Kayıtlar

Philadelphia Deneyi (Gökkuşağı Deneyi)

Resim
1. Kaynaktan Notlar 28 Mart 1943 tarihinde yapıldığı iddia edilen deneyin amacı, A.B.D. Deniz Kuvvetlerinin kendi donanma gemilerini düşman radarları tarafından tespit edilemez hale getirerek, II. Dünya Savaşında üstün duruma geçirmek istemesidir. Bu deneyler ve sonuçları hiçbir zaman kamuoyuna resmen açıklanmamıştır. Ancak deneylerde yer alan kişilerin çeşitli açıklamalarından ve yazılarından, deneyler ve sonuçları kısmen öğrenilmiş bulunmaktadır. İşte Philadelphia Deneyi: 28 Mart 1943'te Amerika 'da, Einstein ’ın birleşik alanlar kuramına dayanarak bir “ışınlama” deneyi yaptığı iddia edildi. ‘Philadelphia deneyi” adıyla bilinen ve askeri gizlilik içerisinde gerçekleştirilen olayda, 104 mürettebatlı “USS Eldridge” adlı askeri gemi, tanıkların iddialarına göre Philadelphia Deniz Üssü'nde, yeşil bir sise bürünerek yavaş yavaş “kayboldu” ve kısa bir süre sonra 640 km. ötedeki Norfolk Deniz Üssü'nde ortaya çıktı. Deney ile ilgili medyatik ciddi araştırmalar, 1980’de deney

Manhattan Projesi

Resim
Manhattan Projesi, 1942-1945 yılları arasında sürdürülen, ABD hükümetinin insanlık tarihinin ilk atom bombasını üretmesiyle sonuçlanan araştırma projesidir. Bu proje, çoğu Avrupa'daki faşist rejimlerden sığınmacı olarak Amerika'ya gelen bilim insanları tarafından, 1939'da ilk defa keşfedilen fisyon sürecini askeri amaçlar için kullanmak amacıyla organize edilmiştir. Projenin doğası ve sonucu, son derece tartışmalıdır ve günümüzde nükleer bombaların savaşta kullanılmasının etiği halen yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Hükümetle ilk temas, Kolombiya Üniversitesinden G.B. Pegram'ın, Enrico Fermi ve Deniz Kuvvetleri arasında 1939 Mart'ında bir toplantı ayarlamasıyla yapıldı. 1939 yazında Albert Einstein, bilim insanı arkadaşları tarafından, nüfuzunu kullanması ve kontrol edilemeyen bir fizyon zincir reaksiyonunun askeri potansiyelini Başkan Franklin D. Roosevelt'e sunması için teşvik edilmişti. 1940 Şubat'ında, National Bureau of Standards (daha sonra Nati

Rüzgar Enerjisi

Resim
Yenilenebilir enerjinin çeşitleri, jeotermal enerji, rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi, hidroelektrik ve biokütle enerjisi olarak sayılabilir. Rüzgar Enerjisi Rüzgâr enerjisinin de ana kaynağı aslında güneştir. Karalar ve denizler farklı ısı hapsetme kapasitelerine sahip olduğundan güneş ışınları karaları ve denizleri aynı derecede ısıtmaz. Karalar ve denizler arasındaki sıcaklık farkından dolayı oluşan basınç farkı da rüzgârları oluşturur. Yoğun rüzgâr alan yerlerde kurulan rüzgâr türbinleri ile rüzgârın kinetik enerjisi, elektrik enerjisine dönüştürülür. Rüzgâr enerjisi basınç farklarına olduğu kadar dünyanın dönüşü, yüzey sürtünmesi gibi başka birçok etmene bağlıdır. Çoğunlukla tahmin edilemez olmasından dolayı rüzgâr enerjisinden elektrik üretimi yakın zamana kadar diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının gerisindeydi. Hem yatırım maliyetlerinin yıllar içerisinde düşmesi, hem de teknolojik gelişmelerle rüzgârın çok daha tahmin edilebilir ve ölçülebilir hale gelmesiyle rüzgâr enerjis