Tesla günümüzde üretilen bir elektrikli araba markası, hem de bir Rock grubunun ismi. 2006 yapımı Prestij filminde bu sıradışı bilim insanının hayatına ve gizemine bir nebze olsun değinilmişti. Gerçekte ise Tesla(Sırp Kiril: Никола Тесла, 10 Temmuz 1856, Smiljan / Hırvatistan – 7 Ocak 1943, New York), yüzlerce patentli buluşa sahip olmasına rağmen, elektrik alanındaki çığır açıcı buluşlarına rağmen ne yazık ki Nobel Ödülü’ne bile layık görülmemiştir. 10 Temmuz 1856 ‘da doğan Nikola, tüm ömrünü bilime adamasına rağmen, paraya değer vermediğinden sonunda bir otel odasında yalnız olarak ölmüştür. Bugün yaşadığımız modern hayatı ona borçluyuz sanırım.
Nikola Tesla, 10 Temmuz 1856 yılında Hırvatistan’ın Smijan şehrinde yaşayan bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası bir kilise papazı, annesi ise ev işlerini kolaylaştırmak için sürekli buluşlar yapan bir ev hanımıydı. Tesla ile ilgili yazılan pek çok makalede, üstün zekasını ve mücitliğini annesinden aldığı söylenir. Asıl adı Nikola Draganic olan Tesla’nın çocukluğu, gençliği ve ölüme kadar olan hayatı zekası kadar parlak geçemedi. Hayatı boyunca bir aile kuramadı. Bir dönem alesi yaşadığı sorunlardan sonra Tesla soyadını aldı.
Nikola Tesla, insanlarla iletişim kurmakta zorlanırdı. İçine kapanık bir çocukluk yaşadı. Kimsenin saçına dokunamazdı. Parlak nesnelere takıntısı vardı. Kolay sinirlenen bir yapıya sahipti. Okul ve iş hayatında yaşadığı sosyal iletişim problemi bir çok kez psikolojik açıdan sıkıntılar yaşamasına neden oldu ve depresif bir hayat sürdü. Abisinin ölümü ile suçlanması, hayatının en büyük takıntısıydı ve şizofreni başlangıcı belirtileri vardı.
Hayatındaki ilk trajediyi abisinin ölümü ile yaşadı. Sadece abisinin ölümü değildi Tesla’yı olumsuz etkileyen. Abisi attan düşerek ölmüştü ve ailesi atı korkuttuğu gerekçesiyle hep Tesla’yı suçladı. Bu nedenle içine kapanık bir çocuk olarak yetişti. İnsanlarla sosyal iletişimde zorluklar yaşadı.
Nikola Tesla’nın Okul Hayatı ve Yaşadığı Sorunlar
Henüz 6 yaşındayken kendi su çarkını yapan Tesla, papaz olan babasının mesleğini yapmak yerine, çok arzuladığı teknik eğitimi almaya başladı. Liseyi bitirdikten sonra, Prag Üniversitesi’nde eğitimine devam etti. Yetenekleri, zekası ve sahip olduğu becerileri ile karşılaştırıldığında okulda aldığı eğitim bir süre sonra Tesla’ya yetmiyordu. Bunun yanında, insanlarla yaşadığı sosyal iletişim sıkıntıları da eklenince 1878 yılında, 3. sınıftayken üniversite eğitimini bırakmak zorunda kaldı.
Okulu bıraktıktan sonra bir otomobil firmasında çalışmaya başlayan Nikola Tesla’nın psikolojisi her geçen gün daha da kötüye gidiyordu ve sonunda ağır bir depresyon geçirdi. İşten ayrılmak zorunda kaldı. Bu dönemde ailesi ile arası açıldı.
Almanca, Fransızca, İngilizce ve İtalyanca dahil 4 dil bilen Nikola Tesla, ilerleyen yıllarda Charles Ferdinand Üniversitesi’nde eğitimine devam etmek istedi ancak bu seferde, babasının ölümü üzerine okulu bırakmak zorunda kaldı.
Bu dönemde matematik ve fiziğe olan ilgisini, onu elektrik akımlarını araştırmaya itti ve insanların çok daha kolay ve ucuz bir şekilde elektrik kullanmasını amaçladı. O dönemde evlere doğru akımla elektrik veriliyordu, ancak Tesla alternatif akımla elektriğin dağıtılmasının maliyet olarak çok daha ekonomik olduğunu düşünüyordu. Bu hedefini gerçekleştirmek için New York’a gitti.
Nikola Tesla’nın oldukça geniş bir hayal gücü, fikirlerle dolu bir zihni vardı. Büyük teknoloji firmalarının sahipleri ile iletişime geçmek, fikrini anlatmak ve çalışmaları için kendisini destekleyecek birilerini bulmak istiyordu. Fikirlerini dikkate alacak bir firma ile birlikte başarılı projeler gerçekleştireceğini biliyor, fikirlerini hayata geçirmek için sabırsızlanıyordu.
Edison ile Yaptıkları Çalışmalar ve Hayal Kırıklığı
1884 yılında New York’a giden Tesla’nın hiç parası yoktu ve bir yıl boyunca farklı işler yaparak geçimini sağladı. Western Union firmasında çukur kazma işçisi olarak çalıştı. Bu süre zarfı içinde hayallerini bırakmadı ve doğru akım motoru, jeneratör, transformatör ve neon lambalar için projeler hazırladı
Bu dönemde buluşları için patentler almaya başladı ve bu patentlerin sayısı 30’u geçti.
Bu patentler ile birlikte neler yapabileceğini göstermeye başlayan Tesla, birçok teknoloji firmasını köşeye sıkıştırmaya başlamıştı. Tam bir yıl sonunda Edison ile tanışma fırsatı buldu. Fikirlerini Edison’a anlattı ve onu etkilemeyi başardı.
Edison Tesla’ya DC motorlarını geliştirmesi için iş teklif etti ve bunun için kendisine 50 Bin Dolar ödemeyi taahhüt etti. Tesla proje üzerinde onlarca farklı çalışma yaptı ve sonunda bir yöntem geliştirerek Edison’a sundu. Ancak Edison taahhüt ettiği 50 Bin Dolar’ı Tesla’ya ödemedi. 6 ayın sonunda Edison ile yaptığı işbirliğini sonlandırdı.
Niagara Şelalesinde Hidroelektrik Santral Hayali
Nikola Tesla, çocukluğundan beri Niagara şelalesine bir hidroelektrik terminali kurma hayali ile yaşadı. Bu hayali yıllar sonra gerçekleşti ve bir çok büyük firmanın projesini geride bırakarak yapılan hidroelektrik santrali Tesla’nın projesi oldu.
Bu başarı ile şelaleler arasında yer alan bir adaya heykeli dikildi.
İlk Şirketini Kurdu ve Projeleri İçin Yatırımcılar Buldu
Nikola, insani gerçekleri öğrendiği bir ayrılık yaşadıktan sonra kendi şirketini kurmak istedi. Tabii ki bu o kadar kolay değildi; bir yerlerden fon bulması gerekiyordu.
Çok büyük ihtiyaçlar doğmadan, çok istediğin şeyler olmuyordu hayatta. İşte tam bu sırada Nikola, George Westinghouse’un dikkatini çekti. İhtiyacı olan fonun kaynağı da böylece ortaya çıkmıştı. Colorado Springs’te kendi laboratuvarını kurdu.
Nikola, artık her adımında daha özgüvenliydi. Öyle ki, geliştirdiği alternatif akımla çalışan elektrikli aletler, Edison’un DC sistemini dahi yıkıp geçmişti. Amacı dünya genelinde ücretsiz kablosuz elektrik sağlamaktı. Sonuçta elektriğin kablosuz taşınabileceğini deneysel olarak Londra Fuarı’nı aydınlatarak ispatlamıştı. Bu süreç, Tesla ve Edison’un dünya bilim tarihine “Akım Savaşları” olarak geçecekti.
Kablosuz telekomünikasyon tesisi ve dünyanın en güçlü vericisi “Wardenclyffe Kulesi”nin kurulması üzerine çalışmaya başladı. Bir yandan da I. Dünya Savaşı yaşanıyordu. Savaş demek, kıtlık demekti. Nikola da fon sıkıntısı çekmeye başlamıştı. Neyse ki bir grup yatırımcı buldu ve kulenin inşası başladı. Ancak zaman geçtikçe yatırımcıların bu sisteme dair inançları tükendi ve desteklerini çekti. Bunun yerine Edison’un radyo teknolojisi projesine fon sağladılar.
Bir yandan da patent başvurularına başlamıştı. Günümüzde kullandığımız kablosuz teknolojinin temelini, Nikola işte taa o zamanlar atmıştı. O icat, radyo teknolojisinde kullanılan “Tesla Bobini” idi. Her ne kadar yatırımcılar desteğini Edison’a çevirse de, ilk adım Nikola’nındı. X-ray teknolojisi, uzaktan kumanda, manyetik alan, hepsi için patent başvurusu yaptı.
Ancak çekilen fon desteği, Nikola’yı oldukça zora sokmuştu. Bir süre sonra tesisi satmak zorunda kaldı.
Nikola Tesla öldü
Bu yaşananlar karşısında önce derin bir iç çekti. Hayatına ve icatlarına devam edecek gücü kalmamış gibiydi. Ağır bir depresyon geçiriyordu ve bu kesinlikle ardından gelecekbüyük bir sinir krizinin habercisiydi.
New Yorker Oteli 33. Kat 3327 numaralı odaya yerleşmişti. Bunca yük keşfetmeye meyilli bedenine ağır geldi. Tesla, 7 Ocak 1943’te, 33. Kattaki odasında kalp krizinden öldü.
Ancak cansız bedeni bir gün sonra bulundu. Otel görevlisi Alice Monaghan, Tesla’dan iki gündür hiç ses çıkmadığını fark etmişti. Kapısında bulunan “Rahatsız etmeyin!” uyarısı sebebiyle kimse odaya yanaşmamıştı; ama bu kadarı da normal değildi. Alice, merakına yenik düştü ve odaya girdi. Tesla’nın cansız bedeni karşısındaydı.
Dr. H.W. Wembly’nin teşhisine göre, Tesla, koroner damarların pıhtılaşarak tıkanması sonucunda geçirdiği kriz sebebiyle ölmüştü.
Tesla, 12 Ocak 1943’te, 2000’den fazla kişinin huzurunda, dünyanın en büyük katedrali St. John the Divine’de bir törenle uğurlandı. Ertesi gün ise New York’taki St. Sava Serbian Ortodoks Katedrali’nde ikinci bir tören, bu kez Sırpça olarak yapıldı.
Cansız bedeni, New York’ta bulunan Ferncliff mezarlığına defnedildi.
Bu girişim çabası da Tesla’ya başarı ve mutluluk getirmedi. Yaptığı projeler özellikle doğru akım elektrik üreticilerini çok rahatsız ediyordu ve bu durum yatırımcılarını da yansıdı. Tesla’nın doğru akım yerine alternatif akım motorları ve elektrik iletim projesi yatırımcıları tarafından ilgi görmedi ve Tesla’ya olan desteklerini çektiler.
Bu durum Tesla’yı yine en başa döndürerek sıfır noktasına getirdi ve bunun sonucunda ciddi boyutlarda maddi zorluklar yaşamaya başladı. Sahip olduğu pek çok patenti maddi imkansızlıklar nedeni ile kaybetti.
Yeteneklerini, buluşları ve hayatının tamamını insanlığa adayan Tesla, bir çok girişimde kendisini yalnız bırakan insanlar yüzünden başarısız oldu. Bu durum onu hayallerini gerçekleştirmek için sahip olduğu istek, arzu ve çalışkanlığını azaltmadı. Her defasından baştan başlayıp, projeler üretmeye ve insanlığa faydalı çalışmalar yapmaya devam etti.
Nikola Tesla’nın Buluşları Nelerdir?
Henüz çocuk yaşlarda hayal kurmaya ve hayallerini gerçekleştirmek için çalışmalara başlayan Nikola Tesla, onlarca farklı buluşa imza attı. Hayatı boyunca pek çok zorluklarla karşılaşıp, pek çok girişimi başarısızlıklarla sonuçlansa da, gerçekleştirdiği projelerinin pek çoğunun da patentini alarak, çalışmalarını tescilledi. İşte bu buluşlardan öne çıkanlar;
Dönen Manyetik Alan (1882) : Tesla’nın ilk çığır açıcı buluşu, Hırvatistan’daki profesörünün ona doğru akım yerine alternatif akımla çalışan bir motor yapmanın imkansız olduğunu söylemesiyle ortaya çıktı. Tesla hocasının bu fikrinden emin değildi, bu nedenle kafasında bu denemeleri yaparak alternatif akımla çalışabilecek bir motor için dönen manyetik alan tasarladı . Böylece alternatif akımla çalışan ilk motorun nasıl olabileceğini keşfetti. Gerçekten Tesla’nın bunları kafasında tasarlayıp oluşturması, hatta kafasında deneyler yapması ne kadar büyük bir zekaya sahip olduğunu gösteriyor.
AC Motor (1883) : Tesla AC(alternatif akım) için olan bütün planları , ertesi yıl fiziksel modeli üretene kadar kafasında(beynini harddisk gibi kullanabilme yeteneğine sahipti) taşıdı. Alternatif akım manyetik kutuplar hiçbir mekanik yardım olmadan sürekli değişir. DC(doğru akım) motorlarında bu nedenle motoru saran bir armatür vardır. İşte bu dönen manyetik alanı motorda pratik hale getirerek AC jeneratörler ve transformatörler yarattı.
Tesla bobini (1890): Tesla’nın adını taşıyan bu bobin, Tesla’nın şovlarında kullandığı çarpıcı makinelerdi. Çok fazlı alternatif akımlar kullanarak çok yüksek voltajda şimşekler yaratabilen bir makinedir. Böylece fraktal şeklinde şimşekler yaratılabiliyor. Günümüzde eğlence ve gösteri amacıyla kullanılıyor. Hatta müzik bile yapanları var.
Tesla Bobini 1891’de icat edildi. Her bobinin kendi kapasitörüne (piller gibi enerji depolayan bir elektrik birimi) sahipti. Bobinler, açık havada kıvılcım oluşturabilecekleri bir aralığa bağlanır. Bunun sonucunda Tesla Bobini ile şimşek çaktırılabilir, vücuttan elektrik akımı geçirilebilir ve elektron rüzgârları oluşturulabilirdi.
Tesla Bobini’nin yaratılış amacı şehirlere kablosuz şekilde elektrik sağlamaktı. Fakat günümüzde Tesla Bobinlerine bilim merkezleri veya müzelerde eğlence amaçlı rastlayabiliyoruz. Tesla Bobininin önemi, mühendislerin elektriğin doğasını nasıl kullanacaklarını anlamalarına yardımcı olmasından gelmektedir.
Büyüteç Verici
Kablosuz şekilde elektrik aktarmayı kafasına koymuş olan Tesla, bunu daha fazla bir yükseklik kullanarak yapabileceğini düşünüyordu. 1899 yılında “büyüteç verici” adını verdiği en büyük ve en güçlü Tesla bobinini inşa etti. Bu verici 15 metrelik çapa ve 3 adet bobine sahipti. Milyonlarca volt elektrik ve o zamanın en büyük insan yapımı şimşekleri olan 39 metrelik şimşekler üretebiliyordu.
Problem Tesla’nın dönemine göre çok hırslı olmasıydı. Kablosuz elektriğin 2010’un ortalarında yeni yeni ortaya çıktığını düşünürsek, proje başarıya ulaşamamış olsa da niyeti oldukça etkileyici.
Büyüteç verici, Tesla’nın tüm dünyaya ücretsiz elektrik sağlamayı hedeflediği Wardenclyffe Kulesi’nin öncüsüydü. Kule projesinin çalışmalarına 1901’de başlandı fakat 1915’te finansal destekçiler çekilince proje yerle bir oldu. Proje Tesla’yı da yıktı. İflas kararı aldı ve psikolojik sorunlar yaşadı.
Radyo (1897): Tesla ilk kez Houston Sokağı’ndaki (Newyork) laboratuvarından 40 km uzaktaki Hudson Nehiri’ndeki bir tekneye kablosuz iletim sağlamıştı. Bunun 1895’te yanan laboratuvarında yaptığı da düşünülüyor. Tesla radyo(telsiz) ilişkin antenlerden, radyo alıcılarına kadar her şeyi keşfetse de , radyo keşiflerini yakından takip ederek çalan Guglielmo Marconi tarafından bulunmuş gibi gösterildi. 1943’te ABD Yüksek Mahkemesi Tesla’nın patentinin önceliği olduğunu tanısa da, Marconi radyonun babası olarak bilinmektedir. Tesla’ nın Marconi’ nin patentlerini çaldığını bilmekteydi. Tesla Marconi için şöyle demişti, “ Marconi iyi bir adam. Bırakın devam etsin. Benim patentlerimin 17 tanesini kullanıyor,” demiştir. Tesla bu buluşunu ilk kablosuz kumandalı tekneyi, floresan ve neon lambaları , toprakta yanan kablosuz lambaları ve Niagara’dan hidroelektrik güç elde etmek için kullanmıştı. Radar ve Emar(Elektro Manyetik Rezonans İndüksiyon) cihazlarında ve hatta Tesla’nın robotlarda bile payı var. Doğru akımın avukatı Thomas Edison, yıllarca Nikola Tesla’yı kötülemiştir. Alternatif akımı kötülemek için kasaba kasaba dolaşıp, alternatif akımla hayvanları öldürmüştür. Alternatif akım sayesinde elektrik çok uzun mesafelere ve ucuza taşınabilmektedir. Doğru akımla uzun mesafelerde elektrik taşımak oldukça maliyetli ve pek mümkün değildir. Tesla 7 Ocak 1943’te öldüğünde, ünü solmuş ve parası bitmişti. Her şeye rağmen insanlık onun buluşlarına ve teknolojisine pek çok şey borçlu.
Kaynaklar
https://kayiprihtim.com/liste/dahi-mucit-nikola-tesla-ve-onun-en-onemli-10-bulusu/
https://www.ensonhaber.com/biyografi/bilim-insanlari/nikola-tesla-kimdir
https://www.vargonen.com/blog/nikola-tesla-kimdir-buluslari-nelerdir/
https://www.gercekbilim.com/nikolanin-en-unlu-buluslari-nelerdir/
Yorumlar
Yorum Gönder