetiniz varsa kalp hastalığını tedavi etmek için ilaçlar reçete edebilir.

Kalp hastalığını tedavi etmek için reçetesiz ilaçlar almadan önce doktorunuzla konuşun.

Bazıları diyabet ilaçlarınızla etkileşime girebilir veya kan şekeri seviyenizi etkileyebilecek şeker ve diğer karbonhidratlar içerebilir.

Aşağıda doktorunuzun reçete edebileceği ilaç örnekleri verilmiştir:

• Liraglutide (Victoza). Liraglutide (Victoza) günlük enjeksiyon olarak uygulanır. 2017 yılında, Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), tip 2 diyabet ve kalp hastalığı olan yetişkinlerde kalp krizi ve felç riskini azaltmak için ilacı onaylamıştır.
• Empagliflozin (Jardiance). 2016 yılında FDA, Tip 2 diyabetli yetişkinlerde kan şekerini düşürmek ve kalp hastalığını tedavi etmek için Empagliflozin’i (Jardiance) onaylamıştır.
• Statinler. Atorvastatin (Lipitor) ve rosuvastatin (Crestor) gibi statinler, kolesterol seviyelerini, özellikle LDL (“kötü”) kolesterolü düşürür.
• Antihipertansifler. Diüretikler ve beta blokerler de dahil olmak üzere antihipertansifler kan basıncını düşürür.


Diğer kardiyovasküler komplikasyonlar


Şeker hastalığınız ve tedavi edilmemiş kalp hastalığınız varsa, aşağıdaki gibi ciddi komplikasyonlarınız olabilir:

• kalp yetmezliği
• kalp krizi
• inme


Kalp krizi


Kalp kasınızın bir kısmı damarlara zarar veren diyabet nedeniyle yeterli kan almıyorsa kalp krizi geçirebilirsiniz.

Kalp krizi geçirdikten sonra, diyabetli insanlar daha fazla kalp yetmezliği riski taşırlar.

Kalp krizi belirtileri şunları içerebilir:

• göğüs ağrısı veya rahatsızlık
• zayıflık veya baş dönmesi
• kollarında ağrısı, omuz, sırt, boyun veya çene
• özellikle kalp krizi geçiren kadınlarda görülen bulantı veya kusma ve olağandışı yorgunluk

Bu belirtilerle karşılaşırsanız, hemen 112’yi arayın.

Şeker hastalığınız varsa, kanınızdaki aşırı şeker sonunda kan damarlarınızı tıkayabilir ve kanın beyninize ulaşmasını önleyebilir. Bu felce neden olabilir.

Diyabetli kişilerin, diyabetli olmayanlara göre inme geçirme olasılığı 1.5 kat daha fazladır.

Kalp hastalığı ve inme için risk faktörleri benzerdir. Bu faktörler şunları içerir:

• yüksek LDL (”kötü“) ve düşük HDL (”iyi”) kolesterol seviyeleri
• yüksek tansiyon
• obezite

İnme geçiriyorsanız aniden karşılaşabileceğiniz bazı belirtiler şunlardır:

• yüzünüzde, kolunuzda veya bacağınızda, genellikle vücudunuzun bir tarafında uyuşma
• başka bir kişiyi konuşma veya anlama zorluğu
• baş dönmesi
• bir veya her iki gözde görme sorunları
• şiddetli baş ağrısı

Bu belirtilerden herhangi biriyle karşılaşırsanız hemen 112’yi arayın. Başarılı tedaviler genellikle inme meydana geldikten sonraki sadece 3 saate kadar çalışır.


Kalp yetmezliği


Diyabetli insanlar, kalbin vücuda yeterli miktarda kan pompalamamasından kaynaklanan kalp yetmezliği geliştirme riski daha yüksektir. Kalp yetmezliği, diyabetin en ciddi kardiyovasküler komplikasyonlarından biridir.

Aşağıdakiler kalp yetmezliğinin belirtilerinden bazıları:

• nefes darlığı
• öksürük ve hırıltı
• şişmiş bacaklar, ayaklar ve ayak bilekleri
• yorgunluk

Bu belirtilere sahipseniz doktorunuza danışın. Kalp yetmezliği tedavi edilemese de, ilaçlar veya cerrahi ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.


Ne zaman bir doktora görünmeli


Şeker hastalığınız varsa ve göğsünüzde ağrı veya basınç, nefes darlığı veya yorgunluk gibi kalp hastalığı belirtileri yaşıyorsanız, hemen doktorunuza görünmelisiniz.

Yaşam tarzı değişiklikleri yapmayı ve sağlıklı bir diyet takip etmeyi önerebilirler. Ayrıca ilaç reçete edebilirler. Bu öneriler hayatınızı kurtarabilir.

Artık kalp hastalığı ve diyabet arasındaki bağlantıyı daha iyi anladığınıza göre, harekete geçme zamanı.

Mümkün olduğunda, sağlıklı yiyecekler yiyin, aktif kalın ve kan basıncınızı, kan şekerinizi ve kolesterol seviyenizi yönetmek için elinizden gelenin en iyisini yapın.

Diyabete sahip olmak, kalp hastalığı gibi başka durumlar da geliştireceğiniz anlamına gelmez.

Kendi risk faktörlerinizi yönetme ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kalp sağlığınızı iyileştirme ve sizin için doğru olan bir tedavi planı oluşturmak için doktorunuzla birlikte çalışma gücüne sahipsiniz.

Tüm dünyada ve ülkemizde halen bir numaralı ölüm nedeni kalp ve damar hastalıklarıdır. 40 yaşından sonra erkek ve kadınların %60’ında fazlasında hayatlarının bir döneminde kalp ve damar hastalıkları görülmektedir. 60 yaşına kadar kalp hastalığı geçirmeyen bir insan rahatlıkla 80 yaşına kadar yaşamaktadır. Ancak 50 yaşından önce kalp hastalığı geçirirseniz (kalp krizi, kalp yetmezliği, damar tıkanıklığı, felç) yaşam süreniz 20 yıl kadar kısalmaktadır.

Aslında ömrümüzü kısaltan bu hastalık, kader değildir. Kimse kalp hastalığından ve genç yaşlarda ölmemeli diyoruz. Ömrümüzü kısaltan bu hastalığa yol açan nedenleri 10 adımda sıralayalım:

Tansiyon yüksekliği: Tansiyonunuz 14/9 dan yüksek olmamalıdır. Ideal tansiyon 12/8 dir. Hipertansiyon tehlikeli, yaşam kısaltan bir hastalıktır ancak tedavi ile kontrol altına alınabilir.

Şeker hastalığı: Açlık şekeri>100'ün üstünde ise artık şeker hastalığının ayak sesleri duyuluyor demektir. Açlık şekeri 125 in üstünde ise şeker hastalığı başlamış demektir. Şeker hastalığınız var ise aslında kalp hastasısınız demektir.

Gizli şeker: Tokluk şekeri >140 ise gizli şeker hastasısınız demektir. Şeker yükleme testi yaptırmanız uygun olur

Sigara içmek: Günde 1 paket içmek ile 1 adet içmek arasında bir fark yoktur.

Kolesterol yüksekliği: Kalp hastası değilseniz kötü kolesterol LDL düzeyinizin 160’ın altında olması gereklidir.

Obezite: Vücut kitle endeksi > 25. Obezite bütün kötülüklerin anasıdır. Kilo demek insülin direnci ile başlayan, şeker hastalığı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve kalp hastalığı ile sonlanan bir sürece girmek demektir.

Egzersiz yapmamak: Günde 30 dk tempolu yürüyüş yapmıyorsanız başınız dertte demektir. Egzersiz yapmak sizi bütün kötülüklerden korur. Şekeri, tansiyonu, kolesterolü düşürür, kilo vermenizi sağlar.

Ailede kalp hastalığı hikayesi: Anne, baba ve kardeşlerde kalp krizi, felç, damar tıkanıklığı var ise bu hastalıkların genetik olarak size miras kalma riski var demektir.

Yaş: Sağlıklı bir yaşam tarzınız yok ise 40 yaşından sonra kalp hastası olma riskiniz artmaya başlar.

Cinsiyet: Erkekler kadınlara oranla daha erken yaşlarda kalp hastalığına yakalanırlar. Kadınlar menopoza kadar kalp hastalığından korunurlar ancak menopoz sonrası risk erkeklerle eşitlenir.

Dikkat ederseniz, bu 10 faktörden birçoğunu kontrol altına alabiliriz. Geleceğinizi sağlama almak için risklerinizi bilin ve yönetin. 100 yaşına kadar yaşamak hayal değil.







Kaynaklar

https://www.hizmethastanesi.com/saglik-rehberi/diyabet-inme-riskini-iki-kat-artiriyor/

https://www.turkdiab.org/diyabet-hakkinda-hersey.asp?lang=TR&id=46

https://www.medicalpark.com.tr/seker-hastaligi-diyabet-nedir/hg-1703#:~:text=tedavisi%20y%C3%B6ntemleri%20nelerdir%3F-,Diyabet%20(%C5%9Eeker%20Hastal%C4%B1%C4%9F%C4%B1)%20nedir%3F,i%C3%A7ermemesi%20gereken%20idrarda%20%C5%9Fekere%20rastlanmas%C4%B1d%C4%B1r.

https://www.bayindirhastanesi.com.tr/blog/gelecegini-simdiden-saglama-al!-63

https://www.drerolvural.com/kalp-hastaligi-ve-diyabet-arasindaki-baglantiyi-anlamak/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çöp DNA (İnsan DNA' sının %98' i)

Bakım Yönetimi

Matrix Felsefesi ve Platon' un Mağara Alegorisi